~Seni Düşündüm~

129 16 16
                                    

" Hyunjin? Daldın gitti. Konuşmak istiyorsan konuşalım ama boş boş oturmamızın anlamı yok. " dedim gergince. Bunca yıldan sonra karşılıklı normal bir şekilde konuşacaktık ne de olsa.

" Ha, kusura bakma. Öylesine geçmişe gittim. Tabii konuşalım. Sadece.. nereden başlayacağımı bilmiyorum. "

" O zaman ben başlayayım mı istersen? " Aklımda sormak istediğim birkaç soru vardı. Onların cevaplarını duymak yıllardır istediğim şeydi.

" Olur. Seni dinliyorum. " Boğazımı temizleyip ilk sorumu sordum.

" Bunca yıl neredeydin? " Beni yalnız başıma tüm yükün altında bırakıp nerelere gitmişti?

" Ummm... Aslında çoğu zaman Kore dışında her yerde. Yeni başlangıç yapmak istemiştim sürekli. Gerçi çoğu başarısızlık olsa da. "

" Tek başına mıydın bunca zaman? " Bir de bunu merak ediyordum. Bir zamanlar gözünden bile sakındığı sevgilisiyle mi diye hep merak etmişimdir.

" Hayır. Açıkçası.. ben.. Yuna'yla beraberdim hep. " Sesinde belirginleşen utangaç eda ister istemez kahkaha atmamı sağladı. Zaten beni değerli görmemişti ki hiçbir zaman. Karşımda sevgilisinin adını söylerken utanmamalıydı.

" Kusura bakma, biraz trajikomik geldi. Gerçekten sözünün eriymişsin Hwang Hyunjin. Peki hala birlikte misiniz? " Bunu sormam bile hataydı. Çünkü biliyordum cevabını ama ondan duymak belki farklı olur diye düşünmüştüm.

" Biz.. bilmiyorum. Evet sanırım. Bunu mu konuşacağız Jeongin? " Kaçamak cevap.

" Ben aklımdaki soruları soruyorum Hyunjin. Senin sorun varsa sor. " Sırtını dikleştirip bana döndü.

" Doğum sürecini anlat biraz. Neler yaşadın duymak isterim. " Aslında hiçbir şeyi duymayı hak etmese de kafamı salladım.

" İlk aylarda içimde garip bir his vardı. Bir yandan deli gibi bebeğimi kucağıma almak istiyordum bir yandan da korkum vardı. İlk iki aydan sonra bu belirsizlik geçti. Her şeyden çok istedim bebeğimi. Onun için hep mutlu olmaya çalıştım ve hayatımda olan her şeye dikkat ettim. Gereksiz stres bile yaşamadım. İyi ki yanımda hyunglarım vardı. Onlarla daha kolay atlattım. Bir gün, çok iyi hatırlıyorum , vişneye alerjim olmasına rağmen vişneli cheesecake yemek istemiştim. Ama hayatımda hiç yememişim yani. Bunun için ağladım. Herhalde ben yiyemiyorsam oğlum da yiyemez sandım. Tabii sonradan öğrenmiştim, alerji anneye özelmiş. Yani çocuğa geçen bir hastalık değilmiş. Öyle yani. Renkli ama aslında bir o kadar da zor bir doğum süreciydi. " Anlatırken aklımda binbir türlü görüntü canlandı. Gülümsedim yavaşça. Zor bir bebekti Jin.

" Hamile halini görmek isterdim. " dedi sessizce Hyunjin. Bir şey diyemedim.

" Başka soru. " Konuyu dağıtmak için ve biraz toparlanabilmek için konuştum.

" Peki. Benden nefret ettin mi gerçekten?
" Aklıma önceden ona söylediklerim geldi.

Şu an hayatımda bir daha asla yapmak istemeyeceğim türden bir yanlışsın sen. Kendimden iğreniyorum.

Onun hayatımdaki en büyük yanlış olduğu doğruydu. Bu önümüzdeki gerçekti. Ama...

" Sanırım etmedim Hyunjin. Yani bu seni çok sevdiğim veya senden vazgeçemediğim için değildi ama. Senden nefret edemememin sebebi senin bu duyguya layık olmamandı. Kendimce sana verdiğim karşılıksız sevgiden sonra senden nefret etseydim eğer bu sana hala değer verdiğimi gösterirdi. Ama ben sana değer vermeyi uzun yıllar öncesinde bırakmıştım zaten. O yüzden cevabım hayır. " Bir an olsun gözlerini benden kaçırmıyordu. Her cümlemden sonra gözlerinden geçen yıkım ne kadar hoşnut olmasam da beni de yıkıyordu. Ama gerçekler bunlardı.

*•.¸♡ Little Problem ♡¸.•* // *hyunin*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin