Merhabalar, görevimiz ve bölümün şarkısı medyadadır. Döngüye almayı unutmayın...
İyi okumalar :)
**********************
Leo'nun dediği gibi günler çok çabuk geçmişti. Mint ve o neredeyse hiç konuşamamışlardı bile. Görev hazırlıkları ikisinin de tüm zamanını alıyordu. Kamptaki herkes düşünceliydi. Kehanet üstüne kehanet geliyordu.
Ayrıca son üç gündür herkes Nico ve Mint'i sevgili zannediyordu. Mint'e gına gelmişti herkesten. Mint bunu Erick'in dediklerine bağlıyordu. Bir Hekate melezinden öğrendiğinde göre herkese Mint hakkında mükemmel şeyler söylüyordu.
Çocuğu bulup yüzüne bir tane çakmak istiyordu fakat Nico çoktan o meseleyi halletmişti.
Mint görev belli olduktan ertesi gün etraftaki herkesin fısıldaşmalarına kulak asmamıştı. Onları dinlememişti bile. Nico bir sinirle Poseidon masasına gelip karşısına oturup durumu anlattığında o yüzden şaşırmıştı.
Gözleriyle görebilen herkes durumun öyle olmadığını anlayabilirdi.
Mint Nico'yu dinledikten sonra yüzüne pis bir sırıtmanın yayılmasını engelleyememişti. İkisi de günlerin kalanında birlikte gezinmeyi ihmal etmemişlerdi.
Daha sonrasında Erick'e (komik ve acınası bir şey, hayal gücüm o anda yetmedi ama Nico'nun neler yapabileceğini siz düşünün artık ;) olanları öğrenen Will görev için hazırlanırken ikisini de tebrik etmişti. Günlerdir gülmediği için Mint ve Nico onun kahkahasını yaptıları işi bırakarak dinlemişlerdi.
Mint hazırlıkları bitince son gününü Leo ile geçirmeye karar vererek Dokuzuncu Depo'ya gitmişti. Leo hava almaya çıkana kadar işi bölünmesin diye dışarıda beklemişti. Leo'nun çalışan siluetini izlemek hoşuna gidiyordu.
Kalın kaşları çatılmış dudakları sımsıkı birbirine bastırılmış önündeki eskizlere bakarken, uzun parmaklı elleri parçaları hızla birleştirirken, kıvırcık saçları sürekli alnına düşerken ve Leo onları sürekli düzeltirken Mint huzurla onu izleyebiliyordu. Yüzünün her parçasını inceleyebiliyordu.
Daha birkaç haftadır yeniden konuşmaya başlamışlardı fakat Mint tüm olanlara rağmen Leo'yu bulduğu için mutluydu.
Geçen sefer buraya geldiği piknik sepetiyle gelmişti. Ve birden aklına Leo'nun düşürdüğü kağıt geldi. Olanlarla birlikte aklından tamamen çıkmıştı. Paketlenmiş sandviçleri ve gazozları çıkarırken kalbinin beklentiyle hızlandığını fark etmişti.
Durup kendi kendine kızdı. Ama yine de sepetin dibindeki buruşuk kağıdı eline alırken nefesini tutmuştu.
Buruşuk kağıdı açtığında tuttuğu nefesini verirken Will ve kendisinin bir çizimine baktığını anladı. Mint'in Depo'ya geldiği gündü. İkisinin revirin kenarında yan yana güldükleri zamandı.
Çok hızlı çizildiği belli oluyordu ama kimin kim olduğu açıktı. Leo Will'in duruşunu, Mint'in gülümsemesini tam yakalamıştı. Mint resmin altındaki kargacık burgacık yazıyı zorlanarak okudu.
"I want you here with me,
Yanımda olmanı istiyorum,
Like how I pictured it,
Tıpkı hayal ettiğim gibi,
Is it too much to ask for something great?
Harika bir şey istemek çok mu fazla?
You're all I want,
Sen tüm istediğimsin,
So much it's hurting.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz Nanesi ||OC x Leo Valdez||
Fanfic"Kabul olunan için bir yolculuk Karanlık ve aydınlık sunacak dostluk Başlarken bitecek ve tüm ateşler sönecek Okçu kaybolurken edecek aşık Delphinus yalnız yüzerken dört olacak bir Çürürken zarafet, kaybolacak fecir Çark çözül...