22= Sessiz Telefon

83 11 0
                                    

Simon'un bana seslenmesiyle döndüm gerçek hayata.

S= Aleda! Aleda! Duymuyor musun? Telefonun çalıyor!

Daha sonra kulaklarıma doldu telefon sesi.
Elimi arka cebime atıp aldım telefonumu.
Luther arıyordu. Kesin yine sinirlerimi tepeme çıkartmak için arıyordu.
Sessize alıp geri yerine koydum.

S= Yine kime sinirlendin?
A= Luther. Bu aralar cidden canımı sıkıyor.
S= Boş ver Aleda. Gerekli biri değil. Işimi hallettim, gel birşeyler içelim.
A= Tamamdır.

Küçük evin içi, dışı kadar güzeldi.
Genel olarak tahta ve siyah metalden yapılmıştı. Siyah, karavana ayrı bir hava katıyor, Tahta ise yumuşatıyordu.

A= Vay be! Gerçekten iyiymiş! Umarım burası senin için iyi bir yuva olur sim!
S= ahahaha! Sağol premses!

O, çayları koyarken ben küçük karavanı keşve çıkmıştım. Küçük diyip durduğuna bakmayın, 1 kişi için oldukça genişti.
Ön tarafta 2 koltuklu bir alan vardı. Bildiğiniz araç önü gibiydi işte.

Üst katta bulunan 2 geniş alan vardı. Birini yatak yapmak için kullanmış, diğerinde kıyafetleri ve eşyaları vardı. Hatta tavanın bir bölümü camla kaplıydı! Geceleri mükemmel gözüktüğüne eminim!

En arka tarafında bir oturmak için güzel bir koltuk yer alıyordu. Sağ tarafta bir mutfak, sol tarafta bir banyo alanı vardı.
Koltuğa otururken konuştum.

A= Hayallerimizi yaşaman beni mutlu ediyor Simon!
S= Beni de! Ama sorun bu ya... Tek benim hayalim değil! Bu hayalleri çok küçük yaşta kurduk ve o zamandan beri yanımda sen vardın ama şimdi tek başıma yaşıyorum herşeyi.

Böyle bir cevap vermesi beni kırmıştı. Oda kırılıyordu. Biliyorum...
Ama yapacak bir şeyim yoktu!
Ben evlatlık edinilmiştim...
Onun gibi özgür değildim ki!
Yanlış anlaşılmasın, ailemi ve şimdi ki halimden çok memnunum ama...
Onun gibi yaşamaya gerçekten özeniyorum.

A= Özür dilerim Simon... O gün beni bir ailenin evlatlık edinmesi olağanüstü bir şey gibi gelmişti ve onlarla gitmek istemiştim. Ben hiç bir şeyi düşünmedim...
S= özür dilenemene gerek yok, Sadece mutlu olmak seninde hakkın ve bunu her zaman destekliyorum küçük kız kardeşim...
A= Teşekkürler... Yinede... Bilemiyorum...
S= Ah! Hadi boşversene! Çayımızı içelim ve dışarı çıkalım! Beraber paten kaymalayalı uzun zaman oldu!
A= uh, evet! Sahi en son ne zaman beraber paten kaydık?
S= uhmmm... En son sizin eski evinize gelmiştim! Garajda kaymıştık!
A= ah evet! Gerçekten eğlenceliydi!

💫 Dışarı çıktıklarında💫

S= Giydin mi Aleda?
A= uğh ağ! Evet!
S= Gel bakalım...

๑Saatlerce paten kaydıktan sonra;

Saatlerdir paten kayıyor ve kahkaha atıyorduk. Bunu yapmayı özlemiştim! Cidden çok eğlenceliydi!

En sonunda su ihtiyacımı karşılamak için çantaların olduğu yere oturdum. Bir kaç yudum sudan sonra telefonumun çaldığını fark ettim. Tabi ya! Sessizde unuttum! Annem arıyordu. Hızlıca açtım.

P= Aleda! Sonunda!
A= Üzgünüm anne, Simon ile paten kayıyorduk. Sessiz de unutmuşum.
P= Peki küçük hanım... Eve gelmen gerekiyor, ayrıca Will'i gördün mü?
A= Tamamdır Anne. Hazırlanıp geliyorum! Ve Will'i görmedim.
P= Görüşürüz.
A= Bay bay...

A= Annem... Eve gidiyorum Sim!
S= Tamamdır! Seni bırakmamı ister misin?
A= Hayır, teşekkürler!

Oradan ayrılıktan sonra, patenleri çıkarmadan evin yolunu tutum. Tabii yolda gördüğüm bazı şeylerin fotoğrafını çekmeyi unutmadım...

Eve vardığımda kimse yoktu... Cidden mi? Eve gelmemi söylüyorlar ama evde yoklar!?

Mike'nin Kuzeni~ [The Umbrella Academy And Stranger Thinks] Namber 08Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin