Buğra biriyle kavga ediyordu herkes etrafına toplanmış kimisi ayırmaya çalışıyor, kimisi pürdikkat onları inceliyordu. Buğra'nın formasına kadar herşeyi kan içindeydi. Kavga ettigi çocuğun kim olduğunu bilmiyorduk. Ama okuldan olmadığı belliydi. Hem üzerinde forması yoktu hemde bizden yaşça büyük duruyordu. Ablasıda vardı yanında. Muhtemelen ablasına laf attığından çıkmış olabileceğini düşündüm.
Burcu:
"Ablasının namusunu koruyacağına namusunu kirlettiği kızlara baksa iyi olacak."deyiverdi.Şaşkındım. Burcuyla İçerik onun hakkında bu kadar çok şey bilmeleri şaşırtıyordu beni. Ortalık yatışınca herkes dağıldı. Bizde sınıfa yönelidik. Ders bitiminde Burcu ve İpekle ayrılarak yoluna devam ettim. Yürürken Buğra arabayla yanımdan geçti. Camdan "demek ki seni tanıyormuşum" dedi gülümseyerek hiç oralı olmadım. Ablasının söyledikleri hala aklımdaydı. Hızlıca arabadan inip yanıma geldi. "Ablam adına Özür dilerim senden" diyordu peşimden gelirken. Ona dönüp "bir daha karşılaşmayacağım biri yüzünden Özür dilemene gerek yok" dedim. "Ablamla karşılaşmayacak olabilirsin ama biz karşılaşacağız." Bu söylediğine bir anlam verememiştim. "Ne demek istiyorsun?" Diyebildim sadece. "Kolejlerimiz yan yana. Karşılaşmamamız imkansız değil mi?" Dedi ciddi bir ifadeyle. "bak,bana yardım ettin tamam. Bunun için sana teşekkür ederim. Ama sırf bu yardımın için ablanın tabiriyle yiyişip yiyişip kenara atabileceğin bir kız olmamı mı bekliyorsun?" Bu yaptığım çok kabacaydı. Ama Buğrayı susturmanın başka yolu yoktu bunun farkındaydım. Buğra'nın cevap vermesini beklemeden uzaklaştım oradan. Peşimden gelmeye devam ediyordu. "Seninle yatmak istediğimi kim söyledi. Yani eğer seninle yatma gibi bir planım olsaydı seni evime aldığım gün yapardım bunu." Öyle şaşırmıştım ki. Bunlar hiç benim edebileceğim muhabbetler değildi."Ne saçmalıyorsun sen ya? Ne kadar uzattın.Saçmalamayı kes ve git buradan" diye bağırı verdim bir anda. Peşimden gelmeye devam ediyordu aptal. ''beni affedene kadar gitmeyeceğim.'' dedi. Aptala bak. Sen kim oluyorsun ki? Kim oluyorsunda ben seni affedicem? ''ne affetmesi ya? Benim için hiçbir önemi yok tamam mı! Saçmalamayı kes ve git burdan.'' dedim. ''bu böyle bitmeyecek, sana mutlaka ulaşacağım.'' diyordu bana bakarken. '' ne sanıyorsun sen kendini ya ?'' dedim. Bir yandan da küçümseyici bakışlar atıyordum. Kafasını iki yana salladı ve ''bana haksızlık ediyorsun. '' diyerek arabasına yöneldi. Sinirden elim ayağım titremeye başlamıştı. Yürüyecek halim yoktu. Bir taksiye binip eve gitmeliydim. Vücudum ağırlaşmıştı. Hasta oluyordum. Eve vardığımda kendimi hemen odama attım. Annem telaşla yanıma geldi. '' Pelin, Pelin neyin var?'' diyordu endişeli endişeli. Annemi odadan uzaklaştırmak istesemde gitmedi. Başımda bir ağırlık vardı, titriyordum. Birkaç ilaç aldıktan sonra uyuya kalmışım. Sabah uyandığımda neredeyse öğlen olmuştu. Annem de başımda bekliyordu. ''sen işe gitmedin mi ?'' dedim. Yorgun bir ifadeyle.
-Seni bırakıp nasıl gideyim Pelin?
-Çok mü kötüydüm? İlaçlardan sonrası yok zaten uyuya kalmışım. Hay Allah okula da gidemedim.
-Bu halinde okul mu düşünüyorsun birde.
dedi. bir yandan da ateşime bakıyordu. Güç bela komidinin üzerindeki telefonuma uzandım. Şarjı bitmişti. Açtığımda tanımadığım bir numaradan birsürü mesajlar ve çağrılar vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEDCEZİRLİ AŞK
RomanceAşk, mantığa hiç bu kadar tezat düşmemişti. Gel gitlerin ortasında aşkın en samimisi.