√ 1. Bölüm√

71 6 0
                                    


Arkadaşlar lütfen yorum ve oylarınızı eksik etmeyin. Benim için en ufak bir yorumunuz bile çok önemli. Şimdiden herkese teşekkür ediyorum. İyi okumalar :-) :-)

Genç kız, gözüne kestirdiği esmer delikanlıya doğru ağır ve temkinli adımlarla yürümeye başladı. Bu sefer olacaktı, gerçek aşkını bulup,ölmeden'aşk' denen bu duyguyu tatıcaktı. Yaptığı şeyin çok saçma olduğunu biliyordu ama bu onun elinde olan bir şey değildi. Kollarını gevşek bırakıp, göğsüne sıkıca bastırdığı kitaplarını serbest bir konuma getirdi. Delikanlıya doğru yürümeye başladı, delikanlı da bu tarafa doğru yürüyordu. Genç kız, delikanlıyla aynı konuma gelince delikanlının omzuna çarpmış gibi yapıp, kollarındaki kitapları süratle yere attı. Önce genç kız, ardından delikanlı yere eğildi.

'' Afedersiniz, ben çok özür dilerim.'' dedi genç kız yapmacık bir ifadeyle gülümseyip. Bir yandan kitapları toplayıp, diğer yandanda çocuğu süzüyordu.

'' Sorun değil.'' dedi delikanlı genç kıza kitaplarını toplamada yardım ederken.

Delikanlı, yerde kalan son kitabıda uzatmak için genç kızın yüzüne baktı.'Güzel kız' diye düşündü. Genç kızda, delikanlıya baktı. Aşık olup, kalbinin küt küt atmasını ve karnında kelebeklerin uçuşmasını bekliyordu. Bu yüzden, aşağı yukarı on saniye delikanlının yakışıklı suratına baktı. Ne yazık ki genç kız aşık olamadı. 'Karavana' dedi kendi kendine. Daha fazla yerde beklemeyip, çömeldiği yerden kaldı.

Genç kız, delikanlının bakışlarını beğenmemişti. Bir garip bakıyordu.Tam gidecekken, bir el kolunu kavradı. Ne olduğunu anlamak için önce ele, sonrada elin sahibine şaşkın bakışlarını yolladı.

'' İstersen şu kafede oturup bir şeyler içelim ha ne dersin? Oradan da benim eve gideriz.'' dedi delikanlı, genç kıza pis pis sırıtıp. Genç kızla vakit geçirmek , belki birazda yaramazlık yapmak istiyor olabilirdi. Kafasındaki planlar, delikanlının bakışlarının garipleşmesine neden oluyordu. Genç kız, kaşları çatık bir şekilde bakıp, kolunu kavrayan eli sert bir üslupla itti.

'' Sen ne saçmalıyorsun be! Sen beni ne sandın!'' dedi genç kız. Gözlerinden ateş fışkırıyordu. Bu çocuk onu ne sanmıştı! O sadece gerçek aşkını arayan, astım hastası olan zavallı bir kızdı, bir sürtük değil. Gerçek aşkı bulmanın bu kadar kolay olmadığını bir kez daha anlamış ve beraberinde de başına iş almıştı.

Delikanlı, genç kızın cevabına alayla güldü. Kızın söylediği sözler ona çok garip gelmişti. Çünkü, az önce delikanlıya manalı manalı bakmıştı. Bu da işi körüklemişti haliyle.

'' Hadi ya naz etme, fazla naz yakışıklı usandırır.'' dedi delikanlı bir kez daha genç kızın kolunu tutup. Genç kız, o sözün öyle olmadığını söylemek isterdi ama şimdi sırası değildi. Koluna kuala gibi yapışan eli hışımla geri itti. Bu çocuk fazla olmuştu.

'' Sen diyorsun be manyak!'' dedi genç kız elini savurup. Bir yandanda sakin olmaya çalışıyordu çünkü başına iş almak istemiyordu.

'' Asıl manyak olan sensin. İlk önce imalı imalı bakıp, sonrada laga luga yapıyorsun.'' dedi delikanlı kaşları çatık bir şekilde ensesini ovuşturup.

Genç kız 'beni yanlış anladı' diye düşündü. Endişeyle anlını kırştırdı.

'' Bak, sanırım sen beni yanlış anladın. Ben sana bakmıyordum .... Şey... sadece dalmışım. Tamam mı olay bu.'' dedi genç kız delikanlının inandığını belirten bir cevap bekleyişi içerisine girerek.

Gönül KuşlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin