"Dediğini yapacağım."
_______________"Bunu kabul etmiyorum!"diye bağırdı Keisuke bağlı olduğu sandalyeden.
"İşkence çekmene izin mi vereyim yani!?"
"Anlamıyorsun...anlamayacaksın da..." dedi Keisuke ve derin bir nefes aldı.
"Bu iğrenç herifin sana dokunduğunu görmektense,gözlerimin kaşıkla oyulmasını tercih ederim Kazutora."
Kazutora ise bu sakinliğin tam tersine zihnindeki fırtınalarla uğraşıyordu.O çoktan ölmeye hazırdı.Kızgın yağa atılmak umrunda bile değildi anlaşılan.
Ama Kazutora onun acı dolu yüz ifadesini görmek istemiyordu,onun acı çekmesini istemiyordu.Ne yapacağım?!
Keisuke ya ölecek ya da acı çekecek.Ama bir şekilde gelecekte yaşayacak.
Ne yaptım da o yaşadı!?
Ne yapmalıyım ki yaşamalı?!
Geleceği bilmek güzel bir şey sanıyordum...
Bu hissettiğim çaresizlik kesinlikle berbat!"Senin iyi olduğunu gördüğüm süre-"
"Tamam~ Yeter bu kadar." Hanma Keisuke'nin sözünü kesip araya girmişti.Daha sonra Kazutora'ya dönüp:
"Her hangi bir seçeneği seçmen için seni zorlamayacağım Kazutora."dedi.
Kazutora'nın yanına gidip ona yaklaştı ve kulağına kısık ama duyulabilir bir ses tonuyla şunları söyledi:"Yeter ki sen açı çek.Yüzündeki o kuyruğunu bacaklarının arasına kıstırmış kedi ifadesini seviyorum."
Ve Kazutora'nın bir şey demesini beklemeden masadaki aletlere yöneldi.Kazutora artık güçsüzlüğünü kabul edip kendini teslim etmiş,kendini birazdan göreceklerine hazırlamaya başlamıştı.
Hanma ise sanki hiç bir şey yokmuş gibi rahat rahat hangi aleti kullanacağını düşünüyor,arada bir Keisuke'ye bakıp kahkahalar atıyordu.
Ürkütücü kahkahalar.
"Keisuke...Şanslı Keisuke...Keşke bana da bunları yapan olsa da böyle zevk alabilsem...Kendi başına hiç tadı olmuyor biliyor musun?Ama bugüne kadar kime teklif ettiysem reddetti."
En sonunda eline uzunca bir tahta çubuk alıp Keisuke'nin oturduğu sandalyenin arkasına geçti.
"Zevksiz herifler..."
Elindeki tahta çubuğu Keisuke'nin uyluklarının iç kısmına yerleştirdi ve yavaşça bastırarak etin ezilmesini sağladı.
Bu çubukların ucu, yüzeyi hafif kavisli olduğu için oldukça can yakıyordu.Bazen çubuğu sağa ve sola çeviriyor,bezense kısa bir süreliğine kaldırıp daha sert bastırıyordu.
Fakat Keisuke,eski dönemlerin sorgu odalarında bir çok kişiyi konuşturmuş bu işkence yöntemine karşı kılını bile kıpırdatmıyordu.
"Senden daha iyisini beklerdim Hanma...Yoksa sen de hafif başlayanlardan mısın?"
Uzun süredir öne eğdiği başını yavaşça yukarı kaldırıp arkasında duran Hanma'ya baktı.Keisuke?
Hayır,bu Keisuke değil.
Hanma'ya benziyor ama o da değil.
Bu bambaşka biri.
Gözleri ürkütücü."Hadi ama Hanma! Sen bundan çok daha eğlencelisin! Neden kendini sıkıyorsun ki?"
"N-ne diyorsun sen...?" Hanma yaşadığı anlık şokla elindeki tahta çubuğu yere düşürmüştü.
Keisuke ise sanki benliğini daha da kaybediyormuşcasına kahkaha attı.Başını geriye doğru eğdiği için kanlar boğazından aşağı gidiyor ve öksürmesine sebep oluyordu.Nihayetinde öksürükleri kahkahasının önüne geçti ve odadaki gerilim seviyesi daha da arttı.
Keisuke bir anda ciddileşti."Yaklaş."Hanma her ne kadar üzerindeki şoku atlatsa da hâlâ daha tereddüt ediyordu.Yavaş hareketlerle Keisuke'ye yaklaştı.Kulağına fısıldanan bir kaç söz,onu hipnoz etmişti.
•
•
•
•
•
•
•
"Ellerimi çözersen sana gerçek eğlenceyi tattırabilirim."
______________
Red lights dinleyerek bölüm yazıyorum 😌
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Orkestra Çetesi
Fanfiction[torabaji] "Hadi çocuklar,onlara Traçe'nin ritmini gösterelim!" "Ritmi şaşıran konserden çıkar!" Onlara göre kavga,bir çeşit konserdi.