***
Browni
(+18, uyuşturucu madde kullanımı )
"Herkesin bildiği...Altın çocuk, Harry Potter'dan mı bahsediyoruz gerçekten?"
Luna sırıtıp başını salladığında, hala inanasım gelmiyordu.
"Yani.. Diyorsun ki," parmaklarımla tırnak işareti yaparak, "herkesin sevgilisi, kahraman, seçilmiş çocuk seninle birlikte ülke ülke gezip, dövme yaptırıp, uyuşturucu madde kullanıp partiledi, öyle mi?"
Kuzenim bana sırıtıp, "Kahraman ya da seçilmiş falan olmak istemiyor demiştim Dee, ayrıca kimyasal falan değil, senin de zaman zaman tükettiğin zararsız, keyif verici otlardan sadece. Ya da mantar. " dedi ve göz kırptı.
Fırından yükselen 'ding' sesiyle ayaklandığında ve 'browni' yi çıkarıp tezgaha koyduğunda hala sessizce onu izliyordum. Bana yan gözle bakıp halime güldüğünde göz devirdim.
"O bir Gryffindor." dedim, boş boş.
"Yani?" elime bir kaymakbirası tutuşturup tekrar yanıma yerleşti.
"Bilmiyorum ama görmeden inanmayacağım. Bu kadar Potter konuştuğumuz yeter, aylardır kuzenimi görmedim. Sen neler yaptın anlatsana?"
"Hm?" Gezdiği yerlerin ve fazlaca partilemenin hafif esmerleştirdiği kuzenim, "İnan bana çok eğlendim. Bungee Jumping, Amazon yürüyüşleri, kamp, konserler, partiler.. Ah tabi kafam çoğu zaman güzeldi, bunun da katkısı var."
"Luna? Benim yapmayacağım hiçbir şey yapmadığını umuyorum?"
"Ne gibi? Birilerinin düğününe dalmak? Bir şeyhin altmış dördüncü eşi olmak ya daaa," parıldayan gözlerini bana dikip, "Sayamayacağım kadar çok seks? Grup?"
"LUNA!?"
"Oh.. Oh Dee, Harry'yi görmeliydin. Asla tahmin edemezsin-"
"Onunla-onunla seviştin mi?" narin bir Harry aklımı oyalarken, Luna'yla yanyana koyunca midem kasıldı birden.
"Hayır!" dedi yüzünü ekşiterek, "Eğğ, hayır. Ama onu çok kez izledim. Kendini keşfetmesini izlemek başlarda eğlenceliydi. Sonrasında çok tehlikeli bir şeye dönüştü ama insan gözlerini alamıyor." dediğinde, gözleri hatıralarının etkisiyle buhulanmışyı sanki. "İtalya'da geçirdiğimiz on gün içinden en az dört gün birşey giydiğini hatırlamıyorum."
Kuzenimin dilinden dökülen seyahat anılarını dinlemeye devam ederken, Potter'ı bir türlü kafamda serseri, çekici ve Luna'nın iddia ettiği gibi "Yunan Tanrısı" olarak canlandıramıyordum. O sıska, çelimsiz ve dağınık hali ile görmüştüm en son; başka türlüsünü düşünemiyordum bir türlü. Luna'nın verdiği tabağı alırken hala konuştuğunu fark ettim.
"...ve ona dövmeyi benim yapmamı istedi. Daha önce yapmadığım şey değil tabi ama sadece kendime yaptığım için gerilmedim diyemem. Şimdi nereden baksan sayıları yirmiye yaklaşmıştır."
"Ne? Sen ciddi misin? Ne yaptırdı ki o kadar?" kekten bir çatal alıp, Luna'nın düşünmesini izledim.
"Hm, ilki minicik bir snitchti, benim yaptığım. Sonra ailesine ithafen yaptırdı. Sonra en yakın arkadaşları için.. Bunlar kollarında ve hmm, göğsünden boydan boya 'Düşen Elli' kolajı var. Onu zaten beş dövmeden falan say. Boynunda Ölüm yadigarları, sanırım sağ bacağında da savaşla alakalı bir çalışma var. Daha da var ama en son okula dönmeden önce sırtına Macar Boynuzkuyruk yaptırmaktan bahsediyordu."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Drarry One Shots
FanficAngst'a yer yok Sonuna kadar fluff! Yer yer smut yer yer şapşallık. Başlangıç: 15. 12.21 Bitiş: akıllarda bir soru işareti Ne yaptığımı bilmiyorum bana bi'şey sormayın.