6.3

35 1 0
                                    

Redd - Siktiret Boşver

"Egehan'ım bir tane kurabiye ye bari, betin benzin attı ya." Diyen Atlas'a göz ucuyla bakan Egehan, hiçbir demeden bakışlarını yere çevirdi.

"Yenge!" diye bağırarak koşmaya başlayan Buğra'yı gören Atlas, kurabiyelerini kucağından oturduğu yere koyarak buraya geldiklerinden beri tek kelime etmeden oturup yeri izleyen Egehan'ın yanından kalktı.

"Geldiler sonunda." Diye ağzının içinden söylendi.

Buğra, hızını alamadığı için hastane bahçesinden girişte otomatik olarak açılan kapıyla hastanenin içine girmişti. Atlas, şaşkın gözlerle Buğra'nın içeriyi girmesini izledikten sonra bu salaklık rutin haline geldiği için bakışlarını diğer sütyaniler üyelerine çevirdi.

"Sen telefonda Batuhan kolunu kırmış, hastaneye gidiyoruz deyince hepsini toparladım geldim güzel karı." Diyen Eylül'ün sarılmasına karşılık veren Atlas, kafasını söylediğini anladığını belirten bir şekilde aşağı yukarı salladı. Egehan'ın şimdiye kadarki tepkisiz halini gördükçe içi acıdığı için belki diğerleri onu bu tepkisiz halinden çıkartır diye diğerlerini de çağırmıştı. Ama yine de kalkmayan kafasına bir tokat patlatmak istiyordu.

Eylül'den ayrıldığından söverek dışarı çıkan Buğra'ya çevirdi başını.

"Amına koyayım hepinizin. Burada kendimi durduramayıp içeri kadar giriyorum arkamdan gelmiyorsunuz." Diye hastane kapısından bağırdığı için bahçedeki tüm yüzler kendisine doğru dönmüş Buğra, hiç etrafına bakmadan doğrudan gruba doğru yürüdü ve daha önce Atlas'ın oturduğu boşluğa kendini attı.

Burak Buğra'nın yanına adımlayıp elini omzuna koyup iki kere teselli eder gibi patpatladı.

"Yine nasıl rezil oldun mal herif?" dediğinden Buğra, yüzünü ekşitip Burak'ın eline doğru vurup bankta Egehan'a doğru kaydı.

Enes de Egehan'ın yanına geçip kafası aşağıya dönüp Egehan'ın ensesini sıktırdı.

"Rezil olmadım oğlum." Dedi Buğra.

Elini itiraz edercesine önünde sağa sola salladı.

"Ben koşarak içeri girince güvenlikçi abla beni durdurdu sonra böyle içeri giremezsin genç adam dedi. Ben de abla ben yanlışlıkla içeri girdim diyordum ki kadın lafımı bölüp tabi tabi hep dizilerde görüyorsunuz böyle sahneleri değil mi? 'Dizide değiliz; yasak, genç adam.' dedi bana. Kendimi açıklayamadan dışarı attı beni. Hayır, atsın tabi işi o da resepsiyondaki kız bana gülünce içim kötü oldu." Dediğinde Eylül ve Tuğçe, Buğra'yı tanımıyor gibi davranmak için biraz uzağa doğru adımladı.

Nalan ve Burak, kahkahalarla Buğra'ya gülerken Enes, üzgün suratıyla Egehan'ı izleyen Atlas'a baktı. Sanki muhabbetin başını da sonunu da dinlememişti de öylece dalgın halde yeri izleyen Egehan'ı izliyordu yanı başında.

"Atlas?" diye seslenen Enes'e doğru kafasını kaldıran Atlas, çatık kaşlarıyla onun suratına baktı.

"Efendim?" dedi.

Gözüyle Egehan'ı işaret eden Enes, kafasını iki yana sallayıp ne olduğunu sorarken Atlas omuzlarını silkti ve o da kafasıyla hastaneyi gösterdi. Anlamasını ummuştu.

"Çıktılar lan." Diyen Burak, hastaneden ilk çıkan olduğu için grubu fark edip onlara yürüyen Asya'yı takip eden Batu'yu gösterdi parmağıyla.

"Yuh, kafasını da sarsalardı amına koyayım. Sargı bezi mi fazla gelmiş?" diyen Buğra'yı susturmak için vurdu Nalan.

"Batuhan!" diye ayrı olmalarına rağmen koşarak gelen Buse, yarı yolda durup kendisine bakan Asya'yı hafifçe ittirip Asya durunca duran Batuhan'ın önüne geçti ve elleriyle bedenini tutup kolunu süzdü. İttirilen Asya'yı gören Atlas, kardeşine doğru ilerleyip bir şey söylemek için arkasını dönmüş Asya'yı kolundan sürükleyerek oturdukları banka doğru getirdi.

SÜTYANİLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin