Aphelios'un kulaklarını dolduran kalabalığın bağırış sesleri oldu. Arenanın etrafına toplanmış insanlar kan ve dövüş görmek için can atıyordu.
Sett, Jhin'in yanına gelmişti. Getirdiği kölelere göz geziriyordu. Arasından yüzünde ay işareti olan dikkatini çekmişti.Sett, Aphelios'un yanına yaklaştı ve eğildi. Aphelios, Sett'in suratına boş bir ifadeyle bakıyordu. "Yüzündeki bu işaretin anlamı ne? Dövüşçü müsün sen?" Aphelios cevap vermedi. Sett bu duruma sinirlenip Aphelios'un iki yakasından tutup onu havaya kaldırdı. Aphelios'un korkusu gözlerinden okunuyordu. Onun dayanıklı bir vücudu olsa da duygusal olarak kırılgan bir insandı. Aphelios sesini çıkarmıyordu. Sett uğraşmak istemeyerek onu yere bıraktı. "Jhin, bugün beni ve arenadaki halkı iyi eğlendireceksin!"
Aphelios ve diğer köleler orada bulunan zindana kapatılmıştı. Sırasıyla zindanlardan çıkarılıp arenaya gönderiliyordu. Birkaç dakika sonra gönderilen kölelerin cesetleri getirilip bir köşeye atılıyordu. Bunu gören Aphelios'un içini endişe kapladı. O anda aklına geçmişte öldürdüğü sayısız insan geldi. Genç, yaşlı, çocuk ve kadın...
FlashBack
Gecenin karanlığını yarıp geçen dolunayın ışıkları ile beraber harekete geçti Aphelios. Ona verilen görev doğrultusunda hareket ediyordu. Önüne çıkan Solari Ordusu'nu yok etmekle görevliydi. Önüne çıkan askerlerin hepsini tek tek öldürmüştü. Önüne çıkan çocukları, kadınları ve yaşlıları kılıçtan geçirmek zorunda kalmıştı. Bu ona çok acı veriyordu...
Zindanın açılan kapısı ile yerinden sıçradı, Aphelios. Bir adam onu kolundan tutup arenaya götürüyordu. Ellerindeki zincirleri çözmüştü. Gücünü emen o zincirlerden sonunda kurtulmuştu.
Arenaya çıktığımda insanların bağırış sesleri kulağımda yankılanmaya başlamıştı. Her ne kadar zorlansamda duruşumu ortaya çıkarıyordum. Ayın ışığı gözlerimi parıldatıyordu. Eğer tüm gücümle savaşmazsam ölecektim. Bir süre sonra savaşacağım kişi de kapıdan çıkartıldı.
Cüssesi benim üç katımdı. Onu nasıl yeneceğim hakkında düşünmeye fırsat bulmadan saldırıya geçti. Elinde tuttuğu zincirli baltasını bana doğru fırlattı. Bedenim bunu son anda fark edip sola doğru yöneldi. Kız kardeşimin oluşturduğu 5 Lunari silahımı kullanmaya karar verdim. Sağ elimi kaldırdım ve Severum'u biraz büyü kullanarak kuşandım. Bu bana hız da kazandırmıştı. Rakibime karşı saldırıya geçtim. Yaptığım saldırı sonucunda rakibin omuzlarında derin kesikler oluşmuştu.
Kafama aldığım bir darbe ile gözlerim bulanıklaştı. Etrafı tam göremiyordum. Dengemi kaybedip iki dizimin üstüne düştüm. Yüzüme doğru akan sıcak bir şeyin varlığını hissettim. Elimi değdim ve baktım. Elimde kırmızılık oluşmuştu. Bu kadar yorgun olmama rağmen Severum'u nasıl kullanabilmiştim? Sınırlarımı zorladığım için gücüm tükenmişti. Bunun yanı sıra gövdemdeki yaralarda zarar görmüştü. Ağzımdan kanımı yere doğru kustum. Bedenim daha fazla dayanamayıp yere düştü. Gökyüzünde duran aya doğru baktım, bulanık gözlerle. Yanıma o cüsseli adam yaklaştı, işimi bitirecekti. O an tanıdık bir ses uzaktan bağırdı. -Bu sesi tanımıştı, ona yüzündeki işareti soran adamın sesiydi bu.- Gözlerim yavaşça kapanırken son gördüğüm şey onun bana baktığı oldu.
Sett, savaşı durdurup arenaya inmişti. Seyirciler "Yu" lamaya başlamışlardı. Sett, "Durun bir dakika." Dedi. Aphelios'un üç katı olan Sett'in yanına yaklaşıp onu omzundan tuttu. Sett orada o adamın işini bitirdi. Seyirciden yükselen "Yu" sesleri artmıştı. Sett, Aphelios'un yanına giderek onun nefes alıp almadığını kontrol etti. Zor da olsa nefes alıyordu.
Sett, "Yaralı adam arenaya mı çıkarılır!" diye bağırdı. O anda Aphelios'u kucaklayarak arenadan dışarıya çıktı. Arenada bulunan doktorlar Aphelios'a ilk müdahaleyi yaptıktan sonra onu Sett'in oturduğu yerin yanına bıraktılar. Aphelios tahtadan yapılma bir sedyenin üstünde uzanıyordu.
Sett yaralı adamı dövüştürme konusunda Jhin'e yumruk atmıştı. Jhin bu durum karşısında, "Onca yıldır tanıdığın insana, yeni tanıştığın biri için yumruk attın." Dedi ve oradan uzaklaştı. Sett arenayı erkenden kapattı. Aphelios ile beraber evine doğru yola çıktı. Aphelios'u omzuna almıştı. Kapıyı annesi açmıştı. Sett'in taşıdığı yabancıyı görünce annesi şaşırmıştı ve Sett'i soru yağmuruna tutmuştu.
"Settring bu adamda kim?"
"İş arkadaşım, iş kazası geçirdi. Gidecek bir yeri yok. İyileşene kadar bizimle kalsa sorun olmaz değil mi Anacığım?"
"Tamam kalsın bizimle, sorun olmaz."
Sett, Aphelios'u çatı katındaki tek pencereli boş odaya götürdü. Orada bulunan yatağa yatırdı. Nefes alıp veriyor mu diye kontrol etti. Ardından odadan ayrıldı ve kapıyı kapattı.
Aphelios Pov
Gözümü açtığımda bir odanın içerisindeydim. Pencereden içeriye dolan güneş ışıkları yüzüme yansıyordu. Yataktan doğruldum ve oturdum. Üstümde bol kıyafetler vardı. Buraya nasıl geldiğimi bilmiyordum, nerede olduğumu bilmiyordum. Dövüş sırasında kafama aldığım darbe sonucunda bilincimi kaybetmiştim.
Elimi kafama götürdüğümde kafamın sargılı olduğunu anladım. Bedenimdeki ağrı azalmıştı, dinlenmek iyi gelmişti. Gövdemin de sargılar ile sarılı olduğunu farkettim. Burada kendimi garip bir şekilde güvende hissetmiştim. Bana yardım eden insanların varlığına inandım.
Aphelios yatağında otururken içeriye elinde tepsi ile bir kadın girdi. Aphelios kafasını kaldırdı ve kadının suratına baktı. Kadının elindeki tepside yemek vardı. Yavaşça yanına yaklaştı ve yatağın yanında bulunan masanın üstüne yemeği koydu. Yüzünde ki gülümser ifade Aphelios'un içine işlemişti. İçeriden "Anacığım" diye seslenen bir adam sesi geldi. Ses gittikçe yaklaşıyordu. Odanın içerisine Sett girdi, "Uyandın mı ay yüzlü adam." diye seslendi. Aphelios, Sett'in yüzüne öylece baktı. Sett'in annesi, "Settring, arkadaşını bırakta yemeğini yesin." Dedi. Sett, "Tamam Anacığım." Dedi.
Aphelios tepsiyi önüne aldı. Tabaktaki yemekten yavaşça yemeye başladı. Çatal ile küçük lokmalar alıp ağzına atıyordu. Uzun bir süre çiğneyip daha sonrasında zor yutuyordu.
Kendi Köşem;
Kafamda kurduğum kadarıyla yazdım. Devam da edeceğim. Hikayeyi kısa sürede bitirecek gibiyim çünkü yazdıkça yazasım geliyor. Kafamdaki kurguyu buraya aktarmayı seviyorum.
^^Aphelios ve Sett üzümlü keklerim...^^ ╰('︶')╯
Bölümü bitirmeden önce buraya Aphelios ve Sett'in bir fotoğrafını bırakıyorum.
Çok güzeller (✧ω✧)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz Adam [Settphel]
FanficBu acıya kim son verecek? Birbirlerine hayatlarını feda edecek kadar sevecekler mi? [Homofobik arkadaşlar uzak dursun.]