On Dördüncü Bölüm

414 34 0
                                    

Bugün benim için pek de güzel bir gün değildi.

Çocuklar arkada biyoloji dersine henüz gelmemiş öğretmen hakkında konuşurken ben sıraya çantamı onun üstüne de kafamı koymuş somurtarak yatıyordum.

Okula gitmemek için geçerli bir bahanem de yoktu ki olsa söylemeye utanırdım annem ve babama karşı ki cezalı olmamıza rağmen kaçak göçek bir defileye katılmıştık.Paçayı kurtardığımıza sevinmeliyiz.

Bir de karşılarına çıkıp 'bugün gitmesem olur mu'diyemezdim.

Yani o yüz bende yoktu.

Ulan Ulaş önce planı yap yap!Sonrada sonuçlarına katlanmamak için kaç.

Birinin elini omzumda hissettim.Bizimkilerin sesi kesilmişti.

Aleyna"Ulaş.Yapma böyle bizde üzülüyoruz."

Biyolojici'den bahsederken hiç üzülür bir halin yoktu.

Bugün Yaprak gelmediği ve tüm gün de onun yanında olamayacağım için kendimi üzgün ve pişman hissediyordum.

Bu yüzüme de davranışlarıma da yansıyordu.

İzel"Ulaş neler oluyor bize anlat.Yaprak yok diye mi üzgünsün?"

Evet.

İzel"Bak belki üzgün olmadığımızı düşünüyor olabilirsin.Ama bizde üzgünüz."

Yaprak'ın bir kaç kez yanımda ağladığı geldi gözlerimin önüne.Ve onlar da ablası için döktüğü göz yaşlarıydı.Belki onu hiç görmemiştim sadece Yaprağ'ın anlattığı kadar biliyordum ama onu o kader seven bir kız kardeşi vardı ki bunu ona söylemek isterdim.

Yüzümü onlara doğru döndüm.

Evet böyle oturmanın hiç kimseye faydası yoktu."Bu hoca nerde kaldı ya?"

Sinan"Fatih öğretmenler odasına bakmaya gitti."

"İyi ben birazdan gelirim eğer hoca gelirse söylersiniz."

Yerimden kalkarak sınıftan çıktığımda lavaboların yolunu tuttum.Yüzüm gözüm kötü hale gelmişti.

Elime yüzüme bir kaç kez su çarparak aynadaki yansımama baktım.Bugün üzgün olamazdım.Üzgün olmak için çok yanlış bir gündü bugün.

Lavabodan çıkınca köşeyi dönüp gördüğüm kişi ile bir küfür savurdum.Onu görmemezlikten gelirsem bir sorun olmazdı değil mi?

Adımlarımı hızlandırdım durmadan yüzüne bakmadan uzaklaşacaktım ki"Ulaş."demesi ile durdum.

"Ne istiyorsun Görkem?"

Ah gerçekten mi?Kimse okulun içinde sigara içmesine bir şey demiyor mu?Doğru ya şu an sınıflar derste.

Görkem"Ben senin için üzülmüştüm ama şöyle bir daha geniş çaplı araştırınca sana acımaya başladım.Öksüz ve yetim çocuğun tekiymişsin sen."

Benim bir babam vardı bir kere.

"Acıdığım hayatına sonradan giren ailen senin uğursuzlukların ile uğraşmaktan kim bilir nasıl bıkmıştır?Magazinler öyle sizi konuşuyor.Biliyor musun bu hoşuma gitti hem de çok."

Sigara dumanını yüzüme üflerken elimi duvara geçirdim.Duvar ile aramda kaldı.

"Beni iyi dinle.Asıl sen hayatıma girmeden önce benim hayatım iyiydi.Yaprağa sahip olmaya çalıştığını önceden bilseydim kırardım ağzını oyardım gözlerini.Ama benim sevgilim bizi düşündüğü için bana tek kelime söylemedi.Ama senin derdin beni vurabilecek bir şeyler bulmak.Kim bilir benim sahip olup senin olamadığın başka neler var?Ben her zaman dostlarım ile bir arada olurken Yaprağ'a sarılırken onun elinden tutarken daha fazlasını da saymamı ister misin?"çünkü bu kadarını söylemişken yüzünün şekilden şekle girmesi öfkenin bir ton yüzünü olması bendeki sevinci yerine getirmişti.

ULAŞ AKIRŞANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin