12

833 57 73
                                    

taiirache
(Yaşıyom ben, ölmedim bak.)

***

Garip
(Fluff, soft)

"Bilemiyorum. Gerçekten bilemiyorum. Harry, her zaman içgüdülerin doğru çıktı. Ondan ne kadar nefret ettiğimi biliyorsun, her ne kadar artık öyle güçlü negatif duygular hissetmesem de.."

"Ne demek istiyorsun şimdi? Konunun bununla ne alakası var?"

İki dost birbirlerine imalı imalı bakarken, Hermione ise keyifle yudumladığı çayın fincanı arkasına gizlenmiş dinliyordu sadece. İki gündür bu konuyu konuşmalarını bekliyordu. İki gündür Harry'nin sabah, öğle, akşam elinde pörsüyüp dağılmak üzere olan mektupla olan savaşını izliyordu. En son çareyi öğle saati çaylarına biraz gevşetici ve cesaretlendirdi esans koymakta bulduğu ikiliye bunu itiraf edecek değildi tabi ki.

"Önceden olsa palavra derdim. Şimdi emin değilim diyorum." dedi Ron elinde ki parşömeni sallarken. İki gündür tekrar tekrar tekrar okunmaktan diriliğini kaybeden, bahsi geçen o mektuptu.

Harry derin bir nefes aldıktan sonra koltuğa kendini salıp başını geriye attı ve, "Sen son kalemdin Ron. Tam da bunu demeni bekliyordum."

"Demeyeceğim. Demeyeceğim çünkü artık çocuk değiliz. Gerçekten hiç nefret ettin mi ondan? Yani gerçek gerçekten? Ben ettim çünkü bilmem ne fi tarihinden beri ailelerimiz sürekli düşman. Şimdi düşününce Malfoy biricik babasının tırnağı bile değildi, belki de dediği gibi" dedi tekrar mektubu sallayıp sehpaya koyarak, "nefreti ve pisliği gerçek değildi. Çünkü bakınca yaptıkları ne ki? Sikim sonik laflar sokuşturmak, arada kavga çıkarmak ve hocalara bizi ispiyonlamak. Gerçekten içinden gelseydi çok daha kötü şeyler yapabilirdi bize. Onu damgaladıkları zaman ona verilen görevi çok daha layığıyla yapabilirdi. Herifi zerre sevmiyorum, ukala ve kendini beğenmişin teki, ama! Yapmadı, değil mi?"

Harry tepki vermeyince bu sefer, "Küçük Malfoy'la artık bir derdim yok. Nefret etmekle harcayacak vaktim ve mentalitem de yok. Ve Harry, bu konu hakkında ne yapıp yapmayacağın hakkında sana hiçbir şey söylemeyeceğim çünkü bu senin kararın olmalı. Ne karar verirsen ben yanındayım tabi, bunu duymama gerek varsa."

Hermione gözlerinde ışıltıyla bakıyordu sevgilisine. Kesinlikle karışmayacaktı. Ron, tam da Hermione'nin tahmin ettiği tepkileri vermişti bu duruma. Sonuç olarak kimse uzun süre çocuk kalamıyordu ve Ron, kısa sürede çok yol kat etmişti. Malfoy'a gelince, kadın mektubun olabileceği kadar samimi ve doğru olduğuna sonuna kadar inanıyordu. Nedenine gelince ise, değişimini ilk elden biliyordu. Malfoy ne kadar farkında olmasa da, mahkemeden ceza almamış olsa da, Bakanlık tarafından gözlem altında tutulmaması imkansızdı. Kingsley, bunu Hermione'den istemişti. Ne Harry'nin, ne de Ron'un bundan haberi vardı, onlar kadının savaş sonrası bakanlık yapılanmasında ufak bir komitede gözlemci üye olarak çalıştığını sanıyorlardı.

Harry derin bir nefes daha çekip mektuba doğru uzandı,

Harry,

Öncelikle sana bu mektubu yazana kadar belki binlercesini buruşturup atmış olsam da artık hayatıma bir korkak olarak devam edemeyeceğim. Şaşırdığına eminim ama eğer mektubumu açtıysan ve  tamamını okumaya karar verdiysen, daha çok şaşıracaksın.

Drarry One ShotsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin