Berkay Altunyay - Sanki hevesim hiç kırılmamış gibi
"Amına koyayım okuldan kaçıyoruz, okul çıkışı yine okula geliyoruz; mal mıyız lan biz?" diye söylenen Burak bunların hepsini Batu'ya söylüyordu ama onu bir taraflarına takan var mıydı orası meçhuldü.
"Burak hadi kardeşim sal beni."
Batu cümlesini kurarken elindeki telefondan saate bakıp zilin çalmasına kaç dakika kaldığını hesaplıyordu. İki dakika vardı ve iki dakikanın sonunda zil çalacak, Buse okuldan çıkacak, Batu da son bir kez barışmak için şansını deneyecekti. Barışırlarsa güzel olurdu ama barışmazlarsa da pek umursamayacak ve dm kutusundaki kızlara göz atıp yeni taliplerini değerlendirecekti.
"Ben gidiyorum aga." dedi Burak hiddetle. Zaten burada ne işi olduğunu o da bilmiyordu, bugün güzel kız görüp gözlerinin bayram etmesini de sağlayamamıştı.
"Ne işim var lan benim burada?" demesiyle zil çaldı ve öğrenciler, koyun sürüsü gibi tek tek okuldan çıkmaya başladı.
Burak gitmek için bir adım atmıştı ki güvenlik ile olan iyi muhabbetinden dolayı güvenlik kulübesine doğru ilerleyip hal hatır sormaya karar vermişti. Hem de belki arkadaşlarından birine denk gelir ve gidip birkaç el playstation atarlardı.
"Güvenliklerin kralı, okulumuzun bordo berelisi." diye yağlamaya girerek güvenlikle muhabbet etmeye başladı.
Yavaş yavaş herkes okuldan çıkarken Batu, hala beklediği kişiyi görememişti ki birden merdivenlerden beş kız yan yana inmeye başladı ama burada da Buse yoktu. Yengesi ve arkadaşları iniyordu. Batu bir anlığına kimi beklediğini unuttu ama bu sadece birkaç saniye sürdü çünkü sonrasında Atlas'ın yanında ona gülerek bir şeyler anlatan Asya'nın gözleri kendisinin gözlerine değmiş ve metrelere rağmen fark edilen bir hissizlikle karşılaşmıştı.
"Bu kızı çözdüğüm gün kıyamet kopacak." diye mırıldandı.
"Çok değişik bir kız lan şu Asya."
Kendi kendine konuştuğunu fark edince gülmeye başladı ve artık delirmeye başladığını düşündü.
Batu, kendi halinde düşünceler havuzunda kulaç atarken Buse'nin okuldan çıkmak üzere olduğunu bile son anda fark etmiş ve kendini toparlayıp hızla karşısına dikilmişti. "Esmer bombam," dedi biraz da olsa Buse'yi yumuşatmak amacıyla.
"Seni görmek istemiyorum." diyen Buse ile bir anlığına ne yapacağını şaşırdı çünkü o böyle tepkilere alışık değildi. Hayatında bu sıralar farklılıklar oluyordu ve bu hiç hoşuna gitmiyordu.
"Buse," dedikten sonra hafifçe yanağına doğru uzandı ve "bir buse borcun var bana." dedikten sonra bir anda dudaklarını Buse'nin esmer tenine bastırdı. Batu'nun dudakları hala Buse'nin yanağındayken genç kız gördüğü kişiler ile kıskançlığın damarlarında gezmesine engel olamadı ve "Seni bir şartla affederim." diye fısıldadı. Buse şu an Asya'yı görmemiş olsaydı belki de bu küslüğü biraz daha uzatacaktı ama gördüğü kişi buna engel olmuştu.
Batu içerisinden hay senin şartına ben dese de dudaklarını bastırdığı tenden ayırıp derin bir nefes verdi. "Söyle güzelim." dedi ve ardından gelecek olan cevabı bekledi.
"Asya ile bir daha aynı ortamda bulunmanı istemiyorum."
"Ne alaka Asya?" diye sormadan duramadı Batu ve Buse'nin çok saçma birine takıldığını düşündü. Asya iyi kızdı, güzeldi, başarılıydı, yetenekliydi ve birçok daha iyi özelliğe sahipti ama bunların hiçbiri onun umurunda değildi çünkü daha dün geceye kadar Asya'nın kendisinden nefret ettiğini düşünüyordu. Gerçi bu fikirden henüz tam anlamıyla vazgeçebilmiş değilim ya neyse diye geçirdi aklından.
Buse, "Güvenmiyorum o kıza." derken bir elini çoktan Batu'nun koluna koymuştu ve barışmak istediğini açıkça belli etmek istemişti. Bazı şeyleri abarttığının farkındaydı ama buna engel olamıyordu. "Aramıza kimse girmesin istiyorum Batu. Hadi şimdi öp beni ve bunu kabul ettiğini söyle de barışalım. Çok fazla uzak kaldık."
Batu; uzatmamayı düşünerek nerede olduğunu umursamadan dudaklarını, Buse'nin şeftalili parlatıcı sürülmüş dudaklarına bastırdı. Tam da o sıra yanından iki kişi geçip gitti ve Batu, Buse'nin bunu bilerek yaptığını anladı. Dudakları ayrılınca Buse, kollarını Batu'nun boynuna doladı ama Batu, hala görüş açısından çıkmayan o iki kıza baktığını düşünüyordu ama sadece bir tanesine takılı kaldığını fark etmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÜTYANİLER
Short Storybktmhyttnnn: on kalbim olsa dokuzunu da sana vermem bktmhyttnnn: birini veririm o da nefret etsin diye bktmhyttnnn: yanlış anlama yani görüldü. Küfür içerir, rahatsız olacaklar okumasın lütfen. based on true story