° Bölüm V °

113 15 3
                                    

Sett kapıdan içeriye girdi, Aphelios peşinden geldi. İçerisini kenarlarda yanan mumlar aydınlatıyordu. Ortam loştu.

Arkası dönük, Ürpertici ses tonu ile konuştu kadın, "Hoşgeldin Sett." Dedi. Konuşmaya devam etti, "Yanındaki adamın aklından geçenleri öğrenmek istiyorsun, bu yüzden geldin buraya." Dedi. Aphelios şaşkın gözlerle etrafa bakıyordu.

-Büyücü Kadının ismi Morgana'ydı.-

Aphelios mor görünümlü kadına baktı. Sett'de Aphelios'un yanına çömeldi. Morgana sağ elini Sett'in kafasına, sol elini Aphelios'un kafasına koydu. Aphelios'u daha iyi anlaması için anılarını ona gösterecekti. Sett ve Aphelios gözlerini kapadı.

Aphelios feci bir şekilde baş ağrısı çekmeye başlamıştı. Yüzündeki ifadeden acı çektiği belli oluyordu.

Sett, dişlerini sıkmış ve kaşlarını çatmış durumdaydı.

Aphelios'un Anıları

"Targon Dağı'nda yaşayan Lunari inancı mensupları, maddi ayın ruhlar âlemindeki yansımasının gölgesinde kalarak tutulduğu nadir bir "ay kavuşması" sırasında doğan Aphelios'la ikiz kız kardeşi Alune'yi yazgının çocukları olarak görüp doğumlarını büyük sevinçle karşıladılandı."

"İki çocuk kaderin işaretini taşıdıklarını biliyorlardı. Doğumlarını muştulayan göksel olayı yankılarcasına Aphelios bedence taş gibi sağlam, Alune de ayın ruhani yansıması gibi büyük bir sihir gücüne sahip olarak doğmuştu."

"Aphelios, diğer Lunarilere örnek olma zorunluluğu yüzünden büyük bir baskı hissediyordu. Tılsımlı ay taşından yapılma silahlarıyla yorulmak bilmeden çalışıyordu. Başkalarının kanını dökerek inancını koruyabilmek için idmanlarda kendi kanını döküyordu. Şiddetli duyguları olan ve çabuk incinen bir yapısı vardı. Başka arkadaşlıklar aramak yerine kız kardeşiyle çok derin bir bağ kurdu."

"Aphelios Lunarileri korumak için gitgide daha tehlikeli görevlere gönderilirken Alune ondan ayrı olarak kâhinlik eğitimi alıyor, parlak sihrini kullanarak gizli yolları ve gerçekleri ayın ışığıyla ortaya çıkarıyordu. Zaman içinde görevleri, Alune'nin kardeşiyle birlikte büyüdükleri tapınaktan ayrılmasını gerektirdi."

"Alune'den ayrı kalan Aphelios'un inancı zayıfladı.
Kendine bir amaç bulmak için ne yapacağını bilemedi. Sonunda karanlıkların içine törensel bir yolculuk yapmaya gönüllü oldu. Lunarilerin bu yolculukta yörüngelerini, yani hayattaki amaçlarını bulacağı söylenirdi. Ayın ışığını takip ederek bir su birikintisine vardı. Suyun yüzeyinin hemen altında nadir bulunan noctum çiçekleri açmıştı. Bu çiçekler zehirliydi ama damıtıldıklarında içeni gecenin gücüne açık hale getiren bir sıvı elde ediliyordu. Noctum çiçeklerinin özünü içen Aphelios öyle büyük bir acı duydu ki başka hiçbir şey hissetmez oldu."

"Alune'nin gücü arttıkça genç kadın tapınağı Solarilerden korumak amacıyla onu içinde kendisiyle birlikte ruhlar âlemine itti. Alune tapınağın odaklayıcı etkisiyle artan büyü gücünü bir mihrak bulduğu sürece her yere yansıtabiliyordu. Aphelios'un damarlarında akan zehir de ideal bir hedefti. Yazgılarını ancak şimdi anlamışlardı. Aphelios acıyla kendi içini boşaltacak, bu sayede ayın gücüyle dolacaktı. Alune tapınakta tek başına yaşayacak ama dünyayı kardeşinin gözlerinden görebilecek ve ona rehberlik edebilecekti."

"Fedakârlık ve ıstırapla birbirlerine bağlanacak, birlikte Lunarilerin ihtiyaç duyduğu silah haline geleceklerdi. Sadece ayrı kalmaları halinde birlikte olabileceklerdi. Ruhları iki âlemi ayıran örtünün iki yanından birbirine değecek, hep uzakta ama inanılmaz derecede yakında olacaktı. Bütünleşip akıllarının ermediği bir şeye dönüşeceklerdi."

"Aphelios hayatının geri kalanın da ikizine tekrardan kavuşmak için çalışacaktı, ta ki bu güne kadar..."

Aphelios yaşadığı ağrıdan dolayı bağırmak istiyordu fakat çığlıklarını içine hapsediyordu. Daha fazla bu duruma mağruz kalırsa bilincini yitirecekti.

Sett, "Yeter!" diye bağırdı, sert bir biçimde. Morgana durdu. Aphelios, Sett'in kollarına düştü. Sett, Aphelios'un nefes alıp almadığını kontrol etti. Nefes alıyordu. Morgana, "Ağrı yüzünden bilinci kapanmıştır, merak etme bir şeyi yok." Dedi, sinsi sesiyle. Sett gördüğü bu anılar ile Aphelios'u daha iyi anlamıştı, onun amacını artık biliyordu.

Sett, Aphelios'u omzuna aldı ve oradan ayrıldı.

Sessiz Adam [Settphel]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin