Sett ve Aphelios Shurima'ya ayak bastıklarında bölgenin sıcaklığını hissetmişlerdi, bunalmışlardı. Sett, Aphelios'un elini tuttu ve orada bulunan pazarlara göz attı. İçecek soğuk bir şeyler arıyordu. Birkaç adım attıktan sonra bir tezgahın önünde durdu. Tezgahta çeşitli soğuk içecekler ve içkiler mevcuttu. Sett iki bardak limonata aldı, ücretini ödedi. Bardağın birisini Aphelios'a uzattı.
Sett kalacak yer ayarlamak için pansiyonları gezmeye başladı. Uygun fiyatlı ve temiz bir pansiyon arıyordu. Birkaç adım attıktan sonra pansiyon kapısına geldi. İçeriye girdi ve pansiyon sahibi ile konuştu. 1 günlüğüne uygun fiyata anlaştılar. Aphelios oda anahtarını aldı. Sett odanın bulunduğu koridorda ilerledi. Odayı bulduktan sonra içeriye girdiler. Oda genişti, iki adet yatak bulunuyordu. Kavurucu güneşten kaçmak için iyi bir yerdi. Sett yatağa uzandı ve gözlerini kapadı. Üstünde yolculuk yorgunluğu vardı, biraz dinlense iyi olacaktı.
Sett uykuya dalmıştı, Aphelios pencereden sokağı izliyordu. Kafasını döndürüp Sett'e baktı. Ona doğru ilerlemeye başladı. Yatağın baş ucuna geldi ve kenara oturdu. Sett'in saçlarını okşamaya başladı. Sett'in yüzünde gülümseme belirmişti. Aphelios nazikçe sevmeye devam etti.
Sett uyandığında Aphelios koltukta uyuya kalmış vaziyetteydi. Aphelios'u kucaklayıp yatağa yatırdı. Odada bulunan banyoya ilerledi. Kapıyı kapattı. Çeşmeyi açtı. -Kovaya su dolmaya başladı- Üstünü çıkardıktan sonra tas ile bedenine suyu döktü. Mermerin üstünde duran sabunu aldı, ellerinde biraz ovuşturduktan sonra saçlarını ovaladı. Kalan suyuda saçlarına ve bedenine döktükten sonra yanına almış olduğu kumaş parçası ile kendini kuruladı. Üstünü giyindi ve banyodan ayrıldı. Saçlarını eliyle düzeltti ve koltuğa oturdu. Aphelios'u izlemeye başladı. Ona her baktığında kalbindeki kıvılcım harlanıyordu.
Hava kararmaya başlamıştı. Aphelios çoktan uyanmış, Sett ile beraber pazarda dolaşmaya çıkmıştı. Oraya özgü tatları keşfediyorlardı. Aphelios'un yüzünden gülümseme eksik olmuyordu. Sett, Shurima ile Targon arasındaki çölü geçmek için deve sahiplerinden yardım istiyordu. Çoğu kişi oranın tehlikeli olduğunu söyledi ve Sett'in teklifini reddetti. O sırada Akshan adında bir adam bu teklifi duyup Sett'in yanına geldi. Bir süre konuştuktan sonra onlara yardım edeceğini söyledi. Fiyat konusunda anlaştılar. Yarın sabahın ilk saatlerinde yolculuğa çıkacaklardı.
Shurima ve Targon Arasındaki Çöl;
Gündüzleri çok sıcak geceleri çok soğuk olan bu çöl sadece bu tehlikeyi barındırmıyor. Bunun yanı sıra çeşitli yaratıklar bu çöle ev sahipliği yapıyor. Kumların altında gizlenen devasa eklembacaklar bu çölü tehlikeli yapan şeydir. Sese duyarlı olan bu yaratık; şiddetli bir ses duyduğunda o bölgeye hızla geliyor ve saldırıyor. Şuana kadar bu çölü geçmeyi başarmış az sayıda kişi var. Genel olarak deniz ulaşımından Targon'a gidiliyor fakat bu yolculuk haftalar sürüyor. Bu çölden ise 2 gün sürüyor...
Sett tehlikenin farkındaydı fakat Aphelios için bunu göze alabilirdi. Anlatılana göre yaratık insanların 4 katı büyüklüğündeymiş ve çok hızlı hareket ediyormuş. Saldırılarını en etkili şekilde kullanması için dinlenmeye ihtiyacı vardı. Bu konu hakkında Aphelios'a yüzeysel olarak bilgi verdi. Derine inerse Aphelios'da endişelenecekti.
Sett ve Aphelios pansiyonlarına geri döndüler. Aphelios kafasını yastığa koyar koymaz uyudu. Sett ise bir sağa bir sola dönüp duruyordu. İçindeki endişe yüzünden uyuyamıyordu. Kendi için endişelenmiyordu aslında, Aphelios için endişeleniyordu. Kafasında, "Ya onu koruyamazsam? Ona bir şey olursa?" Diye sorular sıralanıyordu. Sett derin bir nefes aldı ve kafasındaki düşünceleri susturdu. Gözlerini kapadı ve iyi şeyler düşünmeye çalıştı. Bir süre sonra uykuya daldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz Adam [Settphel]
Hayran KurguBu acıya kim son verecek? Birbirlerine hayatlarını feda edecek kadar sevecekler mi? [Homofobik arkadaşlar uzak dursun.]