[texting, düzyazı]
sınav stresi, aile baskısı ve arkadaş sorunlarıyla baş edemeyen jeon jeongguk yorulmuştu, gitmek istiyordu ama yaşıyordu; sanal arkadaşı kim taehyung için.
bölüme başlamadan önce medyayı dinlerseniz sevinirim♡ l=l taehyung, bu şarkıyı jeongguk için söylüyor gibiydi ve bu bölüme uyumlu olduğunu düşündüm 🥲
iyi okumalar ♡
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
💫
Mutlu olduğumuz anlarda zaman öylesine hızlı geçiyordu ki şaşıp kalıyordum. Sıkıcı derslerde ya da zorla götürüldüğünüz herhangi bir yerde ise asla geçmezdi. Gözünüz saatten ayrılmazdı ama öyle ya, tek bir dakikanın geçmesi bile aylar, yıllar gibi hissettirirdi. Keşke diyorum, keşke mutluyken de o an sonsuza dek sürseydi... Sahiden de güzel şeyler çabuk bitiyordu.
Birkaç gün öncesine dönmeyi istiyordum.
Jeongguk ile birbirimizi rahatlattığımız gün... Bunu üzerinden yıllar geçse bile unutmayacağımı biliyordum. O göğsümde uzanır ve sıcak nefesleri boynumu okşarken duş almayı teklif ettim. Nasıl da hoşuna gitti öyle, beni onayladıktan sonra yavaşça doğruldu. Ben de hareketlendim ve bağdaş kurup yanına oturdum. Gözlerimiz birbirini buldu, baştan aşağı süzdük bedenlerimizi. Güzeldi, izlerim onu süslerken daha da güzeldi. Hafif bir kıkırtı kaçtı dudaklarından, bakışları odanın içinde gezinmeye başladı.
"Hadi." dedi, bacaklarına bakarken. Dudaklarımı ele geçiren gülümsemeyi engelleyemedim.
"Sevmiş gibisin."
"Teklifini reddetmek üzere gibiyim."
"Utandım demiyor da..."
"Gidip suyu hazırlayayım."
"Tabii, soğumadan gelirim."
"Taehyung!" diye mızmızlandı, gülmekle yetindim. Kendi kendine aptal olduğum hakkında bir şeyler mırıldandı, yerden aldığı boxerı bacaklarından geçirirken dudaklarımı yalayarak izledim onu. Artık ödeşmiş sayılırdık. Bakışlarımı görmesiyle bilmiş bir tavır alarak kafasını yana eğdi, gözleri ile önümü işaret ettiğinde daha da araladım bacaklarımı.
"Doyamadın mı?"
"Yok, üşütmesin diyordum."
"Ne bu, gay mizahı mı?"
"Ne komik bir çift olduk ya biz." Önüme gelip alnıma dudaklarını bastırdı, elimle çıplak belini okşamaya başladım. Geri çekildiğinde dudaklarımı büzdüm ve oraya da istediğimi belli ettim. Bir buse de oraya verdiğinde kucağıma gelsin istedim, kucağımda devam edelim hatta zıplasın da... Şu hormonlar neler neler getiriyordu aklıma...
"Burayı toplayıp geliyorum." dedim, gülümseyerek kafasını salladı. O odamdan çıkıp banyoya giderken ben de birkaç saniye daha öylece gülümsedim. Yatağımı temiz örtülerle değiştirdikten sonra kıyafetlerimizi topladım, kirlileri de aldıktan sonra yanına gitmeye hazırdım.
Banyoya girdiğimde küvetin kenarında bekleyen beden beni görmesiyle gülümsedi, elinde ne zaman aldığını fark etmediğim telefonuyla bir şeyler yapıyordu. Elimdekileri makinenin içine koydum, deterjanını da döktükten sonra çalıştırdım. O sırada Jeongguk'un güzel tınısı doldu kulaklarıma, açtığı şarkının melodisine eşlik ediyordu. Çekmecenin üstüne koymuştu telefonunu, arkası dönük bir şekilde onunla ilgileniyordu. Yavaşça yaklaştım ve onu bir çırpıda kucağıma aldım, elleri refleksle boynuma sarılırken gülümsedim. Kucağımdaki bedeniyle küvete girmemizi sağladım, sıcak su her yerimizi sarmıştı.
