Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
✵
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Pietro seni ucube!"
Wanda sinirlenmişti hem de çok çünkü Pietro onun çizimine kahve dökmüştü. Ben ve Peter ise elimiz de kahve kupamızla onları izliyorduk.
Pietro özel gücünü kullanıp kaçıyordu ama Wanda onun zihnine girip yerinde kalmasını sağlamıştı ve bu çok komik görünüyordu.
Bir korkuluk gibi duran Pietro'ya kahkaha atarken Wanda onun kafasına yastığı fırlatmıştı bile daha sonra da onu serbest bırakmıştı.
"Her zaman bir kardeşim olsun istemiştim." Peter'ın dediği ile ona baktım tek çocuktu ve öz ailesinden kimsesi yoktu.
Tony ona babalık yapıyordu ve bu işte gayet iyiydi. Elinde ki kupası ile Wanda ve Pietro'ya bakıyordu.
Daha sonra bana döndü kupayı masaya bıraktı sıcak bir gülümseme ile yaklaştı.
"Senin kardeşin var mı Diana?"
İçtiğim kahve gereğinden fazla sıcak gelmeye başlamıştı nefes almakta zorluk çektim bu konuyu uzun zamandır kimseyle konuşmuyordum.
Çünkü kimse umursamamıştı.
Kahveyi onun gibi masaya bıraktım ve ellerimi birbirine kenetleyip masaya yaklaştım.
"Var."
Öz değildi ama elde edebileceğim en mükemmel kardeşti. Uzun zamandır haber alamıyordum bildiğim tek şey annem ile iletişim kurduğuydu.
Belki ona göre kardeş gibi olmadığımız için benimle konuşmak istemediğini düşünmüştüm ama işler çok farklıydı.
Annem onu kendi pis işleri için almıştı. Gerçek ailesinden koparmıştı beni bu işlere karıştırmayı reddedip onu kendi peşinden sürüklemişti.
Peter'ın hala bana baktığını fark ettim ve kendimi toparladım.
"Öz kardeşim değil. Uzun zamandır görüşmüyoruz zaten."
Yüzüme ufak bir gülümseme kondurdum. Daha sonra yanımıza gelen Wanda ve Pietro'ya baktım sandalyelere oturdular her ne kadar muhabbet etmeye çalışsam da kardeşimi hatırlıyordum.
Peter'ın ani sorusu gerçekten iyi gelmemişti. Ayağa kalkıp dolaşmaya çıkacağımı söyledim ilk başta benimle gelmek istediler ama onları reddettim.
Binadan çıktığımda buraya geldiğimden beri ilk defa dışarı çıktığımı fark ettim. Kaybolabilirdim ama kime sorsam buraya bilir diye düşünerek yürümeye başladım.
Bir süre yürürken izlendiğimi hissettim yürürken etrafa bakıyordum ama kimse beni takip ediyor gibi durmuyordu.
Yürümeye devam ettim her yerde kardeşleri ile gezen insanlar vardı. Bu kardeş mevzusu bugün çok kafamı yormuştu.
•Yazar Anlatımı•
Diana elinde ki bebeği ile koltukta oturmuş annesinin eve gelmesini bekliyordu. Tek başınaydı ve hareket etmeye korkar olmuştu.
6 yaşında olan bir kızı evde tek bırakmaları ona doğru gelmiyordu. En azından arkadaşlarının ailesi öyle yapmıyordu.
Diana her zaman babasını merak etmişti babasının bir kahraman olduğunu o yüzden evde olmadığını düşünürdü çünkü kahramanlar her zaman meşgul olurdu.
Kapı sesini duydu ve koltukta ayaklanarak kapıya baktı annesi gelmişti ama tek değildi yanında bir çocuk daha vardı.
Annesi ve çocuk içeriye girdiler çocuk Diana'ya bakıyordu. Diana onun kim olduğunu çok merak etmişti bu yüzden annesine baktı.
Annesi derin bir nefes alıp koltuğa yaklaştı ve diz çöktü.
"Diana bu senin kardeşin adı Alexander."
Diana annesinin dediklerine şaşırmıştı şimdi bir kardeşi olmuştu. Annesi ikisinin de başını okşayıp mutfağa gitti.
Diana elinde ki bebeği ile koltuktan indi Alexander çok çekingen duruyordu.
Kız, küçük oğlana yaklaştığında çocuğun gözlerinin parladığını gördü belki de iyi anlaşırlardı.
Diana artık kardeşini korumak için her şeyi yapacağına söz vermişti. Çünkü televizyonda gördüğü kardeşler hep birbirlerini korurdu.
Kız elinde ki bebeği uzattı.
"Merhaba ben Diana."
Alexander ilk bebeğe sonra kıza bakıp gülümsedi ve bebeği aldı.
"Merhaba."
•Diana Carter•
Kuleye geri döndüğümde dışarısının çok soğuk olduğunu fark ettim. Asansöre binince Fireday benimle konuştu.
"Merhaba Bayan Carter. Bir misafiriniz var."
Misafir mi? Bütün vücudumun titrediğini hissettim. Bucky geri mi gelmişti yani?
Çok gerilmiştim ya yukarıda kimse yoksa?
Peter burada mıydı acaba veya Tony?
Asansör katta durduğunda yavaş yavaş içeriye yaklaştım. Birileri konuşuyordu ama o kadar stres olmuştum ki anlamıyordum bile.
Odanın kapısına yaklaştım Vision kapıda bana bakıyordu. Durup onun beni incelemesine izin verdim.
"Fazla stres olmuşsun Diana."
Hiçbir şey diyemedim o sırada Tony arkasından geldi yüzünde bir gülümseme vardı.
"Diana! Hadi gel biz de seni bekliyorduk."
Beni sırtımdan tutup içeriye girmemi sağladı. Karşımda gördüğüm manzara ile çok şaşırmıştım gördüğümün gerçek olmadığına emindim.
"Merhaba Di!"
▸
Selaam umarım iyisinizdir <3
Şimdiden uyarıyorum benden mutlu son beklemeyin tabi ki daha karar vermedim
Ya mutlu son ya da mutsuz bir son olacak illa biliyorsunuz
Kendinize dikkat edin <3
Diana'nın kardeşi olması düşüncesi biraz beni rahatlattı artık tek başına olmayacak.
Ve kullandığım gifler (Diana için) temsili gifler olucak Diana için belirli bir yüz yok yani
