Gözlerimi açtığımda Buğra'nın sıcacık kollarında kendimi çok huzurlu hissediyordum. Kendime gelmeye çalışırken Buğra'nın uyandığını fark ettim. Gülümseyerek yüzüme bakıyordu. Ben de neşeli bir şekilde:
"Günaydıınn." Dedim.
Gözlerimin içine o kadar güzel bakıyordu ki!
"Uykulu uykulu ne de şirin oluyormuşsun sen ya. Günaydın."dedi
Gülümsemeler devam ederken bir gurultu sesi geldi. Buğradan gelmiş olabileceğini düşünüp bozuntuya vermedim. Gurultunun kendi karnımdan geldiğini ikimizde fark edince yüzüm kızarmış ve Buğra deli gibi kahkaha atmaya başlamıştı. O gülünce dolayısıyla kendimi tutamayıp bende gülmeye başladım.
"Bakıyorum birilerinin karnı acıkmış."
"Ee bir zahmet."
"Seni seveceğin bir yere götüreceğim."
Kıyafetlerim dün geceden kaldığı için kumluydu böyle gidemezdim herhalde.Berkayla kaldığımız otele gideceğimi söyledim. Beni otele bırakabileceğini söyledi. İyi olurdu bende o arada Berkayı arardım. Dün geceden beri nerelerdeydi merak ediyordum doğrusu.
*
Araba bunaltıcı bir şekilde sıcaktı. Allah'tan klima vardı. Telefonumu çantamdan çıkarıp Berkay'ı aradım.
"Alo Pelin."
"Berkay neredesin?"
"Otelde uyuyorum kuzen."
"Bu saatte? uyumak? "
"Gece uzundu"
"Ooooo"
"Yok kuzi bu sefer ciddi. "
"Sen ve ciddilik. Otelde? Uzun gece ve bir kızla? Hah. Tabii ki inanmadım. "
"Görürsün bakalım Pelincim. Hadi kapadım."
Diyerek kapattı telefonu. Sanırım gerçekten doğru söylüyordu.
Otele varmıştık. Berkay'ı rahatsız etmemek için odasına girmedim. Annemi tanıyorsam Berkay'ı arayıp beraber oldup olmadığımızı kontrol etmek için arayacaktır . Vardığımızda mesaj atarım Berkay'a .Zaten çok kalmayız akşama otelde oluruz.
Siyah kısa bir elbise altına da beyaz converslerimi giymiş saçımıda topuz yapmıştım.Ben üzerimi değiştirip inesiye kadar anlamadığım bir hızla o da üzerini değiştirmiş kapıda beni bekliyordu.
"Çok güzel olmuşsun."
Bir an yüzümün kızardığını hissettim.
"Teşekkür ederim. "
Gülümserken arabanın kapısını açtı ve oturdum. Tabii ki hemen klimanın soğuk buharı ile karşılaştım.
Nereye gideceğimizi merak ediyordum. Sormadım çünkü söylemeyeceğini biliyordum.
"Yolculuk uzun sürecek."
"Pekala o halde hemen bir şarkı açalım. "
O sırada Burcu mesaj attı. Harbiden ya ben Burcuları tamamen unutmuştum. Mesajda şöyle yazıyordu:
"Ne zamandır konuşmuyoruz kuzum. Nerelerdesin ? Özledim. Ayrıca sana anlatmak istediklerim var. Buluşsak iyi olur."
Sanırım böyle güzel bir günde Burcuyla buluşamayacaktım. Hemen mesaj attım.
"Bende çok özledim. En kısa zamanda buluşalım.Öpüyorum."
Sonra yola odaklandım. Yaklaşık 40 dakika sonra vardık.
Burası tatil köyüydü. Çok nem vardı. Arabadan inince bariz bir şekilde belli oluyordu. O kadar güzel bir yerdi ki.Bir kez daha Buğra beni şaşırtmıştı. Lüks bir yere gideriz diye düşünüyordum. Burası mükemmel doğa manzaralı bir yerdi. Sahil kenarında köy kahvaltısı yaptık. Köy ekmeği mi dersiniz köy yumurtası mı dersiniz hepsinin tadı hala damağımda. Kahvaltıdan sonra bir eve geldik,eski bir evdi.Burada kalacaktık sanırım. Eski bir ev olmasına rağmen çok hoşuma gitmişti.Ev denize sıfır olduğu için deniz iştah kabartıyordu.Buğra denize girip girmek istemediğimi sordu.Fakat yanımda bikinim yoktu.Bunu Buğra bilmiyordu tabi.Bikinim olmadığını söyleyince buradan alabileceğimizi söyledi.Tatil köyü olduğu için bikini ve mayo fazlasıyla bulunuyordu.
Tatil köyünün çarşısı minicik , şirin mi şirin dükkanlarla doluydu.Ben mayo ve bikinilere bakarken Buğra da güneş kremlerimizi almış geliyordu. O arada Buğranın tam arkasındaki seyyar satıcıda hasırdan Kovboy Şapkası gördüm. Çok hoşuma gitmişti. Buğra yanıma geldi.
"Oo güzel şapka." Diyerek şapkama hafifçe vurdu.
O anda aynısından ona da aldığım Kovboy Şapkasını Buğra'nın kafasına geçiriverdim.Buğra'nın kumral saçları anlına düşüverdi. Yüzünde anlamsız bir ifade vardı. Önce şaşırdı sonra yüzü o samimi gülüşüyle kaplandı. Sanırım beni de en çok çeken bu gülüşüydü.''Beni şaşırtıyosun Pelin. Teşekkür ederim çok hoşsun.''
Gözlerimin içine öyle bir bakıyordu ki. Her seferinde kalbim yerinden çıkacak gibi içimde kelebekler uçuşuyor gibi...
Değişik bir duygu ama bağımlılık yapıyordu. Elimden tuttu. Gün batımında sahile doğru yürümeye başladık. Artık iki sevgili gibiydik. Şuan hiçbir şey düşünmek, hiçbir şey ile kafamı yormak istemiyordum. Sadece ona ait olduğumu hissetmesini istiyordum...
Denizde kimsecikler yoktu. Tabii ki bu beni mutlu etmişti. Buğrayla baş başa kalmak istiyordum. Güzel kokusunu içime çekmek asla bırakmamak.
Bazen bu duruma kendim bile şaşırıyorum. Daha iki gün öncesinde Buğra hiçbir şeyimken şuanda herşeyim olmuştu. Resmen nefret ediyor gıcık kapıyordum. Uyuz lavuğun önde gideniydi.
Deniz bir hayli soğuk geldi.Buğra alışkınmıdır bilmem ama bir anda atladı. Ben öylece kaldım. Cesaret edememiştim onun gibi atlamaya. Daha su belimdeyken bile o kadar üşümüştüm ki tüylerim diken diken oldu. Masum masum suratına bakıyordum. Denize daldı. Bir anda nevrim döndü. Gözlerimi açtım. Denizin derinliklerindeydim. Suya alışmıştım veya alıştığımı sanıyordum. Nefesim yetmiyordu artık çıkmam gerektiğini hissettim. Buğrada bunu hissetmiş olacak ki belimden tutup çıkarttı. Artık yüzüm ne ifadeye girdiyse. Buğra yoktu. Neredeydi? Sanırım derinliklerde yüzüyordu. Onun çıkmasını bekledim. Bekledim. Bekledim. Yoktu. Biranda suyun yüzeyinde belirdi yüz üstü suda hareketsiz uzanıyordu. Ona doğru yüzmeye başladım. İçimde öyle bir korku vardı ki.
''BUĞRAAAAAAA!!!''
Ses yoktu. Yanına yaklaştım sırtına dokundum. Bedeni hissizleşmişti. Ağlamaya başladım. O kadar çaresizdim ki. Ne yapacağımı bilemedim. Hemen sırt üstü çevirdim ona doğru yaklaştım bir anda dudaklarımdan öptü.
''Ya pislik misin Buğra.''
''Çok mu korktun hahaha.'
Nasıl yapabildi bunu bana.Korkacağımı düşünemedi mi. Denizden çıkmak için hızla yüzdüm. Çok sinirliydim. Havlumu alıp kurulandım. Peşimden geliyordu.
''Eve gidelim.''
Cevap vermedi. Mümkünse vermesin zaten. Çok sinirliydim. Bide pis pis sırıtıyordu. Eve geldik. Duşa girdim. Yemeğe çıktık. Defalarca özür diledi. Sayısını hatırlamıyorum bile. Yavaş yavaş yumuşuyordum.
'' Bana gerçekten değer verdiğini anladım Pelin. Haklısın. Yapmamalıydım. Özür dilerim.''
'' Evet veriyorum Buğra. Mümkünse bidaha bunlarla değerimi, sevgimi ölçme.''
Yaptığı hatanın farkındaydı. Yemeklerimizi yerken pek konuşmadık. Annemleri özlemiştim. Nereden aklıma geldi bilmiyorum. Eve gidip hemen uyumak istiyorum. Çok yoruldum.
''Hesabı ödeyip geliyorum.''
Cevap vermedim. Benim tamamım böyleydi. Yollar çok karanlıktı. Elimden tuttu. Elleri buz gibiydi.
Evin kapısını yavaşca açtı bende içeri girdim. Yatağa uzandım. Esinti vardı. Perde uçuşuyordu.Uyku tutmamıştu ve Buğra yoktu. Yine mi bir şaka? Kaldıramayacaktım artık. Terasa çıkmıştır diye düşünüp yukarı çıktım. Evet oradaydı. Öndeki çatıda ayakta duruyordu. Yanına gittim. Niye oraya çıkmıştı? Ayağı kaysa düşerdi.
''Buğra? Uyku tutmadı sanırım.''
''....''
''Benide tutmadı. İstersen birşeyler yapalım. ''
Cevap vermedi.
'' Küstün mü yoksa ?''
Yine cevap yok.
Buğra? diyerek dokundum bir anda ayağı kaydı ve ellerimden kayıp gitti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEDCEZİRLİ AŞK
RomanceAşk, mantığa hiç bu kadar tezat düşmemişti. Gel gitlerin ortasında aşkın en samimisi.