Gelen sarışın bir kızdı zayıf ve fit bir görüntüsü vardı. Üzerinde mavi mini bir elbise altında da oldukça yüksek bir topuklu ayakkabısı vardı. Omuzlarına dökülen sarı kıvırcık saçlarıyla bir hayli hoş duruyordu. Eve anahtarla girdiğine göre kardeşidir diye düşündüm. Bu kızı bir yerden hatırlıyordum. Tabii ya! Buğra bizim kolejin yanındaki kolejde okuyordu. O da ablasıydı. Demek ki Buğra beni tanıyormuş. Okul çıkışında bazen birlikte döndükleri oluyordu. Okula her seferinde alışveriş yapmış halde dönüyordu ablası. Geldiğinde de elleri poşetlerle doluydu. Havalı bir tipe benziyordu. Gözlerini dikti ve bir süre bana öylece baktı. Buğra'ya ''yiyişip yiyişip kenara attıklarından biri mi buda?!'' demez mi? Ağzım açık bakıyordum. Bu nasıl bir benzetmeydi öyle? Oradan uzaklaşmak istiyordum. Hemen çantamı aldığım gibi kapıyı çarpıp çıktım. Yağmur durmuştu. Bir taksiye atlayıp eve döndüm. Geldiğimde kendimi odaya kapattım. O kızın sesi hala kulaklarımda yankılanıyordu.Çok geçmeden uyumuşum...
Sabah kalktığımda hasta olduğumu hisseder gibiydim. Yağmurdan olsa gerek. Yinede okula gitmek için hazırlanmaya başladım. Birşeyler atıştırıp çıktım. Okula geldiğimde İpek ve Burcu karşıladı beni. Bahçedeki banklardan birine oturduk.Onlara olanları anlattım. İpek, ''nee Buğra mı? Şu bizim yan kolejdeki Buğra?'' dedi. Yanlış hatırlamamışım. Onlarda tanıyordu Buğrayı. ''evet ne var ki bunda?'' dedim. İpek şaşkınlıkla bana bakıyordu. '' o okulun en yakışıklı çocuğu kızım! Demek seni tanıyorda almış arabasına'' Daha sonrasında başıma gelenleri anlattığımda daha bir şaşırdılar. Burcu atladı,'' Buğra öyle. Biriyle işi bittikten sonra hayatta yüzüne bakmaz'' dedi. Yan kolejde okumasına rağmen bizim kızların onun hakkında bu kadar çok şey bilmeleri beni şaşırtmıştı.''Bir daha ne zaman karşılaşacağız ki? Unutun gitsin.'' diyerek sınıfa yöneldim. Kafama hiçbir şey girmiyordu. Başım öyle şiddetli ağrıyodu ki. Dersin bitmesi için dua ediyordum. Ve nihayet zil çaldığında İpek ve Burcu yanıma geldiler. Burcu, ''Ben kantine gidiyorum. Siz keyfinize bakın.'' diyerek uzaklaştı. Bizde İpekle bahçeye indik. Derken dışarıda bir gürültü koptu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEDCEZİRLİ AŞK
RomanceAşk, mantığa hiç bu kadar tezat düşmemişti. Gel gitlerin ortasında aşkın en samimisi.