~Eksik Parçalar~

153 17 4
                                    

" Ne zaman gelecekmiş teslimatlar? "

" Yaklaşık 2 günü kalmış efendim. Mısır tarafından çıkan gemi bu sefer Yunanistan'a uğrayıp Türkiye'ye gelecek efendim. Anlaşma yaptığınız şirketlerin yurtdışına teslimat yapılmasını istediğini öğrendik. Tabii fazlasıyla parasını da verdiler. İçiniz rahat olsun. " Adam yavaşça gülümsedi.

" Güzel. Bu işten hiçbir şekilde sıyrık bile almak istemiyorum. Kusursuz geçmeli Lou. "

" Dediğim gibi, içiniz rahat olsun. Bu, tüm seferlerden iyi olacak. Lütfen siz bu ihaleyi kazanmaya bakın. O zaman her şey daha kolay olur. " Adam cebinden bir sigara çıkardı ve zipposuyla yaktı.

" Bunda da senin için rahat olsun. Elimde bu kadar önemli bir kozum varken onu bile devirebilirim. Şimdilik bekleyelim. Yavaş ve etkili ilerlesin. "

Şirkete geleli bir haftayı geçiyordu. İşleri tam anlamıyla kavramış, elimden geleni yapmaya çalışıyordum. Düşündüğüm gibi karşı taraf cidden güçlüydü. Hyunjin... Dediği gibi şirketine asla boş insan almıyormuş.

Hyunjin demişken. O günden sonra ara sıra karşılaşmak zorunda kalsak da benimle göz teması kurmuyordu resmen. Selam bile vermeyecek raddeye geliyordu ama ortamlardan dolayı hafifçe başını sallıyordu. Acaba o gün onu orada öylece bıraktım diye miydi bu tantana? Niye sıkıntı çıkarsın ki hem? Beni önemsediğini bile düşünmüyordum.

" Jeongin gelecek misin? " Düşüncelerimden babamın sekreterinin sesiyle ayrıldım. Burada o bile bana adımla sesleniyordu. Hem küçük oluşum hem de çok önemsenmeyişimden dolayı herkes bana adımla sesleniyordu. Artık umrumda bile değildi zaten.

" Geliyorum şimdi. " dedim ve masadaki eşyaları düzeltip kalktım. Yine ufak bir toplantı yapacaktık sanırım. Düşündüğüm gibi de oldu. Odaya girince artık her toplantıda gördüğüm için tanıdığım bir iki kişi, abim ve babam vardı. Aslında abimin toplantılarımıza katılması bana komik geliyordu. Bu ihalede hiçbir görevi yoktu ama yine de sürekli geliyordu.

Her zamanki yerime geçtiğimde babam konuşmaya başladı.

" Bildiğiniz üzere ihale için verilen süre azalmaya başladı. Son 2 haftamız var ve artık gecemizi gündüzümüze katıp onları alt edecek bir sonuca varmalıyız... "

Babamın günlük (!) konuşması bitince yerimden kalkıp kapıya ilerledim. Toplantı boyunca mesaj yağmuru gelen telefonumu açtım ve gelen mesajlara baktım. Hepsi bir gruptandı.

             jisung ozr dilrm beni affet

+9 mesaj

Seungmin hyung 🐶: Jisung buraya gelir misin lütfen? Masada mal gibi oturuyorum.

Jisung hyung 🐿️: Kes Seungmin. Şu an önemli işlerim var. Ayrıca sen neden masada mal gibi oturasın ki? Sevgilin de yanında.

Seungmin hyung 🐶: Neyse. Sen garson çocuğa yürü. Ben masada Chan ve Minho ile oturayım. Onların konuştukları konular daha güzel hem.

Jisung hyung 🐿️: Ne dedin seeeeennnn??!! Minho aşkım ne ara geldi? Sadece 5 dakika için kalktım yerimden yaaa!

Felix hyung 🐥: Arkadaşlar sevgilimden ayrıldım 😿

Ben: Neee?! Ne zaman hyung?

Felix hyung 🐥: Yaklaşık yarım saat önce. İkimiz de güzel bir şekilde bitirdik. İçimde bir boşluk olmadı diyemem ama böylesi daha iyi. Zaten gitgide soğuk hissediyordum.

Jisung hyung 🐿️: Peki bu kararında kaslı, milletin bir kere görünce ikinci üçüncü kez dönüp baktığı, adının ilk iki harfi Changbin olan bir adamın bunda etkisi nedir?

*•.¸♡ Little Problem ♡¸.•* // *hyunin*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin