"Prenses Miraç"

55 7 2
                                    

Bugün Cumartesi, Miraç ile lunaparka gittiğimiz günün 2 gün sonrası. Bu sabah Damla'yı aradığımda telefondan ağlama hıçkırıkları geliyordu. Nedenini telefonda açıklamamıştı, eğer birine zarar gelseydi hemen söylerdi, benim tanıdığım Damla böyle birisi. Büyük ihtimal yine kendini duygulandıran bir şeye ağlamıştı diye düşünerek kendimi mutfağa attım. Damla için bir pasta yapmaya karar vermiştim. Kakaolu keki hazırlayıp fırına verdim. O sırada dışı için kremşanti hazırladım. Yenilebilir mavi gıda boyası koyup karıştırdım. Artık elimizde mavi bir kremşanti vardı. İçi için çikolatalı bir dolgu hazırladım. Kek piştiğinde keki yandan ikiye böldüm ve içine dolgu ile çikolata parçacıklarını koydum. Kekin diğer yarısını üzerine kapatıp krem şanti ile etrafını kaplamaya başladım. Üzerini ise Damla'nın en sevdiği meyveler olan çilek ve muz ile süsleyip ortasına "Damla'nın Gözyaşı" yazıp küçük bir su damlacığı çizdim. Ardından pastayı bir kaba yerleştirip üzerimi değiştirdim ve ayakkabılarımı giyip evden çıktım. Pasta elimdeyken telefon cebimdeydi, Damlaların evi zaten karşımızda olduğu için hemen varmıştım. İçeri geçtik ve Damla pasta kutusunu açtı. Üzerindeki yazıyı okuduğunda bana sarıldı. 

"Yerim seni Doğa!"

"Neden ağladın sen bakayım?"

"Ya... Meriç ile ayrıldık."

"Sevgili miydiniz?"

"Evet."

"Benim niye haberim yok?"

"Miraç Çarşamba akşamı söylemedi mi sana?"

"Yoo."

"Öğrendin işte."

"Elti olmadan da ayrılmasaydınız..."

"Ne eltisi kız? Ay yoksa sen ve Miraç-"

"Hayır be! Şaka yaptım. Hem Miraç ile olmam ben. Koç burcuna alerjim var."

"Ama Nisan koçuna alerjin var..."

"Sussana sen, pastanı ye!" 

"Tamam be. Bekle çatal alıp geliyorum." diyerek odadan çıktı. Ben ise onu beklerken telefonuma bakmaya başlamıştım. Bilinmeyenden birkaç mesaj vardı.

Bilinmeyen: Geri gel beri gel bebek.

Bilinmeyen: Gözleri sürmeli bebek.

Bilinmeyen: Isırır ısıtır dudakları,

Bilinmeyen: Islak ıslak öpmek gerek.

Bilinmeyen: Gel...

Bilinmeyen: Gitme, yalvarırım yalnız koyma beni bebek.

Bilinmeyen: Dünyalar güzeli biricik bebek.

Bilinmeyen: Hasret ateşiyle kül olmuşum ben bebek.

Bilinmeyen: Alem yıkılsa ararım bebek.

Doğa: Kaan Abi şarkısının böyle biri tarafından sevdiği kadına yazıldığını görseydi kendiyle gurur duyardı.

Bilinmeyen: Nasıl biri tarafındanmış?

Doğa: Senin gibi işte.

Bilinmeyen: Nasılım ben bebeğim? 

Doğa: İçtin mi sen?

Bilinmeyen: Ha? Ben. Ben ve içmek? Uzak şeyler. Arada sadece birkaç santim var.

Doğa: Bir ara beraber içeriz belki :)

Bilinmeyen: Oha.

Mesajını okuduktan sonra kendi kendime güldüm ve telefonu elimden bıraktım. Kapıya baktığımda Damla'nın beni izlediğini gördüm.

Sen Benim Balımsın | yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin