Cold Nights // Hyunchan ✓

2.6

Çıkar, açgözlü herkesin uğruna birçok kötü şey yapabileceği veya fedalarda bulunabileceği bir kavramdır. Eğer onun yararına fakat bir başkasının zararına dahi olsa umursamaz davranarak kendi menfaatini düşünürdü kişi. Başkalarını yok yerine koyar, empati kurmaktan yoksundur.

Fazla insan dolu bir ülkede de elbette menfaat düşkünülerin elinden geleni ardına koymayarak yukarıya, hak etmediği konumlara çıkacaktır. Bunların arasında iyiler ve çalışarak gelenler de vardır fakat kurunun yanında yaş da yanar misali hepsinin içine kötülük zamanla nüfus eder.

Böylece iğrenç planlar ve görüşler açığa çıkıp masumları kandırarak kendi çıkarlarına oynar çoğu kişi. Devletin başındaki menfaatçi yöneticiler de akıl almaz bir plan yaparak halkın canına kıydı. Düşük kesimi yok etmeye başladı ve nüfusu azaltarak çoğu sorunu da ortadan kaldırmak adı altında ilerledi. Kendi üretimi olan mekanik canlıları masum insanları öldürmek adına kodladı. Bundan çoğunun haberi olan soylu kesime ise ayrıcalık yapmıştı elbette.

Minho buna kendi gözleriyle şahit oldu. Gizlice yaptığı bir şeyler öğrenebilmek adına savaş alanında yaptığı gözetlemeler sırasında iyi görünümlü bir adam gördü. Telaş içinde olan beden sokaklarda yaşanan ağır koşulları umursamadan dışarı çıkmış ve koşturarak dağılmış üstü başı ile bir yöne doğru gidiyordu. Binbaşı dikkatini çeken bu durumu dikkatle izlemeye başlamıştı.

Hafif kilolu adam üzerinde takım elbisesiyle koştururken çok geçmeden karşısında bir lupus belirmişti. Ancak korkup kaçmak yerine sıkıca gözlerini yumarak parmakları arasındaki bir şeyi ona doğru tuttu. Kısa süre sonra da işe yaradığını fark ettiğinden elindekini geri çekmeden ilerlemeye devam etti. Minho ise net olamasa da adamın elinde minik bir keseye benzer bez parçası görmüştü. Kaşlarını çattı alfa, bu şey oldukça tuhaftı ve onun için iyi bir bilgiydi.

Sonrasında ise her şeyi açıkladığı diğerlerine bunu da anlattı ve tahminlerde bulunmaları için hepsine zaman tanıdı. Ayrıca Lix'in yaşadığı olay da onlar için bir başka ipucuydu, işe yaramıştı da.

"Buldum!"

Genç omega hızlıca atılıp odadaki tüm bakışları üzerinde toplarken devam etti. "Kolye!"

Elbette tek bir kelime kendini ifade etmek için yeterli değildi, bu yüzden boynundakini dışarı çıkarttığı sırada devam etti.

"Bununla alakalı bir şey olabilir. Bu abimin askeri numarasının yazıldığı kolye, çok istediğimden bana eskisini vermişti fakat yenisi daha güzel durduğu için onu takmak istedim. Abim de izin verdi ve söylediği kadarıyla da kolyeler değişeli çok olmuyormuş. Bu da demek oluyor ki kolye bizim için büyük bir ipucu. Binbaşının paylaştığı bilgilere göre lupuslar askerlere halka kıyasla daha uysal davranıyor, bunun sebebi de askerlerin kolye sayesinde korunuyor olması olabilir."

Omega sözlerine devam edecekken Changbin onu aniden kesti, bu cümleler ona mantıksız geldiğinden ve boşa zaman kaybı olduğundan böyle bir şey yapmıştı.

"Bir kolye mi öldürmeye planlı lupuslardan koruyacak?"

Lafının bölünmesine sinirlenirken zaten biraz sonra söyleyeceği şeyi alfayı kelimeleriyle ezmeye çalışarak açıkladı. Diğer bir yandan da hafif alaylı bakışlarını esirgemiyordu.

"Kolye değil, kolyenin içindeki şey. Binbaşının az önce anlattığı olayda adam lupusdan korunmak için kesenin içindeki bir şey tutuyordu. Bu da onu zararsız gösterip kaçabilmesini sağlamış olmalı. Kolye mevzusuna gelecek olursak da hafif de olsa bir koku alıyordum bundan ama ne olduğunu hatırlayamamıştım ama kese mevzusu bana bir şeyi anımsattı. Daha önce çiçeklere ilgi duyan bir arkadaşım vardı ve bana sürekli bir şeyler anlatırdı. Oradan aklımda kalan bir bilgide de özel manyetik alana sahip bir bitki vardı. Kesin değil ama içerdiği minerallerden dolayıydı bu ve bazı alalarda kullanılıyordu."