Camdan içeri giren güneş ışıkları tam olarak gözümün içine giriyordu. Ellerimle yüzümün üzerine gölge yaptım ve yatakta sağa sola dönmeye başladım. Ardından kollarımı yukarı kaldırıp gerindim.
Bir saniye yatak niye bu kadar büyük?
Hemen doğruldum ve yanımdaki boş yastığa baktım. Yanımda kimseyi görememem anlık bir ürperti oluşturmuştu içimde.
Odanın tanıdık gelmemesi de ürpertimi çoğaltmıştı.
Odayı incelemek için sağıma soluma bakınmaya başladım.
Ardından gözlerim yanımdaki komodine kaydı.
Üzerinde duran fotoğraflar gözüme ilişince kolumu uzatıp çerçeve içinde duran fotoğraflardan birini elime aldım.
Heeseung'ı görünce yüzümde büyük bir gülümseme oluştu
Fotoğrafı incelemem bittikten sonra çerçeveyi kucağıma bıraktım ve diğer fotoğrafı da elime aldım
(bunu görünce ben anırıyorum orası ayrı⬆️) [neyse takılmayalım bana şimdi]
Odanın açılan kapısıyla içeri dolan portakal suyu kokusu gülümsememi iyice büyütmüştü.
Heeseung'ın kusursuz yüzünü görünce kalbimde ve karnımda oluşan kıpırtıları hissetmiştim.
Heeseung: Oh.. uyandın mı?
Jake: Ah evet
Heeseung: Sana kahvaltı hazırlamıştım
Kafasıyla elindeki tepsiyi işaret etmişti. Kucağımda duran fotoğrafları önüme doğru ittirdim. O da yatağa doğru ilerleyip tepsiyi kucağıma bırakıp yanıma uzandı.
Gözleri önümde duran fotoğraflara kaymıştı. Bende tekrardan fotoğraflara baktım ve ona döndüm
Jake: Çok tatlı çıkmışsın fotoğraflarda
Heeseung: Senin tatlılığın o sevgilim
Sevgilim demesi beni sevindirmişti.. Benim için hazırladığı tepsiyi işaret edip bende ona sevgilim diyerek karşılık verdim
Jake: Teşekkürler sevgilim
yanağına öpücük kondurmuştum.
Heeseung: Yaah!
Birden sinirle karışık bir şekilde çıkardığı ses ile şaşkınca ona döndüm
Heeseung: Sabah sabah kalkıp kahvaltı hazırlamışım bu mu karşılığı?
Gülmeye başlamıştım aynı şekilde o da gülüyordu
Yeniden yanağından öpmek için kafamı ona doğru yaklaştırmıştım ki o esnada çevirdiği kafasıyla dudaklarımız birleşmişti.
Dudaklarımızı ayırıp sırıtarak söze girdi
Heeseung: Rica ederim sevgilim
Utandığım için yanaklarım kızarmıştı. Kafamı tepsiye gömdüm ve tosttan minik minik ısırıklar almaya başladım.
Jake: Bir saniye, sen kahvaltı yaptın mı?
Heeseung: Hayır
dediği şeyle yapmacık bir şekilde ona kızdım
Jake: Bana hazırlıyorsun da kendine niye hazırlamıyorsun Lee Heeseung?
Heeseung: Bilmem Lee Jaeyun
Verdiği cevapla gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Öyle heyecanlanmıştım ki kendimi tutamayacağımı anladım ve aniden yataktan kalkıp tepsiyi alarak aşağı indim.
Mutfağa girip tepsiyi tezgahın üzerine bıraktım. Ardından yumruğumu dişleyip zıplayarak kendi etrafımda dönmeye başladım.
Kapı eşiğinde gülümseyerek dikilen Heeseung'ı görmemle olduğum yerde kaldım ve hemen yumruk yaptığım elimi ağzımdan çektim.
Ani bir hareketle elime geçen ilk sandalyeyi tezgah kenarına çekip hızlıca üstüne oturdum ve portakal suyunu tek seferde kafama diktim.
Heeseung: İçin yanmış anlaşılan bir daha sıkayım mı
Bardağı tezgahın üzerine bıraktım ve ona döndüm
Jake: Çok güzel sıkmışsın ellerine sağlık
Kahkaha atarak yanıma geldi ve o da benim gibi bir adet sandalye çekip tezgah kenarında dibime oturdu
Heeseung: Bugün daha bir güzel gözüküyorsun gözüme
Ağzımdaki domatesi çiğnemem bitince cevapladım
Jake: Nasıl yani
Heeseung: Sabah öptüğün için iyice güzelleştin diye yorumladım
Parmağını dudağıma değdirip devam etti
Heeseung: Her sabah beni öperek uyandırsana ya
Üçgen dilimlediği tostun yemediğim diğer yarısı ve doğradığı domates, salatalıklardan geriye kalan tabağın olduğu tepsiyi yesin diye önüne iterek ayağa kalktım. Kapıya doğru ilerlerken cevapladım
Jake: Çok beklersin Lee Heeseung
Arkamdan gelen sesle duraksadım
Heeseung: Bir ömür bile beklerim Lee Jaeyun
Yine heyecanlanmıştım..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My bitch is gay // HeeJake
Fanfiction[TAMAMLANDI] Ho- Ho- How can I be homophobic? My bitch is gay Texting + Düz yazı Başlangıç: 05.08.22 Bitiş: 06.09.22 #3 jake 15.08.22 #5 heeseung 22.08.22 #1 heejake 13.09.22 #1 sunsun 22.10.22