Shurima imparatorluğu bir zamanlar koskoca bir kıtaya yayılmış olan çok zengin ve güçlü bir uygarlıktı. Unutulmuş çağlarda Yükseliş'e Ermişler Ordusu'nun kudretli ilah savaşçılarının kurduğu imparatorluk güneyin dağınık halklarını birleştirerek onları kalıcı bir barışa zorlamıştı.
Pek baş kaldıran olmamıştı. Kaldıranlar da lanetli Icathia halkı gibi acımasızca ezilmişlerdi.
Fakat birkaç yüz yıl süren genişleme ve bolluktan sonra Shurima'nın son imparatorunun Yükseliş ritüeli başarısızlığa uğrayınca imparatorluğun başkenti yerle bir oldu ve eski görkemini anlatan hikâyeler masala dönüştü. Şimdilerde Shurima çölünün göçebe sakinleri, bu acımasız diyarda sırf hayatta kalabilmek için ekmeklerini taştan çıkarıyor. Kimileri sayısı bir elin parmaklarını geçmeyen vahaları korumak için kaleler kurmuş, kimileri de içlerinde gömülü olduğuna inandıkları defineleri bulmak için sahipleri çoktan unutulup gitmiş yeraltı mezarlarına dalmış. Paralı askerlik yapan, hizmetlerini verip ücretlerini aldıktan sonra geldikleri kanunsuz ve çorak topraklara dönenler de var.
Ama yine de bazıları, eski ihtişamlı günlere dönecekleri günlerin hayaliyle yaşıyor. Hatta son zamanlarda, çölün merkezinden gelen bazı fısıltılar kabileleri heyecana boğdu. Söylentilere göre imparatorları Azir geri dönmüş ve liderliğiyle önlerinde yeni, harikulade bir çağ açacakmış.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz Adam [Settphel]
FanfictionBu acıya kim son verecek? Birbirlerine hayatlarını feda edecek kadar sevecekler mi? [Homofobik arkadaşlar uzak dursun.]