Merhabalar, bölüm resmimiz ve bölümün şarkısı medyadadır. Döngüye almayı unutmayın...
İyi okumalar :)
***********************
"İyi misin?!" diye bağırdı Will yıkıntıların arasından Nico'ya sesini duyurmaya çalışırken. "İyi misi-"
"İyiyim Solace." diye nefes nefese bir cevap geldi yeniden bir araya gelip yükselen duvarların arkasından. Will içine derin bir nefes çekti. Bir anlığına sanmıştı ki- işte sanmıştı öyle.
"Yaralı mısın Nico?" diye sordu yükselen duvarda bir çentik arayarak. Bir süre cevap gelmediğinde daha da hızlı bir şekilde girecek bir yer aramaya devam etti. Nico'ya ısrarla verdiği ilk yardım kitinin hala onda olduğunu umuyordu.
"Evet..." ağır ve sesli nefeslerin arasından Nico konuşmuştu. Bir eliyle boydan boya kesilmiş kolunu tişörtünden kopardığı parçayla tutuyordu. Will'in ona ulaşmaya çalıştığını duyabiliyordu. Dudakları hafifçe titredi. "Boşuna uğraşma Solace. Ariadne böyle istiyor."
Karşı taraftan boğuk bir kahkaha duyulunca Nico kaşlarını çattı. "Ciddi misin di Angelo?" diye bağırdı Will duvarın diğer tarafına. "Sana verdiğim ilk yardım kutusu yanında mı?"
Nico çıkardığı ceketinin ceplerini yokladı. Will Solace'ın sözlerini ciddiye almadığını sesli söylemek istemediği için lafı şöyle dolandırdı. "Grifonla savaşırken kaybolmuş."
Will elini Nico göremese de kafasına vurarak cevap verdi. "Hiç yanına almamıştın değil mi?" Sözleri sinirliydi.
Nico'nun ağzından bir ses çıktı. Kahkaha ve hıçkırık karışımı bir ses. Will'i hem ümitlendiren hem de hasretlendiren bir ses.
"Evet, almamıştım."
"Tahmin etmeliydim. Yani şimdi senin tarafına gelmemin hiçbir yolu yok." biraz düşündükten sonra ekledi. "Duvara yaklaşıp sırt üstü uzan."
Nico tereddütle duvara yaklaşıp yavaşça uzandı. "Daha uzandın mı di Angelo?"
"Nico'ya ne oldu Solace?" dedi Nico boğuk bir sesle. Zaten ayakta durmadığı için kolayca uzanmıştı ama yaralı kolundan dolayı nasıl kalkacağını kestiremiyordu. Derince bir nefes çekti içine.
Will duvara yaklaşıp ellerini duvara yasladı. Nico'nun yaralarını hissedebiliyordu. Nico hayretle duvarın çatlaklarından çıkan güneş ışıklarına baktı. "Will'e ne olduysa o oldu di Angelo." diye cevapladı Will ışıltılar Nico'nun koluna sarılırken. Nico hangi Rapunzel saçmalığının içinde olduğunu anlamamıştı. Neyse ki Will, yani Solace şarkı söylemeye başlamamıştı.
Derken Will'in bir şeyler mırıldandığını duydu. Kolu bir anda yanmaya başlarken içine acıyla bir nefes çekti bu sefer. "Solace?"
"Mhm noldu?"
"Rapunzel'e dönüşmedin orada değil mi?"
Will kafasını salladı. İçine Nico'nun da duyabileceğini bildiği derin ve dramatik bir nefes çekti. "Flower gleam and glow... Let your powers shine!!"
Nico gülümsedi. "Tamam Solace, tamam."
"Görmüyorsun diye söylüyorum saçlarım da parlıyor şu anda."
Nico onu cevaplamadı ama ışıltılar duvara geri dönmeye başladıklarında kolunun da iyileştiğini fark etmişti. Will Solace'ın bunu yaptığına daha önce şahit olmamıştı. "Bu neydi Solace?"
Will boynunu kaşıyarak cevap verdi. "Üstüne çalıştığım bir şeydi işte, pek önemli değil."
Nico kolundaki uzun pembe ize dokunarak ayağa kalktığında Will de sırtını duvara vermişti. Yorgun hissediyordu. Yorgun hissediyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz Nanesi ||OC x Leo Valdez||
Fanfiction"Kabul olunan için bir yolculuk Karanlık ve aydınlık sunacak dostluk Başlarken bitecek ve tüm ateşler sönecek Okçu kaybolurken edecek aşık Delphinus yalnız yüzerken dört olacak bir Çürürken zarafet, kaybolacak fecir Çark çözül...
