"Karşı Taraf"

40 5 0
                                    

Bugün Pazartesi, okula gitmeye alışmış durumdayım. Şuan okula doğru soğuk bir havada tek başıma yürüyorum. Etrafımda insanlar var tabii. Ama içimde yalnızım, yapayalnız. Damla yanımda değil çünkü üşüttü. Haliyle evde kalması gerekiyordu. Yanında kalmak istediğimi söyledim fakat okula gitmem gerektiğini söyledi. Ben de onu daha fazla kırmayıp okulun yolunu tuttum. Soğuk havada ellerim montumun cebindeyken telefonuma bir bildirim geldi. Telefonumu cebimden çıkardım ve gelen bildirime baktım. Bilinmeyen bir mesaj vardı.

Bilinmeyen: Çok tenha yerlere girme, dikkatli ol.

Bilinmeyen: Arkandaki kişiye dikkat et, güvenilir birine benzemiyor.

Doğa: Sen beni nerden görüyorsun?

Bilinmeyen: Şimdi önemli olan o değil. Çok dikkatli olman gerek Doğa.

Doğa: Tamam...

Bilinmeyenin dediğini yapıp ara sokağa girmek yerine kalabalık yerlerden girmeyi tercih ettim. Çaktırmadan arkama baktığımda bir çift gözün bana hiç iyi bakışlar atmadığını fark ettim. Korkutucu bakışlar arkamdayken tek başıma yürümek oldukça zordu. Okula yaklaşmışken birinin bana seslendiğini duydum ve yerimde durdum. 

"Doğa!"

Miraç'ın sesine benziyordu, tam ona doğru ilerleyecekken arkamdaki kişinin adımlarının hızlandığını gördüm. Ondan uzaklaştıkça hızlanıyordu, Miraç'ın sesinin geldiği yere baktığımda Miraç'ın da bana koştuğunu gördüm. Bana ilk ulaşan Miraç olmuştu, ulaştığı gibi sarılan da o. Yüzünün sadece göz kısmı görünen kişi ise hızlı adımlarıyla yanımızdan geçip gitmişti. Miraç gelmeseydi bana bir şey yapacağı düşüncesi bile beni oldukça fazla korkutuyordu.

"İyi misin?" diye sorduğunda Miraç'ın gözlerine baktım ve titreyen sesimle yanıt verdim.

"Evet... Evet, iyiyim. Teşekkür ederim."

"Teşekkür etmene gerek yok Doğa. Ve iyi değilsin sen, okula gitmek istediğinden emin misin?"

"İyiyim Miraç. Okula gitmek istiyorum, eminim."

"Peki öyleyse. Üşüyor musun?"

"Üşümüyorum, hadi gidelim artık." dediğimde Miraç elimi tuttu ve okula yöneldi.

Eli sıcak olduğu için hiçbir soğukluk hissetmemiştim. Bir kaç dakika içinde okula vardığımızda el ele içeri girmiştik. Haliyle çoğu kişi bize bakmaya başlamıştı. Miraç onları umursamadan sınıfa doğru ilerliyordu. Ben de onun gibi umursamamaya karar vermiştim, yolun sonunda sınıfımıza gelmiş ve girmiştik. Zaten yan yana oturduğumuzdan ayrı kalma problemi yaşamayacaktık, hem ayrı kalsak ne olacaktı ki? Sadece arkadaştık...

"Daha iyi misin Doğa?" 

"İyiyim Miraç, yanımda olduğun için teşekkür ederim."

"Önemli değil." diyerek gülümsedi ve yerimize oturduk.

Bir kaç saniye ardından Çağla yanımıza gelerek Miraç'ı özel bir konu için dışarıya çağırdı. Miraç gittiğinde tekrardan tek kalmıştım, öylece onları bekliyordum. Derse az kaldığında onları çağırmak için sınıfın kapısına yöneldim. Tam çıkacaktım ki Çağla'nın bir şey dediğini duydum.

"Miraç... Ben senden çok hoşlanıyorum. Ve yanındaki kız. Onu seninle görmeye dayanamıyorum."

"Bak Çağla, benden hoşlanman beni rahatsız etmez ama karşılık alamazsın. Yanımdaki kıza gelirse, onun hakkında olumsuz bir şey söylemeyi aklından bile geçirme. O kız yanımda kalacak ve sen bundan ne kadar rahatsız olursan ol o kız gitmeyecek."

Sen Benim Balımsın | yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin