Harem mi wtf? Haitani brothers

(1)

Shina Ayashi

Bonten zamanında geçicek

Kitap başlığından anladığınız gibi harem olacak Sanzu'yu falanda eklerim belki şleneçwwkenwşwk

Bonten'danız ama çeteyle alakalı hiç bir şeyle ilgilenmiyoruz

Göğsümüzde bonten dövmesi var

25 yaşındayız

Genelde bize sadece Shi derler

Simdilik bu kadar bölüme geçiyorum

~

3. kişi anlatım

"Daha ne kadar bekleyeceğiz?"

Ran'ın telefonda söylenmesiyle Ayashi hızlıca çantasını aldı ve Ran'a cevap verdi.

"Bekle geliyorum gerizekalı."

Ayashi evden çıktı ve Haitani'lerin arabasına bindi.

"Bugün fazla güzelsin sanki"

"Her zaman böyleyim bebeğim."

Rindou sürekli Ayashi'ye iltifat edip duruyordu. Ran'da sanki rahatsız oluyormuş gibi Rindou'ya laf atıyordu.

Araba sano malikanesinin önünde durduğunda Ran arabadan inip Ayashi'nin kapısını açtı ve elinden tutup onu arabadan çıkardı.

Ran sağ elini Ayasahi'nin beline doladı ve içeriye girdiler.

Ayashi toplantılardan hoşlanmadığı için toplantıya katılmadı. Manjiro'nun laptop'undan film izliyordu.

Ayashi sıkıldığı için çocukların yanına gitmeye karar verdi. Toplantı yaptıkları odaya girdi ve kendisine ayırtılmış bir sandalye olmadığını farketti.

"Manjiro beni her zaman unutuyorsun."

Ayashi dudağını büktü ve odadakilere göz gezdirdi.

Ran sandalyesini çekti ve Ayashi'ye gel işareti yaptı. Ayashi Ran'ın kucağına oturdu ve saçlarıyla oynadı.

"Siz devam edin ben burda takılıcam."

Ayashi'nin sözünden sonra Manjiro konuşmasına devam etti.

Ayashi ve Ran hallerinden memnun gözüküyordu. Peki ya Rindou?

Toplantıyı boşverip sinir ve kıskançlıkla o ikisini izliyordu.

Toplantı bittikten sonra Ayashi, Ran'ın hâlâ kucağındayken içeriye geçtiler.

"Biraz eğlensek mi acaba?"

"Bilmem"

Ran'ın sorusunu duyan Rindou artık sinirlerine hakim olamıyordu.

Sevdiği kadını abisinin sadece eğlenmek için kullanması çok zoruna gidiyor.

Ran, Ayashi'yle birlikte yukarıya çıkıp rastgele bir odaya girdiler.

Ran, Ayashi'nin dudaklarına derin öpücükler bırakırken telefonu çalmaya başladı.

"Siktir ya."

Ran telefonu açtı ve apar topar odadan çıktı. Ayashi ne olduğunu anlamayıp arkasından aval aval baktı.

Rindou durumu fırsat bilip odaya girdi.

"Ran seni ekti ha?"

"Aptal."

"Bu kadar sinirlenme güzelim. Seninle sadece oynayacağını önceden bilmen gerekiyordu."

Ayashi saf gibi Ran'ın iki güzel sözüne kanıp kendisine karşı bir şeyler hissettiğini düşündü.

"Ran benimle oynamaz."

Tamam Ran'ın başka kızlarlada birlikte olduğunu biliyordu ama kendisini onlardan farklı hissetmişti. Belki her gün buluştukları içindir.

Ran'ın nereye gittiğine dair gram fikri yoktu. Bu yüzden Rindou'ya sormaya karar verdi.

"Nereye gittiğini biliyor musun?"

"Hayır, belkide birlikte olduğu kadınlardan birinin yanına gitmiştir."

"Saçmalama Rin. İşin yoksa beni eve bırak."

"Hay hay prenses."

Rindou, Ayashi'yi evine bıraktı. Ayashi yol boyunca Ran'ı düşündü.

Ona aşık mı oluyordu? Belki.

Ayashi evine girdi ve saçma düşüncelerinden arınmak için soğuk bir duş aldı.

Duştan çıkıp içeriye geçtiğinde masada bir çiçek buldu. Eve geldiğinde çiçek orda yoktu.

Büyük ihtimalle duştayken içeriye birisi girdi diye düşündü. Ama kimsede evinin anahtarı yoktu.

Çiçeği aldı ve üzerindeki notu okudu.

"Bugün seni ektiğim için üzgünüm. Çok önemli bir işim çıktı. En kısa sürede telafi edeceğim."

-Ran

Ayashi, Ran'dan böyle bir şey beklemediği için şaşırdı. Ona olan sinirlerinden birden arınmıştı.

Telefonunu alıp Ran'ı aradı.

Telefon konuşması

"Çiçeği sevdin mi?"

"Evett. Ayrıca evime nasıl girdin?"

"İşte onu söylemem."

"Pekala."

"Kapatmam gerek güzelim Rindou çağırıyor."

"Tamam görüşürüz."

"Görüşürüz hayatım."

Ayashi aramayı kapattı ve kendisini yatağa attı. Ran'ın yaptığı şey çok hoşuna gitmişti.

Ayashi olanları düşünüp uykuya daldı.

İlk defa ciddi fic yazmaya calisiyorum benden beklenmicek hareketler