3

271 32 23
                                    

yangın merdivenlerinin kapısını tıklayarak aralıyoruz macau ile. tıklamak önemli. nasıl bulacağımızı bilmiyoruz ikisini sonuç olarak.

en son olmaz falan diyordum sanırım. şimdi diyeceksiniz "bu karardan ne vazgeçirdi seni tam olarak?". şöyle ki; macau eğer bu yolu denemezsek kendisinin gidip bizi tanıştırmak için konuşacağını söyledi. bir düşündüm; kendi hâlinde takılıyorsun sonra yüz yüze doğru düzgün görmediğin kuzenin 15-20 dakika önce garip garip hareketlerde bulunan rezille -yani benle- geliyor. sonra önce kendini sonra beni tanıtıyor. çocuk da bi şaşırıyor sonra olay abimin kulağına gidiyor, sonra ibne abim yıllarca bu olay ile dalga geçiyor(nasıl bu kadar eminsin demeyin, deneyimlerim var.). e sonuç olarak kabul etmek zorunda kaldım. rezil biriyim, gerçekten rezil.

kapı açıldığı an yüzümüze leş gibi bir sigara dumanı vuruyor. bizi fark eden abim ve sevgilisi ellerindeki sigaraları arkalarına saklayarak ayaklanıyor hemen.

"çabuk girin içeri, hoca gelcek şimdi"

içeri girdiğimizde öksürerek gözlerimizi yakam dumanı ellerimizle uzaklaştırmaya çalışıyoruz.

"n'oldu?"

abim soruyor öne çıkıp. bir şey diyemiyorum ben de. sonra zaten macau giriyor söze.

"kinn abiyle yanlız bir şey konuşabilir miyiz?"

ikisi de şaşırıp birbirlerine bakıyorlar.

"benimle mi?"

kafa sallıyoruz birlikte.

"peki."

kinn abi şaşırarak kabul ediyor isteğimizi.

"abi, çıkar mısın"

abim oflayarak sigarasını söndürüyor ve söylenmeye başlıyor.

"ulan şurda bi sigara keyfim vardı..."

abimin söylenmelerine karşılık kinn abi de arkasından gülerek sesleniyor.

"hadi sallanma."

abim çıktıktan sonra biz de soğuk betona oturuyoruz.

"anlatın bakalım. yanlız olay mevzuysa yanlış adamı çıkarttınız baştan söyleyeyim. ister misiniz bu arada?"

arka cebindeki sigara paketine uzanıyor..

macau cevaplıyor:

"yok yok. biz hayırlı bir iş için buradayız."

"oov, neymiş bakalım bu hayırlı iş?"

sesindeki hafif ciddiye almaz ton utançtam yerin dibine sokuyor beni. "bi de bayıl istersen feriha" diyebilirsiniz ama kinn abi ile böyle bir konu konuşmak yeterince gerici zaten. aslında baya iyi biri de yüzünün ciddi ifadesi beni korkutuyor biraz.

"ya bizim porchay senin kardeşin kim'e vurulmuş da-"

daha cümlesini tamamlayamadan kinn abi çektiği dumanı boğulurcasına öksürerek çıkartıyor. utançtan bayılıp geri düşerken merdivenlerden yuvarlansam yeridir şu an.

"kim mi?"

"evet, evet."

başta kahkaha atıyor ama utandığımı görünce susuyor ve tekrar ciddileşiyor.

"yani kim her ne kadar evde kalmış bir emonun teki de olsa garip ve zor biridir. evde ben çekemiyorum onun ergen tavırlarını da eminsen eğer ne yapmamı istersin? bir şeyler bahsedeyim mi laf arasında ona."

"yok, hayır. aman diyim."

ölüm çukuruna atılırmış gibi söyleyince bunu garip bir sessizlik oluşuyor. ve tabii ben de utançtan yerin dibine girmekten magmaya ulaşıyorum neredeyse.

"küçük bir tesadüfî tanışma uygun olur bize."

macau gerginliği kırmak için giriyor araya.

"öyle mi olsun?"

kinn abi bana bakarak soruyor bu soruyu. ben de kafamı "evet" manasında sallayarak cevap veriyorum.

"peki madem. yarın yemekhanede bizim masaya gelin yine."

"tamam o zaman."

macau benim yerime onaylıyor ve kalkıyoruz. tam kapıyı açacakken kinn abiye dönüyorum.

"abime bahsetmesen olur mu. şimdi dalga falan geçer de."

"tamam, tamam. bir şey demem."

yarı rahatlamış bir şekilde kapıda bekleyen abime selam verip uzaklaşıyoruz. gerçi selam verip gitmek de denmez ona. macau selam verip sohbete girişcekti de ben çektim götürdüm onu. bu salak şimdi ağzından bir şey kaçırır.

"iyi hadi sayemde yine kaptın bir şeyler."

'he geri zekalı' falan demek isterdim de gerçekten onun sayesinde oldu sanırım. yoksa tanışmayı geçtim 10 metreden fazla yaklaşamazdım muhtemelen. ama bu lafına da ters cevap falan vermezsem olmaz şimdi.

"susacak mısın artık geri zekalı?"

"hayır. neyse gel çıkışta sana bi' damat traşı falan yaptıralım."

"sus artık gerçekten ya."

sırtına bir yumruk atıp susturuyorum.

bu arada yine haksız değil. saçım başım aşırı dağınık ve uzamış. at hırsızı gibi de çıkılmaz şimdi karşısına. çıkışta macau ile berbere uğrasam iyi olacak.

-

a spring in his steps, kimchayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin