28= Ölümün yanında Düğün

78 7 0
                                    

Di: Neyi kaçırdık?
Li: Evren sona eriyor ve hepimiz öleceğiz.

Birden konuştum.

Ale: Neden evreni kurtarmak zorundayız?! Siktiğimin dünyasında ölüp gitmek çok daha kolay!

Luther: Tamam, sakin ol küçük ergen-

Sözünü kesen mavi isik ile insanların ortadan kaybolmuş oluşuydu.

Five: Varoluşun patlamasına dört veya beş gün var.

Herkes susarken önümde olan bardağı tek dikişte içtim.

Aniden gelen baş ağrısı ile önümü goremesemde koltuklardan birine doğru yürüdüm ve kendimi bıraktım. Ağzımda olan acı tatla gözlerimi kapadım...

Uzaktan konuştuklarını duyuyordum. Tam anlayamasam da düşünmeye çalışıyordum.

Klaus, Lila'ya "Aileden biri" dediğinde ve Lila'nin da "Sağol kedicik" diye cevap verdiğini duyunca sinirlenmiştim. Oturduğum yerden bağırdım.

Ale: Onun aileden biri olduğunu kim söyledi? Görmeyeli baya değişmişsiniz.

Diego: Biliyor musun? Susman gerekiyor.
Aleda: Biliyor musun? Mantıklı düşünmen gerekiyor.

Sert bakışlara karşılık alayla baktım.

Vanya'nin daha doğrusu Victor'un vermesi gereken bu zor karari yakından duymak için yanlarına gittim. Kararını verdiğinde ve merdivenlerden çıktığında, Stan'in yanına oturdum.

Aleda: Naber?
Stan: Seninle konuşacağımı mi sanıyorsun?
Aleda: Aaa... Evet?
Stan: Annem ve babama bok gibi davrandin!
Aleda: Merak etme, onlarda uzun zaman önce bana öyle davrandı.

Stan yanımdan kalkıp gittiğinde birkaç dakika orda oturdum. Daha sonrasında odam çıkmanın daha iyi bir fikir olduğuna karar verdim.

Kitap okuyup uyduktan ve ertesi gün yemek yedikten sonra o tuhaf pembeli odadaydik. Five neler olduğunu anlamaya çalışıyordu, mükemmel aile Diego ve Lila çocuklarını arıyordu. Tam bu sırada bizim siki beyninden büyük olan Luther ve çakma sarışın geldi. Bizi davet ediyorladi. Five kalkmam için elini uzattığında tuttum ve oturduğum yerden kalktım.

.....................................

Uzun zaman sonra akademide olmak çok iyi hissettirdi. Kurabiyelerden birini ağzıma tıkarken Ben'i görmek şok etkisi yarattı.
Oturduğum yerden kalkıp sarıldım...

Siktir! Herkes bana bakıyordu, bı şekilde toparlamam lazımdı. Boğazını temizleyip konuştum.

Aleda: Seni özledim Ben! Nasılsın?
Ben: Iyiyim, sağol.

Gülümsedim ve geri oturdum. Olaylar Allison ve Victor'un kavgasına gelene kadar iyiydi. Victor, Allison'a vurduğu anda istemeden elimi sıkmıştım. Kavga ettiklerinde geriliyordum çünkü genelde normal insanlar gibi edemiyorlardi. Her zaman sonu kötü bitiyordu...

...................................

Vay be... Akademiden biri evleniyordu ve bunu kıyamet koparken yapiyordu. Ayrıca evlenen kişi Luther'di bunun üzerine Allison ile evlenmiyordu!

Bunların hepsi beni ayrı ayrı şaşırtırken odamın kapısı çaldı. Gelen o kızdı. Slone...

Sl: Uhm... Merhaba, düğüne geleceksin değil mi?
Al: Evet, elbette.
Sl: Şey, biliyorsun Fei...
Al: Hey, biliyorum. Sorun değil, ne istersen söyle.
Sl: Sağdıçım olur musun?
Al: uh! Ben mi?
Sl: Hm.. evet, yani istemezsen sorun değil-
Al: isterim! Yardımcın olacağım!

Normalde olsa kibarca reddederdim fakat şu an hiçbir şey normal değil. Kızın neredeyse kimsesi yoktu, son günlerinde evlenmek istiyordu ve iyi bir düğün yasamaliydi.

Gülümsedi ve dışarı çıktı...

Bugün birkaç saat düşündüm. Gerçekten böyle mi ölecektim? Gerçek ailemin kim olduğunu bilemeden, hiç sevgilim olmadan yada hiç güçlerimi mükemmel şekilde kullanamadan...

Mükemmel arkadaşlarım vardı, özel bir insandim, öz olmasada beni seven muhteşem bir ailem vardı, fakat yine de bazı şeyleri merak ediyordum işte.

Dışarıdaki karmaşaya dalan gözlerimi başka bir tarafa çevirdim. Dolaba doğru ilerledim...

Kahverengi elbise beni kalbimden vurmuştu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Kahverengi elbise beni kalbimden vurmuştu.

Hızlıca üzerimi değiştirdiğimde ayakkabılarımı aramaya başladım. Aynı renkte Converselerimi bulamiyordum. Çıplak ayakla yurudugum koridorda gıcırtı sesleri beni rahatsız ediyordu. Ileride, elinde içki bardağı ile dolaşan Klaus'u gördüm. Seslendigimde dönüp bana baktı.

Al: Converselerimi gördün mü?
Kl: Vay canına Aleda, o salaş ve saçma hallerinden çıktığında gerçekten güzel görünüyorsun.

Övdü mü yoksa gömdü mu?

Ne diyeceğimi bilmeyerek güldüm ve devam ettim.

Al: Sağol Klaus, sende şık olmuşsun.
Kl: Ah biliyorum! Ben hep öyleyim tatlım. Ayakkabıların şurada ki çiçeğin dibinde.

Başımı sallayarak teşekkür ettim. Içkisini kaldırırken başını yavaşça eğdi ve kivirarak uzun koridorda ilerledi.

Kenardan aldığım ayakkabılarım ile odaya geri döndüm...

____________________________

Vote vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın!
Umarım beğenirsiniz!

Vote vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın! Umarım beğenirsiniz!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 25, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Mike'nin Kuzeni~ [The Umbrella Academy And Stranger Thinks] Namber 08Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin