Haoxuan uzun zamandır inyanga'nın kuzeyindeki savaşa öncülük ediyordu. Kral Jiyang'ın gönderdiği askerler sayesinde aylardır süren cephe savaşı son bulmuş, iNyanga sonunda kuzey cephesinde galibiyet almıştı. Bu güzel haberi Kralına kendisi vermek istiyordu ve en yakın dostu Xiao Zhan'ı da yakından görmeyi çok istemişti.
Sonunda Ülke'nin büyük surlarını görünce mutlulula atının yularına daha çok asıldı.
....................
Önündeki tahtında oturan, altın işlemeli kırmızı cübbesini giyen Kral Yibo yorgun görünüyordu. Yüzü son birkaç ayda daha da çökmüştü. Ellerini nereye atsa her şey boşunaymış gibi hissediyordu. Ülkesi risk altındaydı ve daha elde edebildikleri hiçbir galibiyet yoktu. Doğruyu söylemek gerekirse Surya'nın askerleri onlar için büyük bir kolaylık sağlamıştı ama yine de ellerinde boş bir galibiyet vardı.
Aklına gelen kişi ile dişlerini sıktı. Eğer Xiao Zhan onlara ihanet edip başlarına bu belayı acmasaydı şimdi bu durumda olmazlardı. Ama nedenini anlayamadığı şey neden Surya'nın onlara yardım ettiğiydi. Kendilerine açıkça yardım ettikleri doğruydu ama ya bu da planın bir parçasıysa. iNyanga ve Surya hiçbir zaman yakın ülkeler olmamıştı. Aralarında hep bir rekabet ve savaş vardı. Şimdi ise bir evlilikle birlikte onlara destek oluyorlardı. Ya bu da bir plan ise? Ya iNyanga onlar için her şeyi halletiği de sonunda Surya tüm bölgeye hakim olmaya çalışırsa? Kral Yibo onlardan yardım alıyordu ama onlara asla güvenmiyordu. Özellikle de alçak Xiao Zhan'a.
Düşünceleri birbirini kovaladıkça kovaladı ve sonunda işlemeli büyük kapı gürültüyle açıldı. Kral kafasını kaldırıp gelen kişiye baktı. Karşısında Haoxuan'ı görmeyi bekleniyordu. Şaşkınlık ve panikle yerinden doğruldu.
"Haoxuan yoksa cepheyi kayıp mı ettik?"
Haoxuan gülümseyip eğildi.
"Hayır efendim. Umut göründü.. bizim için de sonunda güneş tekrar doğuyor. Kuzey cephesinde ilk galibiyetimizi aldık."
Yibo sevinçle tahtından indi ve komutanının kollarını sıkıca tutu.
"Bu haberi duymak o kadar iyi hissetirdi ki.. başarabiliriz. iNyanga başarıcak."
Daha sonra, ikisi daha fazla cepheler ve yeni stratejiler üzerine konuştu.
Sonunda yemek saati geldiğinde hizmetçiler masayı kurdu. Kral ve değerli komutanlarını sofraya davet edip geri çekildiler.
Kral Yibo, Haoxuan'ın koluna sıkıca tutup onu yemek salonuna yönlendirdi. Cariyeleri ve küçük oğlu kendisini bekliyordu ama yanında gördükleri yüz ile çok şaşırdılar.
Yue sinsi gülümsemesi ile ayağa kalktı.
"Ohh.. komutan Haoxuan hoş geldiniz. Lütfen bize güzel haberler ile geldiğinizi söyleyin."
Haoxuan gülümseyip kafasını salladı.
"Sonunda ilk galibiyetimizi başarıyla aldık. Surya askerlerinin buna katkısı çok büyük."
Sonunda Haoxuan fark etmiş gibi Kral'ına döndü
"Efendim, Xiao Zhan nerede? Kendisi ile olan evliliğinizi duydum."
Yibo'nun duyduğu isimle alnı kırıştı. Sert bir sesle cevap verdi.
"2 haftadır bizimle yemek yemiyor. Hizmetçiler odasında yediğini söyledi."
A-Yue her şeyin kendi isteği ile yürümesinden oldukça zevk alıyordu. Bu galibiyet sayesinde Yibo'ya istediği şeyleri daha fazla yaptirabilirdi ama hesaba katmadığı bir şey vardı o da kendi küçük oğlu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Surya ve iNyanga
FanfictionUmarım seversiniz 🌸 ................................................................. "Neden?" Kral tuttuğu sivri çeneyi biraz daha sıktı. "Neden her zaman önüme çıkıyorsun Xiao Zhan! Seni gördüğümde takıldığım ifadeyi görmek hoşuna mı gidiyor?" Zh...