2.6

4.7K 568 160
                                    

Bu bölüm biraz şey
Şey
Oy verin yorum yapın ananızı yeter ha

***

Başımda kendini farkettiren ağrıyla gözlerimi araladığım gibi geri kapattım. Dün sarhoş olduğumu anlamam bir saniye bile sürmemişti. Başım şuan o kadar ağrıyordu ki bayağıdır içki içmediğim kendini belli ediyordu. Bir süre öyle durduktan sonra gözlerimi aralayarak yatağın ucuna doğru gittim.

Etrafa bakındığımda kafamı iki yana salladım. Demek Minho beni kendi evine getirmişti. Üstüm de onun pjimasıydı. Ama o etrafta görünmüyordu. Elimi başıma yerleştirerek biraz bastırdım. Diğer elimle yataktan destek alarak ayağa kalktım.

Banyonun yerini artık ezbere bildiğimden oraya ilerledim. İşlerimi halledip elimi yüzümü kendime gelmek adına biraz yıkadıktan sonra mutfağa doğru ilerledim. Mutfakta gördüğüm Minho ile gülümseyip gördüğüm ilk sandalyeye oturdum.

Beni farkettiğinde elinde geceden kalkma çorbasıyla yanıma geldi. Önüme çorbayı koyup karşıma oturdu. "Teşekkür ederim.."  Elini bir şey değil dercesine salladı. Elime kaşığı alıp hemen tadına baktım.

Bu çorbaya neden bunu dediklerini yeniden anlıyordum.

Ben içmeye devam ederken konuşmaya başladı. "Dün ne olduğunu hatırlıyor musun?" Kafamı iki yana salladıktan sonra başımı kaldırdım. Bir şey mi yapmıştım? Yüzünün asıldığını görünce yutkundum.

Ne halt yemiştim?

"Çok özel bir geceydi aslında.. Her neyse zararı yok." Gözlerimi pörtleterek üstüme baktım. Onun pjiması? Özel gece? Sarhoşken? Tanrım bu olmuş olamazdı değil mi? Aklımdan geçen şey olmuş olamazdı. "Ne?!" diye bağırdığımda bir anda gülmeye başladı.

"Jisung bazen saf olup olmadığını sorguluyorum sence ben sen sarhoşken bunu yapar mıyım?" diye söylendiğinde içime gelen rahatlama hissiyle elimi kalbime götürdüm. "Ayrıca öyle bir şey olsaydı götünün üstüne bu kadar rahat oturamazdın değil mi?"

Dediğinde öksürmeye başladım. Gülerek eliyle sırtımı sıvazladı. "Bu kadar utangaç olmana gerek yok bebeğim." Gözlerimi devirip çorbama geri döndüm. Sanki çok komikti! "O kadar komik ki evi yedim."

Beni duymazlıktan gelip konuştu. "Bugün bana kaldın." Gülümsedim.  Bugün o bana kalmıştı çünkü bugün ev alışverişi yapacaktım.

--

"Tanrım! Minho eve alışveriş yapıyoruz evi yeniden düzmüyoruz!" Kaşlarını çatıp alalım diye gösterdiği koltuğa baktı. "Sen ev alışverişi deyince... Siz ne alıyorsunuz ki alışverişte?" Kafamı iki yana sallayıp iç çektim.

Secretary or Lover | MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin