Yeni bir hikaye ile geldim sade ve güzel olacağını düşünüyorum.
Çok aksiyonlu olmaz belki ama eğlenceli olması için uğraşacağım.
İyi okumalar.
⬧
Burasıydı. Annemin gelmem için verdiği adres yani Avengers kulesi sırf doğduğumdan beri 3 kere gördüğüm adam için gelmiştim.
Annem Rusya'da kaçakçılara yardım ettiğinden beni Amerika'ya postalamıştı.
Derin bir nefes alıp içeriye girdim etrafta kimse yoktu sadece asansörler duruyordu.
Sonra birden bir ses yankılandı "Merhaba Bayan Carter. Geldiğinizi haber vermemi ister misiniz?" sesin geldiği yeri bulmaya çalışıyordum.
"Evet, lütfen."
Kısa bir sessizlik sonrası tekrar o ses konuştu "Lütfen asansöre binin." dediğini yaptım.
Asansör yukarıya giderken aklımda sorular vardı. Geleceğimi nereden biliyorlardı?
Üstelik bu konuşan zırva neydi veya kimdi?
Asansör durduğunda kapının açılmasını bekledim. Daha sonra da uzun beyaz bir tablonun beni karşılamasına izin verdim.
Koridora adım attığımda nereye gideceğimi bilmiyordum.
"Merhaba, Diana."
Sol tarafımdan gelen sese döndüm sarışın uzun ve yapılı üstelikte çok yakışıklı birisi duruyordu.
Ona bakarken bana yaklaştı ve elini uzattı "Steve Rogers." diyerek kendini tanıttı. Hafif bir gülümseme ile elini sıktım.
Tabi ya Kaptan Amerika annem ondan bahsederdi babamın en iyi arkadaşıymış falan filan.
"Geldiğin için çok mutlu oldum. Sharon seni anlatıyordu sonunda tanışabildik."
Sıcak bir gülümseme ile bana bakıyordu. Ne diyeceğimi bilemiyordum öyle kalmıştım resmen.
Steve eliyle koridorun sonunda ki odayı gösterdi "Hadi gel ve diğerleri ile tanış." ne yani şimdi babamla mı tanışacaktım?
Gerçi babam olduğu söylenemezdi. Bu zamana kadar hiç arayıp sormadı bile her neyse umursamıyordum.
Steve ile odaya girdiğimizde odada oturanlara baktım. Hepsi bize dönmüştü.
Koltuğa uzanmış eliyle yüzünü kapatmış bir adam yanında ise kızıl saçlı çok güzel bir kadın vardı.
Karşılarında kırmızı renkli kafasında sarı bir taş olan değişik birisi duruyordu.
Yanınada ise koyu saçlı mavi gözleri belirgin olan ve tam bir emo gibi duran kız ile gümüş saçlı uzun ve az da olsa yapılı bir erkek vardı.
Steve omuzuma dokunup dikkatlari bize çektiğinde hepsi bize bakıyordu.
"Bu Diana, Sharon'ın kızı."
Herkes bana bakarken kendimi hiç rahat hissetmiyordum. Kızıl saçlı kadın bunu anlamış olacak ki yanıma geldi ve gülümsedi.
"Merhaba Diana ben Natasha." bana sarıldığında kabalık olmaması için ben de ona sarıldım.
"Merhaba." dediğimde gülümsedi ve uzaklaştı.
Geri yerine geçtiğinde koltukta uzanan adamın bana baktığını gördüm sanki bir suç işlemişim gibi duruyordu.
Gözlerimi ondan kaçırıp Steve'ye döndüm. Beni herkes ile tanıştırdıktan sonra yemek hazırlamaya gittiğini söyledi.
Tam bir anne gibiydi.
Sessizce bir köşede otururken odada sadece Pietro, Wanda ve ben kalmıştık.
Wanda çekingen birisiydi ama Pietro tam tersiydi hızlıca gelip yanıma oturdu.
"Selam Prenses. Burayı sevdin mi?"
Wanda gözlerini devirip Pietro'ya yastık fırlattı "Kız daha geleli birkaç saat oldu Piet kes sesini."
Kardeşi ona hiç aldırış etmemişti bile. Wanda'da ayağa kalktı ve elbisesini düzeltti "Sen Pietro ile kendini sıkma tam bir patavatsız." dediğinde Pietro sanki kalbinden vurulmuş gibi kendini koltuğa attı.
Wanda odadan çıkarken içeriye iki kişi girdi.
"Selam Peter ve Sam."
Tahminen bizim yaşlarımızda olan kafasını salladı elleri cebinde duruyordu. Canı sıkkın gibi gözüküyordu.
Sam ise Wanda'ya gülümseyip selam vermişti.
İkisi de beni fark edince donup kaldılar. Peter bir bana bir de Pietro'ya baktığında yanımda ki Pietro sırıttı.
"Bu Diana kendisi Sharon'ın kızıymış."
Sam'in gözleri yerinden çıkacak gibi oldu. Peter ise önüme gelip elini uzattı.
"Peter Parker."
Elini tuttum gereğinden fazla mı sıcaktı yoksa ben mi soğuktum?
"Diana Carter."
⬧
İlk bölüm burada bitti. Bu hikayede filmlere gönderme yaparım ama aklınızda olsun hiçbir film ile bağlantılı değil hikaye.
Bucky Tony'nin ailesini öldürdü bu detay hikayede geçerli.
Yorum ve oy atmayı unutmayın <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Spider Web || Peter Parker
Science FictionÖrümcek ağı örümcekler için bir evdi ve Örümcek Adam'da Diana'nın eviydi.