4. Bölüm

200 22 5
                                    

"Hey Eris müsait misin?"
Wanda gülerek yanıma geldi elinde bi kitap vardı.

Wanda tatlım sırası değil bebeğim canım hayatımın anlamı şu an yanlış zaman.

"Evet evet müsaitim, sorun ne?"
Karşımdaki pufa oturdu. Ben de oturduğum yerde biraz dikleştim.

"Şey bu kitabı gittiğimiz bi görevde buldum ve" kitabı elime tutuşturdu "-içinde büyüler yazıyor"

"Büyü mü?" Kitabı açıp içini biraz karıştırdım. Korkunç. "Oh evet büyü" Kitabı kapatıp yere bıraktım.
"Neden aldın bu kitabı?"

"Almam gerekli gibi hissettim"

Kafa sallamakla yetindim. Kitabı biraz daha kurcaladım. İçinde tanıdık büyüler de vardı.
"Bir süre bende kalabilir mi? Garip bir kitap. İncelemek isterim."

Wanda gülümseyip olumlu anlamda kafasını salladı.
"Tabii ben de o yüzden getirdim zaten- Şey Eris bi sorun mu var? Pek iyi görünmüyorsun."

"O nerden çıktı?"

"Kıvranıyorsun resmen-"

Oturduğum yerde iyice dikleştim ve alnımı ovmaya başladım.
"Oh kafama bir şey takıldı o yüzdendir."

"Yardım edebilirim"
Wanda sanki zihnimi okumuş gibi bana bakmaya başladı. Elini uzattı ve parmaklarındaki kırmızı enerji dalgalarını kafama gönderdi. Ardından o anı yeniden kafamda canlandı. Sanırım ufak bir baygınlık geçirdim. Kendime geldiğimde Wanda biraz korkmuş, biraz kafası karışmış bir ifadeyle bana bakıyordu.

"O- o Bucky miydi-?"

Ensemi kaşıdım ve bu sefer oturduğum yere iyide yerleştim. Artık dik durmuyordum.
"Sanırım..."

"Ne yapacaksın"
Wanda ellerime uzanıp tuttu.

"Bilmiyorum, belki Tony'e anlatırım. Emin değilim belki de kimseye anlatmam."

"Sence Bucky biliyor mudur?"

Olumsuz anlamda kafa salladım.
"Bir gün sorarım... sanırım sorarım yani. Bu konuyu kapatabilir miyiz?"

"Tabii şey ımm... Clint benzer güçlerimiz olduğunu söylemişti!"

"Evet ikimiz de insanların zihinleriyle oynayabiliyoruz."

"Biraz deneyelim mi?"
Wanda gülerek başıyla yürüyüş yapan Sam'i işaret etti.







"HAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHA"

Gülmekten karnım ağrıyor. Wanda Sam'in zihnine girip onu kanatları olduğununa inandırmıştı ve Sam şu an kollarını kanat sanıyor ve uçmaya çalışıyor. Oh tanrılarım affedin ama çok komik!

"Eris gülme yakalanıcaz!"
Wanda bunu derken gülmemek için kendini sıkıyor bi yandan da Sam'i kameraya alıyordu.

"Ama çok komik-"

"Ne oluyor burda"
Tony elleri cebinde yanımıza geldi

Gülmeyi bırakıp zar zor cevap verdim.
"Wanda'yla beraber Sam'in zihnine girdik ve Sam şu an kendini kuş sanıyor"

Wanda bana 'Yaktın beni!' Derce bakmaya başladı. Üzgünüm Wanda...

"Anlamadım ne yaptık dedin-"
Tony birkaç saniye Sam'i izledi.
"Oh düzeltin şu adamı. Yeri gagalıyor!"

"Tamam tamam!!"
Wanda Sam'i eski haline döndürdü.

Sam eski haline döndüğünde çitlerin üstünden atlamak üzereydi. Dengesini kaybedip yere düştü.
"Ne oldu az önce?!?"

Anlaşılan Sam yaşananları hatırlamıyor hahahaha

"İki cadının eline düştün, ve Wanda güçlerini böyle boş şeylere harcamak yerine daha önemli işlerde kullanmalısı-"

"Aaa şey Vision beni bekler! Üstüne su dökülmüş de, pirinç getirmemi söylemişti hehe... Görüşürüz!"

Wanda hızlı adımlarla içeri kaçtı.
Tony espriyi anlamamıştı sanırım ama Sam gülme krizine girmişti sanki.

"E kız kaçmakta haklı tanrılar bizi senin dilinden korusun Tony."

Sam yerde uzanmayı bırakıp ayağa kalktı ve başını kaşımaya başladı.
"Biri bana ne olduğunu açıklayabilir mi?"

Tony göz devirip bana onu takip etmemi söyledi ve içeri yürüdü. Ben de Sam'i orda bırakıp Tony'nin peşinden gittim.
Tony'i garaja gidene kadar takip ettim. En son o hiçbir şey demeyince ben sordum.

"Nereye gidiyoruz?"

Tony siyah bir arabayı açıp içine bindi
"Biriyle görüşücez."

Ben de ön koltuğa oturdum
"Kiminle ama?"

"Gidince görürsün."

Bir bölümün daha sonuna geldik bu biraz kısaydı diğeri uzun olacak yada olmayacak bilmiyorum oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın!!!

Bucky Barnes ile Tartarus'a Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin