"Ellerimi çözersen sana gerçek eğlenceyi tattırabilirim."___________________
Hanma duyduğu sözlerle gözlerini sonuna kadar açtı.Onun bildiği Keisuke kesinlikle böyle birisi değildi.Ama bir yandan da herkesin reddettiği şeyi yapacak olması onu heyecanlandırıyordu.
Sandalyenin önüne geçip ipleri çözdüğünde Keisuke artık serbestti.
Her zamanki gibi önce saçlarını siyah bir tokayla bağladı.Fakat o kesinlikle Oscar'lık bir oyuncuydu.Elleri çözülür çözülmez rolünden çıkıp gerçek kişiliğine büründü ve az önce uyluklarını ezen tahta çubuklarla Hanma'ya var gücüyle vurmaya başladı.Nihayet bedeni yerle temas edince sıra adamlarına gelmişti.
Onu sandalyeye bağlayan iki kişiyi hızlıca halletmişti ama Kazutora'yı tutanlar biraz sıkıntı çıkarmıştı.
"O sopa tenimize değdiği anda arkadaşın ölür."
Keisuke durdu.Nefesini düzenledikten sonra alaycı bir tavırla "Arkadaş mı?" dedi.
Ve sözünü bitirir bitirmez Kazutora'yı tutan iki adam da yerdeydi."Keisuke! İyi misin?!"
"İyiyim Kazutora.Beni bu kadar merak edeceğine kendi kollarına bak sen.Adamlar o kadar sıktılar ki benim bile oturduğum yerden canım acıdı."
Fakat Kazutora onu dinlemiyordu.Sürekli hareket eden ve karşısında tüm acılarını dindirecek bir ilaç gibi duran dudaklara bakıyordu sadece.Onları öpmek istiyordu.
Lanet olası zaman yolculuğu.
Artık seni umursamayacağım.
Sana karşı direneceğim.
Geleceği bilmek kesinlikle güzel bir şey değil.
Hissettiğim o çaresizlik ve yanlış karar verme korkusu kesinlikle rahatsız edici.
Artık tüm bu berbat hisleri yaşamak istemiyorum.
Sökülen tahtalarımı yerine geri takacak bir çiviye ihtiyacım var.Kazutora belki de hayatında hiç olmadığı kadar kendinden emindi.Keisuke'nin yakalarından tuttu ve gelecekle geçmişi birleştirdi.
Kazutora sırtını duvara yaslamış bir şekilde oturuyordu.Kucağında ise Keisuke vardı.İkisi de çete üniformalarına ve ellerine bulaşmış kanları umursamadan birbirlerine olan hasretlerini gideriyorlardı.
Zamanın onlara koyduğu yasağa karşı çıkmanın verdiği zevki tadıyorlardı.Bir yandan yanlarında duran beş bilinçsiz beden bir yandan da odanın loş ışığı onları sanki her şeyden saklıyordu.
Kazutora Keisuke'nin düğmelerini açarken aniden yerde duran bedenlerin kısa siyah saçlı olanından bir ses gelince,Keisuke kalkıp tahta çubukla kafasına bir kez daha vurdu ve dünyasının en rahat yerine tekrar oturdu.
Kazutora Keisuke'nin düğmelerini açmaya devam ediyor;Keisuke ise kollarını Kazutora'nın boynuna dolamış,aldığı zevki bu kadar kolay dışarı vurmamaya çalışıyordu.
Bir süre sonra,siyah saçlar tokadan kurtulup yere döküldü ve Keisuke diğer bedenlerin yanında onların aksine dünyanın en mutlu insanı olarak yattı.
Sevdiği çocuk;Kazutora,onu kollarının arasına almış,kendisiyse bir dizini Keisuke'nin bacakları arasına,diğer dizini ise hemen yanına koymuştu.
Boynunda hissettiği ıslaklık her dakikada daha da artıyordu.Kazutora ikisinin de pantolonlarını çıkarttığında kendini tuhaf hissetmiş ama hızlı alışmıştı.
"Canım yanacak mı?"diye sordu çekingen bir tavırla.
"Az önce yaptıklarından sonra mı?" Kazutora ise biraz alaycı biraz da sorgulayıcı bir cevap vermişti bu soruya.
•
•
•
•
•
•
•
•
ve ardındaki saatlerde,özgürlüklerinin şerefine içtiler.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Orkestra Çetesi
Fanfic[torabaji] "Hadi çocuklar,onlara Traçe'nin ritmini gösterelim!" "Ritmi şaşıran konserden çıkar!" Onlara göre kavga,bir çeşit konserdi.