underwater 💧 zm [completed]

chapter 11 🏅

Mantıklı bir açıklaması olmalıydı.

Ayağım bir ritim tutmuş gergince sallanıyordu. Sadece sulu göz gibi her şeye ağlamamaya çalışıyordum.

Onu arayıp bunun hesabını sorsam siktiri çekip yüzüme kapatacak potansiyele sahip biriydi.

Lexi önüme peynirli salata tabağını bırakırken annesi iş için evden çıkıyordu. Ona gülümseyip ruh halimi belli etmemeye çalışarak beni ağırladıkları için teşekkür ettim.

Kapı kapandıktan birkaç saniye sonra Lexi'nin gözlerini ayırmasına sebep olan bir dizi küfür saymıştım.

"Bir açıklaması vardır."

"Neyin açıklaması amına koyayım? Yanlışlıkla imzaladım falan mı diyecek? Kafam kadar gerekçe yazıyor orada, her kim imzallatıysa da ne olduğunu söylemiştir." demiştim sinirle. Yine tırnaklarımı yiyordum. "Yüzücü Isabell Hela Victor'ın doping kullandığı iddiası üzerine oluşturulan dilekçeye toplanan imzalar. Zain Javadd Malik."

Kızgın veya kırgın mıydım bilmiyordum, sadece çok büyük bir soru işareti vardı.

"Evine gidip hesap mı sormalıyım? Madem böyle bir şey imzaladı neden benimle beraber? Yeni toplamışlar bunları."

"Bilmiyorum Hela. Benim de kafam karışık. Ama bir yandan ciddi rakipler olduğunuzu biliyorsun. Yani her ne kadar yakınlaşırsanız yakınlaşın bu yarış işini çok ciddiye alıyor."

"Ben değer verdiğim birine bunu yapmazdım." Şimdiye kadar birbirimizle sadece seks ve onun gibi temaslar için bir araya gelmiştik. "Gerçi bana değer verip vermediği de muamma. Birbirimizi sadece sikişmek için kullanıyormuşuz gibi."

Sonrasında aklıma Ashton'a söyledikleri geldi.

"Ashton'la tartışırken bile beni sevdiğine, bana değer verdiğine dair bir şey söylemedi. Sadece yatakta çok iyi dedi. Ne düşünmeliyim ki?"

"Zayn, narsist biri Hela. Erkeklerin ego yarışları biz kızlardan çok farklı. Biliyorsun kimin siki uzunsa o kazanıyor. Ashton'ın karşısına geçip seni sevdiğini elbette söylemez."

Omuz silktim. Haklıydı ama yine de mantıklı gelmiyordu.

"Onu arayacağım." dedim telefonuma uzanırken. "Ve buna bir son vereceğim."

Numarasına bir çağrı gönderdim. Telefon açıldığında her zamanki ses tonuyla konuşmuştu. "N'aber güzelim."

Sinirden dişlerimi sıkarken, "İyi Zayn. Doping testinden çıktım." dedim. Çileden çıkmak üzereydim.

Bir süre sessiz kaldı. Lexi ile birbirimize aptal bakışlar atıyorduk. "Ne testi?"

"Doping. Doping testi. Birileri performans arttırıcı takviye kullandığımı iddia etmiş ve koldaki çoğu kişi dilekçeyi imzalamış. Bunlardan biri de sensin Zayn."

"Ne? Hayır."

"Dosyada adını gördüm."

"Neden bahsettiğini bilmiyorum ama bana havuzdaki klor seviyesini azaltmak için bir şeyler imzalattılar. Bakmadım bile. Alaska. Adı buydu değil mi? Herkese aynı şeyi söylüyordu."

Lexi gülümsedi. Neydi bu eniştecilik falan mı?

"Her neyse. Testi geçtim, eğer yalan söylüyorsan şansına küs."

"Hadi ama bunun için bana küsmeyeceksin değil mi? Bilerek yapmadım."

"Kimseye küstüğüm falan yok."

"Güzel."

"Baksana Zayn. Akşam bir şeyler yapmak ister misin?" demiştim aklımdaki fikirle.

"Oturma odasında seks gibi mi?"