5.0

158 6 1
                                    


Teoman - Renkli Rüyalar Oteli


Güneşin yerini almasına birkaç saat kalmışken iki genç sarsak adımlarla taksiden indiler. Taksi şoförü camını açıp arkalarından

"Gençler ödemeyi unuttunuz !" diye bağırdığında ikisi de birbirine bakıp güldüler, içtikleriyle uyuşan beyinleri ağızlarını tutamamalarına sebebiyet veriyordu.

"Ha pardon," diyen Batu cebinden 10 Tl çıkarıp sersem adımlarıyla şoföre parayı uzattığında adamın sert bakışları ile karşılaştı.

"Abilerin abisi param yok napaayım ben ya."

Batu'nun yalan söylediğini bilen Asya  "Tek kuruş vermem ben şerefsiz Batu." dedikten sonra eve ilerlemeye başladı, hem beyefendiyi barlardan topluyordu uykusundan oluyordu bir de parasından mı olacaktı ? Onun yanına gelirken harçlığının bir kısmını taksiye bırakmışken cebinden beş kuruş daha çıkartmazdı.


Taksi şoförü emniyet kemerini açmaya yeltendiğinde Batu diğer elini de pantolonun cebine atıp bir ellilik çıkarıp verdi. Adam vermeleri gereken bozuklukların hesabını yapmayıp bu gençlerden elinden kaza çıkmadan kurtulmak için gaza bastı ve araba ilerlemeye başladı.

Asya, evin önündeki kaldırıma oturmuş ayaklarını yola uzatmış , yumuşak ellerini küçük taşların ellerine batmasını umursamadan kaldırıma dayamış gökyüzüne bakıyordu. Batu tam önünde durdu gözleri uykusuzluktan yanıyordu hafifçe kömür karalarını kısıp Asya'ya baktı, aklına daha önce Enes harici kimse ile görülmediği gelince mantıksız düşüncelerinin ağzından çıkmasına engel olamadı.

" Rahibe misin kız sen ?"

"Yok hayatım ben Müslüman'ım."

Ay ışığı Asya'nın gözlerindeki yosunlara çarparken Batu'nun ise saçlarının üzerinde dans ediyordu. Evleri denize yakın olduğu için gökyüzündeki yıldızlar Van Gogh tablosundaki kadar parlak olmasa da net bir şekilde görülüyordu.

" Enes'le de öpüştüğünüzü görmedim ben kız yoksa AIDS misin sen ?"

Asya daha fazla saçmalıklarını duymak istemediği için bir çırpıda ayağa kalkmaya çalışırken

"Hele hele beyefendiye bak sen." diye söylenmeye devam etti.

Tam dengesini toplamış Batu'nun karşısına dikilecekti ki bir anlığına kafası daha ağır bastı gibi oldu ve dengesini kaybedip yere düşmek üzereyken belinde hissettiği elle teninin üzerinde yüzlerce karınca yürümeye başladı . Batu'nun gece kadar siyah gözlerinin içinde kendi gözleri birer yıldız misali parlıyordu gözbebekleri titredi ve bu da Batu'nun dikkatinden kaçmadı.

Alkolün etkisi ile ikisi de düşüncelerinin önüne duvarlar öremiyor ağızlarını kilitli tutamıyorlardı. Gözleri birbirine kenetliyken Batu " Seni burada öpsem Enes'e ağır şerefsizlik yapmış olurum değil mi ?" diye sormaması gerektiğini bile bile sordu.


Asya'nın gözleri büyüdü.

"Olmazsın, " diye mırıldandı Batu'nun yüzü gitgide ona yaklaşırken kalbi kanatlanıp gökyüzüne çıkacak duruma geldi."Sen zaten hep şerefsizsin."


Kendini toparlayıp nefesi nefesiyle karışacak kadar yakın olan bedeni itti, o da fazla umursamadan eve doğru ilerlemeye başladı.

" Sen nasıl bir hıyarsın," Sinir katsayısı birden yükselirken hiçbir şey dememiş gibi onu bırakıp önünde ilerleyen Batu'nun sırtına atladı. Sarsak adımlarla yürüyen Batu dengesini iyice kaybedip yere düştüğünde elleri ile yüzünü korusa da canı acımıştı. Asya sırtında durmuş hala ona söylenmekteydi.


" Oğlum lan ben buraya senin için gelmişim, bir kız uğruna ağlayıp kendini harap ettiğin için toplamaya gelmişim hayatını kaydırırım senin it herif."

İçerisinden çıkan kamyon şoförü ile Batu afallasa da hemen ardından gülmeye başladı. Evinin bahçesinde yerde yatıyordu ve sırtında kendisine hakaret edip yumruklayan sarhoş bir kız vardı gerçi onunun da o kızdan geri kalır yanı olmasa da Asya'ya içirirken kendisi daha fazla içmemiş biraz ayılmıştı.

"Ya kızım sen neden bana bu kadar kötü davranıyorsun ?"

Yumruklamayı kesti." Ben mi sana kötü davranıyorum it herif ?"


"He valla."

Ayağa dikildi, ayağındaki ayakkabılara baktığında yumuşak tabanlı olduğu için canının fazla yanmayacağına kanaat getirip yerden hala kalkmayan Batu'nun sırtına bastı.

" Ben sana kötü davranıyorsam sen diğer kızlara nasıl davranmış oluyorsun ?"

Beyni işlevini yitirmişken diğer ayağını da genç adamın sırtına koydu.

"Amına koyayım Asya ne yapıyorsun sen ?"

"Terbiyesiz."

Daha fazla bu oyuna dayanamayan Batu ayağa kalkmaya yeltendiğinde Asya dengesini kaybedip popo üstü yere düştü. Ağlamaya başladı, ağlama isteği canının acısından değil de duygularının ani iniş çıkışlarından meydan gelmişti.

Batu onun ağlamasını gördüğünde kendisine küfrederek yanına geldi ve bir şey söylemeden kolları ile onu sarmalayıp kucağına aldı. Hızlı adımlarla arada bir sendelesede evlerinin kapısını büyük uğraşlar sonucu açtı.




SÜTYANİLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin