Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
--------
"Uyuyor musun?" diye sordu Felix. Eş zamanlı olarak yatakta gözlerini kapatmış bir şekilde uzanan Hyunjin'in yanına yavaşça uzandı. Hyunjin gözlerini araladı, başını iki yana sallayarak "Uyumuyorum." diye yanıtladı.
Felix, hafif çekingen bir tavırla kendinden daha iri olan bedene sokuldu ve kollarını bedenine sardıktan sonra başını da koynuna gömdü.
"Bugün canın çok sıkkın gibiydi. Sadece maç yüzünden olduğunu sanmıyorum."
Felix'in mırıltılı bir şekilde konuşması üzerine boynuna çarpan sıcak nefesten huylanan Hyunjin, hafifçe kıpırdandı ve yan dönerek Felix'in bedenini kollarının arasında iyice sıktı.
"İyiyim ben." dedi geçiştirmek ister gibi. Fakat Felix tam olarak adını koyamasa da Minho ile Hyunjin arasındaki gerginliğin farkındaydı.
Hyunjin gözlerini kapatmış, yanağını nazikçe Felix'in alnına sürterken Felix de yavaş bir şekilde burnunu Hyunjin'in çenesine ve yanağına sürterek başını kaldırdı. Göz göze geldiklerinde ikisi de tebessüm etti. "İyi olmadığının farkındayım Hyunjin." hafif bir tebessümle söyleyince Hyunjin titrek bir nefes verdi ve alnını Felix'in alnına yasladı.
"Sorma..." dedi sessizce. "Sorma lütfen."
Felix ellerini Hyunjin'in yanaklarına bastırıp hafifçe öne doğru eğilmeye başlayan başını kaldırdı ve tekrar göz göze gelmelerini sağladı. Ardından biraz daha yüksek bir ses tonuyla "Neden?" diye sordu. "Erkek arkadaşın olarak bilmeye hakkım yok mu?"
Birkaç saniyelik bir sessizlik oldu. İkilinin gözleri hala birbirine kenetliyken Hyunjin dudaklarını birbirine bastırdı ve Felix'in bileklerini tutarken tebessüm etti. Onun gülümsediğini gören Felix utangaç bir tavırla güldü, ardından Hyunjin'in elmacık kemiğine minik bir buse kondurdu.
"Minho ile tartıştınız mı?"
Bu aslında iki gündür Felix'in aklını kurcalayan soru olsa da ne soracak vakti ne de uygun bir ortamı yakalayabilmişti. Şimdi de Minho'nun hava almak isteyip dışarı çıkmasıyla elde ettiği fırsatı değerlendiriyordu.
Hyunjin, bakışlarını birkaç saniyeliğine Felix'in gözlerinden kaçırsa da derin bir nefes aldıktan sonra tekrar bakıp alt dudağının etlerini gergince çekiştirdi. Bir şey söylemek isteyip söyleyemediği bariz belli olsa da Felix üstelemek istemeyerek Hyunjin'in konuşmasını bekledi. Hyunjin sessiz kaldı.
"Tamam." dedi Felix. Aniden söyleyince Hyunjin kaşlarını çattı ve anlamaya çalışır gibi Felix'e baktı. "Belli ki ikiniz birlik olup beni olayın dışında tutmaya karar verdiniz." Felix'in bozulan surat ifadesine bakıp endişeli bir şekilde ellerini Felix'in yanaklarına bastırdı Hyunjin. Ardından başını hızlıca iki yana sallayıp "Öyle değil." dedi.
