Heeseung'ın hala lavaboda naptığını anlayamamıştım. Yarım saattir yoktu.
Arada ona seslendim ama "Efendim?" demekten başka bir şey demedi bana.
Sonunda dayanamadım ve kalkıp lavabonun kapısını açtım.
Tanrım kapı kilitli bile değilmiş ki boşa o kadar süre beklemişim.
Boş boş aynanın karşısında kendine bakan Heeseung'ı görünce duraksamıştım.
Jake: Napıyorsun burada yarım saattir?
Bana döndü ve eliyle aynayı gösterdi
Heeseung: Gördüğün gibi işte
Jake: Yarım saattir kendine mi bakıyorsun? Üstünü bile giyinmemişsin?
Heeseung: Bir takım işlerim vardı onları hallettim
Jake: Daha üstünü bile değiştirmemişsin ne işiymiş bakalım o bir takım iş dediğin hemde lavaboda
Duraksadı
Cevap verecek bir şey düşünmeye çalıştığı her halinden belli oluyordu
Aynanın yanındaki dolabın kapağını açıp içindeki kremleri gösterdi
Heeseung: Ee.. yüz bakımı yaptım?
Ona doğru adımladım ve parmağımı yanağına sürttüm.
Yumuşacıktı.. ama hiçbir şekilde kaygan değildi yüzü. Yüzüne krem sürmediği belliydi.
Güldüm ve ellerimi saçlarının arasına daldırıp hafifçe karıştırdım
Jake: Yeme beni Heeseung. Neyse derdimiz bu değil hadi giyin bekliyorum seni
Gözlerini kaçırarak "Tamam" diye mırıldandı.
Ardından lavabonun kapısını kapatıp geri Heeseung'ın yatağına attım kendimi.
Şimdi.. biz çıkıyorduk?
Ve yan yana yatacağız?
Garip..
Her şey çok ani gelişmiş gibi geliyordu ama aynı zamanda her gelişmenin olması çok uzun sürmüş gibi de geliyordu
Çıkma teklifi etmem günlerimi almıştı
Hep araya bir şeyler girmişti
Ama yaklaşık 1 saat önce birbirimize çıkma teklifi ettik ve şu anda çıkıyoruz
Gözlerimi kapattım ve yüzümdeki gülümsemeyi bozmadan bir süre öylece yatağın üzerinde uzanmaya devam ettim
Lavabonun kapısının açılma sesiyle gözlerimi aralayıp kafamı o tarafa çevirmiştim
Saçları ıslak bir Heeseung görmeyi beklemiyordum
Jake: Ne ara duş aldın?
Gülümsedi ve saçlarını karıştırdı. Saçlarının arasında kalmış olan su damlalarının birazı tişörtünün üzerine düşmüştü.
Heeseung: 10 saniyemi bile almadı, vücuduma ve başıma su tutup çıktım hemen
Jake: Anladım..
Yanıma doğru ilerlemeye başlayınca yatakta kenara kayma ihtiyacı duydum
Fark etmiş olmalıydı ki küçük bir kahkaha atıp konuşmaya başladı
Heeseung: Yataktan düşeceksin napıyorsun
Işığı kapatıp yanıma uzandı ve kollarını belime dolayıp vücudumu vücuduyla birleştirdi
Kalp atışlarım hızlanmıştı yeniden
Yumuşak dudaklarını yanağımda hissedince yanaklarım alev almaya başlamıştı
Sap gibi öylece kollarının arasında duruyordum
Konuşamıyordum, nefes alamıyordum, gözlerimi açamıyordum ki açsam da pek bir şey göremezdim etraf karanlıktı
Heeseung'ın sıcak nefesini kulağımda hissetmemle tüylerim diken diken olmuştu
Heeseung: İyi geceler sevgilim
Kulağıma fısıldaması beni anında mayıştırmıştı ve yüzüme büyük bir gülümseme yerleşmişti.
Bende onu aynı şekilde fısıldayarak cevapladım
Jake: İyi geceler sevgilim
Saçlarımın üstüne bıraktığı minik öpücükle beraber kollarıyla belimi daha sıkı bir şekilde kavradı. Ve bende öylece kollarının arasında uykuya daldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My bitch is gay // HeeJake
Fanfiction[TAMAMLANDI] Ho- Ho- How can I be homophobic? My bitch is gay Texting + Düz yazı Başlangıç: 05.08.22 Bitiş: 06.09.22 #3 jake 15.08.22 #5 heeseung 22.08.22 #1 heejake 13.09.22 #1 sunsun 22.10.22