43

1.6K 143 261
                                    

merhaba...

bu bolum

bu bolum biraz seyyy...

⚠️ M!

iyi okumalar 🤷‍♀️

💫

"Gelsene, balım." dedi Jeongguk kollarını iki yana açarken, açtığı boşluğu sevgilisinin bedeni doldurduğunda kollarını sıkıca beline sardı. Şimdi Jeongguk koltuklarında uzanıyor, Taehyung da kollarının arasına girmiş bir şekilde göğsünde uzanıyordu.

"Yoruldun mu bugün?"

Kafasını sağa sola salladı Taehyung, yattığı göğsün kıkırdaması nedeniyle yerinden birazcık kaydı. Jeongguk'un boyun girintisine tekrardan yaslandığında saçlarının arasındaki parmaklar masaj yapıyordu.

Sabahleyin, Yoohyeon ve Hoseok'u yolcu etmişlerdi. Hoseok, sonunda Taehyung'dan kurtulduğunu söylerken Taehyung kafasına vurup Jeongguk'u önüne siper etmişti. Yoohyeon ve Jeongguk'un gülmesine sebep olmuşlar, çevredekilerin sorgulayan bakışlarına da maruz kalmışlardı. Ayrılma vakti geldiğinde hepsi birbirine sarılmış, Jeongguk ile Yoohyeon'un gözleri dolu dolu olmuştu. Hoseok ile Yoohyeon el ele trenlerine doğru ilerlerken Taekook çifti de el sallıyordu. Sonunda trene binip gözden kaybolduklarında Jeongguk üzgün bir şekilde Taehyung'a sarılmıştı.

İstasyondan çıktıktan sonra, en sevdikleri kafeye gelmişlerdi. Buranın makaronları ve muffinleri çok ünlüydü. Kafenin sahibi pembe saçlı genç, onları her zaman güler yüzle karşılardı. Çalışanlar da aynı şekildeydi. Jeongguk, kafenin sahibine sürekli sarılan kırmızı saçlı bir adamı da görüyordu ayrıca. Bu da dikkatinden kaçmıyor, onları her gördüğünde Taehyung'u heyecanlı bir şekilde sarsıyordu. Taehyung da onun bu heyecanına kıkırdayıp her dediğini onaylıyordu: "Taehyung! Baksana, sarıldılar! Sence sevgililer mi? Bence öyleler, çok tatlı duruyorlar!"

Karınlarını doyurmuşlar, biraz da Jimin için kurabiye aldıktan sonra üniversiteye yürümeye başlamışlardı. Bugün dersleri az olsa da en zor dersler vardı. Bunun sıkıcılığına katlanmak istemeyen Taehyung sallana sallana yürüyor, bir şekilde geç kalırlar diye umuyordu. Ancak Jeongguk da amacını anlamış gibi daha hızlı yürümeye başlamıştı. Sevgilisine kaşlarını çatarak bakmış, karşılığında kocaman bir öpücük alınca oflayarak adımlarını hızlandırmıştı.

Günleri böyle geçip gidiyordu. Öpücüklerle uyanıyorlar, gülüşerek kahvaltı yapıyor ve okullarına gidiyorlardı. Sonra beraber eve dönüyorlar, köpekleriyle ilgileniyor ve daha bir sürü şey yapıyorlardı. Gece olup da yataklarına girdiklerinde yine öpücüklerle uyuyorlardı ancak Taehyung, bu gecenin farklı bitmesini istiyordu.

Kafasına masaj yapan parmaklar, şimdi tişörtünün altından sırtını okşuyordu. Jeongguk, bunu tamamen Taehyung'un sıcaklığını hissetmek ve ona da iyi hissettirmek için yapıyordu. Oysa sevgilisi daha da fazlasını istiyordu, bu yüzden ona sürtündüğünde Jeongguk'un elleri öylece kalakaldı. Yanlışlıkla olduğunu düşünürken boynunda hissettiği ıslak öpücük ve ısırıkla gözleri sonuna kadar açıldı.

"T-taehyung?"

"Bebeğim?" dedi boğuk sesiyle. Jeongguk'un teni onu mayıştırıyordu. Kafasını kaldırıp hafifçe doğruldu ve gözlerine bakmaya başladı. Altındaki beden yutkunduktan sonra gözlerini kaçırdı. Bundan hoşlanmamıştı Taehyung, ceylan gözlerini görmek istiyordu. Bu yüzden kasıklarını daha da bastırdı ve Jeongguk'tan bir sızlanma yükseldi. Gözleri tekrar buluştuğunda Taehyung gülümsedi. "Ne oldu, bebeğim?"

LO$ER=LO♡ER ❀ taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin