"Neresi burası?"
Kafamı camdan çıkarmış caddeyi izliyordum"Sanctum Sanctorum, New York mabedi"
"Dr. Strange burda dimi-"
"Hıhı"
Tony kafa salladı ve arabadan inip mabedin kapısını çaldı. İki saniyelik bi şokun ardından ben de arabadan inip hemen yanına gittim.
"Önceden söyleseydin de düzgün bir şeyler giyseydim keşke, şimdi koskoca Dr. Strange'i görücez."
"O kadar önemli değil ya. Hem burda koskoca Tony Stark varken..."
Tony bunu der demez Wong olduğunu düşündüğüm kişi kapıyı açtı
"Randevunuz var mı?"
"Ben Tony Stark'ım randevuya ihtiyacım yok."
Adam hiç tereddüt etmeden kapıyı yüzümüze kapadı.
"HAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHA"
Telefonumu çıkardım ve mabedin internet sitesine girdim."Bu sirk palyaçoları kendilerini ne sanıyorlar- Napıyorsun sen??"
"Randevu alıyorum, kredi kartını ver."
Tony bir yandan söylenerek cüzdanını çıkardı ve kartı bana uzattı.
"Adamlara hayatlarının teklifini yapıcam ama randevu almadan maximum üç kelime konuşabiliyoruz ben beğenmedim bu işi""Of iyi para istiyorlar ha."
Tony omzumun üstünden telefonun ekranına baktı.
"Ne kadar istiyor?""Saatlik 50 dolar"
"Konuşmuyorum konuşursam ağır konuşurum çünkü"
Bu dediğine biraz güldüm ama Tony baya ciddiydi, tekrar kapıyı çaldım. Tony o sırada sırtını kapıya döndü.
"Açmayacaklar kapıyı."
Tony bunu der demez kapı açıldı
"Randevunuz var mı?"
Arkamı dönüp Tony'e imalı bir bakış attım.
"Var.""RaNdEvUnUz vAr Mı??"
"Dalga geçme Tony!"
Tony göz devirip peşimden içeri girdi.
"Düşündüğümden daha kötü, bi kere yamuk burası!"
Tony bunu derken Strange merdivenden yürümek yerine uçarak inip yanımıza geldi. Hava mı attı şimdi o?
"Oooo kimleri görüyorum Bay Stark, hani siz büyüye inanmıyordunuz?"
"Hala inanmıyorum sadece Fury-"
Tony cümlesini tamamlayamadan büyük bi sarsıntı ardından da insanların çığlık sesleri geldi.
"Ne oluyor ya"
Strange, Tony ve Wong koşarak dışarı çıktı. Ben çıkıp çıkmamakta kararsızım açıkçası başım ağrıyor zaten.
"ERİS BURAYA GEL!!"
Tony seslenmese çoktan gölge yolculuğu yapıp kaçmıştım bile.
"Imm şey ben gitmeyi düşünüyordum- BU NE BE!!??"
"Bay Stark da senin bileceğini söyledi."
Strange çukurdan çıkan şeyin etkisiyle az kalsın içine düşüyordu."Hidra neden çukurdan çıktı-"
"Hidra da ne?!"
"Hidra da ne?!""Haha aynı anda konuştunuz, neyse!"
Koşarak bi ara sokağa girdim aslında beni takip etmelerine şaşırmıştım ama çok kurcalamıycam. Doğru bir an değil...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bucky Barnes ile Tartarus'a
Fanfiction"Tamam melez olmayı ben seçmedim ama bu ışıltılı hayatı ben seçtim" Bucky ile çok az hikaye olduğu için yazdığım bir felaket... güzel olacak ama bol dram, aksiyon, kan ve vahşet garantili