•He's cute

1.1K 63 50
                                    

Tony kapımın önünde Peter'ın adını sinirle bağırırken dışarı gelmesini bekliyordu.

Hepimiz batmış durumaydık Peter bundan kurtulamayacağını anlamış gibi ayakalanmaya çalıştı.

Onu yerinde kalmasını işaret ettiğimde bana şaşkınca baktı.

"Hepiniz uyuyor gibi davranın."

Wanda dediğimi yapıp Pietro'yu koltuktan aşağıya itti ve koltuğa uzandı. Pietro homurdanırken yerde yatıyordu.

Peter yatak örtüsünü biraz dağıtıp o da yatırıyormuş gibi duruyordu.

Tony kapıyı tıklattı artık sıkılmış gibiydi. Uykulu gibi davranıp kapıyı açtığımda suratında ki sinir yok oldu.

"Peter'ı arıyordum."

"Evet bağırmanızdan belli oluyor ama uykumuzu bölmeniz hoş değil." dedim yalandan esneyerek.

İnanmış gibi görünmüyordu "Kameradan gördüm yaralı gibiydi." anında yalandan bir gülümseme ile ona baktım.

"Peter yaralı değil sadece..." evet sadece ne?

"Sadece okuldan bir arkadaşı üstüne düşmüş." Bulacağım yalanın kalitesizliği bizi ele verebilirdi.

Tony tek kaşını kaldırıp bana baktı "Onu görebilir miyim?" dediğinde yutkundum.

Kenara geçip odaya girmesine izin verdim.

Yavaşça odaya girip uyuyor numarası olan çocuklara bakıyordu. Ben de pür dikkat onu izliyordum.

Yavaşça Peter'a baktı adamın yüzüne resmen huzur inmişti eğilip çocuğun yüzünü inceledi ve gülümsedi.

Eliyle Peter'ın saçını okşadı ve tekrar bana baktı. Yüzüne bilmiş bir ifade takındı "Sen ona benzemiyorsun." dedi ve odadan çıktı.

O kapıyı kapattığımda kendimi yere bıraktım, resmen nefesimi tutmuştum. Bekle kime benzemiyordum ben?

Herkes yalandan uykusunu bozdu Pietro sırıtarak Peter'a baktı.

"Stark seni beğeniyor." Peter onun sözlerine gözlerini devirdi ayağa kalkıp yatağın arkasından yan duvarların birazini kaplayan cama yaklaştı.

Wanda önce Peter'a baktı "Seni gerçekten seviyor Peter. Zihninde en değerli yerindesin." Wanda zihin mi kontrol ediyordu?

Peter kafasını bize çevirip hafifçe gülümsedi.

"Her neyse odama gitmem lazım. Yardımınız için teşekkürler."

Yarasını unutup hızla hareket ettiğinde kasılıp yere eğildi. Üçümüzde hemen onun yanına koştuk.

Pietro onu yavaşça kaldırırken "Senin kendini iyileştirme gücün var sanıyordum." dedi bunlar ne tür insanlardı böyle?

Peter acının verdiği sinirle ona baktı "Herkesin gücü hızlı olmuyor gümüş kova." Pietro ona öpücük atarken kapıya yürüdüler.

"Wandy sen de sevgili Prensesimizi rahat bırak artık."

Wanda beni rahatsız etmemişti oysa ki. Wanda somurtup onun odadan çıkmasını izledi ve bana döndü "Gitsem iyi olur görüşürüz Diana." dedi ve o da çıktı.

Yine tek başıma kalmıştım.

En azından bu üçü ile belki bir arkadaşlık kurabilirdim. Pietro bundan hiç rahatsız olmazdı eminim Wanda'da çok sosyal değildi.

Peter? Peter tatlı bir çocuktu. Sadece tatlıydı başka bir şey değil. Yani yüzü güzeldi düzgündü saçları da hoştu.

Onu ne zaman incelemiştim ki ben böyle?

Derin bir nefes verip odadan çıktım. Birazdan akşam yemeği yiyecektik. Mutfağa ilerlerken bir ses duydum.

İçeride Steve birisi ile konuşuyordu.

"Onu kabul mu ettin?" birisi çok sinirliydi gereğinden fazla hem de "Dostum o senin kızın." Oh evet konu bendim.

Bu demek oluyordu ki Bucky buradaydı ona baba veya Bucky demek konusunda kararsız kalıyordum.

"Steve, kızı umursamıyorum. O sadece bir hata."

Hata mı? Yapılabilecek en güzel hata bendim o zaman. Hem böyle yalan mı olurdu?

Bir çocuk yapıyorsan isteyerek yaparsın değil mi? Belki de onun kafasında bu değişikti aman be.

Kapıda yavaşça ileri çıktığımda Bucky'nin arkası bana dönüktü. Steve beni fark edip gülümsedi. Bucky'de onu fark etti ve bana döndü.

"Bu o mu?" dedi Steve ile göz teması kurdu ve tekrar bana döndü. Steve ağızını açtığında onu böldüm evet kabalıktı ama bunu ben söylemeliydim.

"Evet sadece bir hata benim."

Kaşlarını çatıp bana baktı saçları kısa metal kollu ve deri ceketli birisi muhtemelen sizi korkutabilirdi.

Ben ise ondan korkmaya niyetli değildim.

"Bizi mi dinledin sen?"

"Eh geçerken duydum da denebilir. Bu kadar bağırmayın Bay Barnes yoksa çok yanlış anlaşılır."

Masaya doğru yürürken yemeğin hazır olduğunu fark ettim herkes içeriye giriyordu. Tony geldiğinde Bucky ile göz göze geldiler.

Tony ona aynı ilk gün baktığı gibi bakıyordu.

"Sen ona benzemiyorsun." dediği Bucky ile benim aramda ki fark mıydı? Evet o adama göre daha sıcak kanlı ve hata yapmayan biriydim.

Peter'da odaya geldiğinde herkesin aslında gelmiş ve oturmuş olduğunu gördüm. Bucky homurdanıp Sam'in yanına oturdu.

Peter her zaman ki gibi Tony'nin yanındaydı. Beni Bucky ile yan yana getirmelerini istemiyordum açıkçası.

"Diana buraya oturabilirsin." gelen ses ile Peter'a baktım yanı boştu ve beni davet ediyordu. Birkaç saniye olduğum yerde kalsam da başka çarem yoktu.

Gidip yanına oturdum herkes yemeğini yerken konuşmaya başlamışlardı.

Peter yavaşça bana doğru eğildi "Teşekkür ederim." ağızımda ki lokmayı yutarken ona baktım "Ne için?" asıl benim ona teşekkür etmem gerekirdi.

"Yardımın için." yarasından bahsediyordu ah tabi ya! Gerektiğinde fazla zeki ve aptal olabiliryordum.

Gülümseyerek karşılık verip önüme döndüm ve masadakilere baktım. İki seyircimiz vardı.

Tony Stark ve Bucky Barnes.

Bu hikayede bazı değişiklikler yapıyorum örneğin Wanda, Pietro, Peter ve Diana yaşıtlar yani 17 yaşındalar.

Dediğim gibi bazı göndermeler yaparım filmlerle ilgili zaten hikayede bağlantılı olan tek şey Bucky'nin Stark ailesini öldürmüş olması.

Spider Web || Peter ParkerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin