Durduk. Gelmiş olduğumuzu düşünerek aşağı indim. Neden buraya gelmiştik. Hala anlayamıyordum. Kocaman bir evdi. Beyaz panjurları vardı. Sanırım onların eviydi.
''Beni evime bırakabilirdin. Neden buraya geldik?''
Cevap vermedi. Sadece sırtımdan yürü dercesine yavaşca iteledi.
Eve girdim. Karşıda şömine duruyordu. Hemen şöminenin yanında duran son derece şık koltuğa oturdum. Yarına hasta olacağım kesindi. Çok üşüyordum. Ben bunları düşünürken mutfağa ilerlediğini gördüm.
'' Kahve yapmaya gidiyorum öyle bakma. ''
'' Şekersiz olsun lütfen.''
Dedim ve sırıttım. Yavaş yavaş kuruyup ısınıyordum. Beyaz masanın üzerinde duran fotoğraflar dikkatımı çekti. Aile fotoğraflarıydı sanırım.Hepsini tek tek inceledim. Bir kız vardı. Ablası olabileceğini düşündüm. Annesi ve babası çok modern insanlara benziyordu. Yan tarafta duran dergilere gözüm kaydı. Hep moda ve magazin dergileriydi.
O sırada yanıma geldi.
''Annemin dergileri.''
'' Fark ettim. Güzeller. Teşekkür ederim kahve için.''
Dedim ve elinden mis gibi kokan kahvemi aldım.
Evi incelemeye koyuldum. Yukarıya beyaz ahşaptan bir merdiven gidiyor. Sağ tarafta mutfak. Evin tavanı çok yüksekti. Evin bu bölümü tamamiyle beyaz ve bordodan oluşuyor. Annesinin zevkini beğendim.
Birşeyler düşündüğümü anlamış olacaktı ki suratıma anlamsızca bakmaya başladı.
Tam birşey demek için ağzını açmıştı ki o sırada kapı çaldı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEDCEZİRLİ AŞK
Storie d'amoreAşk, mantığa hiç bu kadar tezat düşmemişti. Gel gitlerin ortasında aşkın en samimisi.