Garip bi bölüm olacak uyarmadı demeyin
"Tamam madem seni annem gönderdi, o şu an nerde?"
"Bilmiyorum! Onu tam olarak göremedim bile..."
"Neden gönderdiğini söyledi mi?"
"Evet sen delirme diye. Ve seni bir yere götürmemi de istedi."
"Nereye Ralph çabuk konuşsana!!" Satirin yakasına yapışıp onu birkaç santim yukarı çıkardım, boylarımız eşitledi en azından. Ve evet, 70 kilo bir satiri rahatça havaya kaldırabiliyorum. Yarı tanrıyım ben.
"AAA ÖLDÜRME BENİ NYX'İN SARAYINA GÖTÜRMELİYMİŞİM SENİ LÜTFEN LÜTFEN ÖLDÜRME BENİ LÜTFEN!!"
Onu bıraktım. Neden böyle sinirlendim bilmiyorum. Burda olmak gerçekten sinirlerimi geriyor ve zamanın nasıl geçtiğini de anlamıyorum. Sanırım biraz büyüdüm, ellerim biraz daha farklı duruyor ve saçlarım belime kadar uzadı.
"Pardon bi an ani bi şeyle oldu-"
"Bana bak çakma Eris, ben senin öyle zırt pırt sinirini çıkaracağın boks torban değilim bir daha olursa Nyx'in sarayına cesedini götürürüm!"
"Zaten cesedimi götürüyorsun teknik olarak-"
"Felsefe yapma! Felsefe yapma!"
Satirin bu hareketlerine güldüm, komik biriydi. Tartarus gibi bi yerde güleceğim aklıma gelmezdi ve ayrıca Tartarus'un havası onu çok da etkilemiyor gibiydi. Ralpha kısa bir bakış attıktan sonra nehrin aşağısına doğru yürümeye devam ettim.
"Hey hey nereye gidiyorsun sen bakayım?"
Ralph durur mu? Ruh hastası, hemen peşimden koşup bana yetişti.
"Kapılara? Burdan en kısa sürede çıkmam lazım"
"HAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHA-"
"Şöyle bağıra bağıra gülme canavarlar duyacak!"
"Ne dedin sen? Tartarustan çıkmak mı? Kızım bu mümkün olsa ben çoktan çıkmıştım."
"Sen benim gibi değilsin ondan çıkamamışsındır."
diyip yürümeye devam ettim. Annem madem beni Nyx'in sarayına istiyor o zaman gelip kendisi söylesin.
"Benim neyim eksikmiş senden? Bir kere ben yakışıklıyım ve müthiş kılıç kullanırım. Ayrıca senin gibi Tartarus'ta converse giyecek kadar salak da değilim."
"Bak converseler yüzünden bende pişmanım-"
"He he hadi yavrum bende yuttum ayneeeennn. Sen bizi dünkü çocuk mu sandın?"
Omuz silkip yürümeye devam ettim
"Oh tanrılarım lütfen bu sadece bi rüya olsun lütfen lütfen uyanmak istiyorum artık lütfen! Lütfen! Lütfen!"
"Bu bir rüya değil Eris uyanamazsın."
Sağımdan gelen Tony'nin sesiyle irkildim ve olduğum yerde sıçradım. Hemen etrafa bakınmaya başladım. Aniden tam yanımda belirdi Tony.
"Baba sen burda ne yapıyorsun?"
"Ne mi yapıyorum? Hayatını kurtarıyorum tabii ki tatlım."
"Ne-neyden hayatımı kurtarıyorsun?"
Görüntü değişti bu sefer Bucky'i görüyordum elindeki silahla bana ateş etti ve bir el beni aniden çekip girdiğim sis bulutunun içinden çıkardı
"Eris sen salak mısın napıyorsun?!?" Ralph beni azarlamaya başladı
"Ne oluyor babam nerde?" Karnımda Bucky'nin ateş ettiği yere baktım gerçekten vurulmuşum gibi bir iz vardı ama kanamıyordu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bucky Barnes ile Tartarus'a
Fanfic"Tamam melez olmayı ben seçmedim ama bu ışıltılı hayatı ben seçtim" Bucky ile çok az hikaye olduğu için yazdığım bir felaket... güzel olacak ama bol dram, aksiyon, kan ve vahşet garantili
