Nikâhın ardından yapılan kahvaltı eğlenceli şen şakrak geçmişti bir kişi dışında Ezo Gelin. Yemek boyu ağızına tek lokma koymamış boş gözler ile etrafını izlemişti iki üç saatinden ardından Şiyar Ağa karısını eve bırakıp şirkete geçmiştir .
"Keçamın Hoş geldin misafirlerimiz geldi gel hele bi hoş geldin de. " Dedi Azimet Xanım anaç tarzı ile Ezo zorda olsa yüzüne gülümsemesini ekledi. "Bir elimi yüzümü yıkıyım dışardan geldim Jimom hemen geliyorum." Azimet Xanım başı ile onayladı gelinini.
Ezo koşar adımlar ile odasına çıktı nefes alış verişi çok düzensizdi bu nikah ona çok ağır gelmiş gerçeklik algısını yitirmişti ama toplanmak zorundaydı kendi iyilği için.
Banyoya geçti eline yüzüne su çarpıp kuruladı üstüne çeki düzen verip aşağı gelen misafirlerin yanına indi. İner inmez tüm gözler Zaza gelinin üstüne çekildi her zaman gördükleri kızı sanki hiç görmemiş gibi incelemeye başladılar.
"Hoşgeldiniz. Bir şey ister misiniz getireyim." Tüm yaşlı kadınların elini öptü yaşıtları ile selamlaştı çocuğunu tanımıyordu ama saygıda kusur etme lüksü de yoktu evine gelen misafir ne olursa olsun baş üstünde ağırlanırdı.
"Hoşbulduk Buke bize bir kahve yap bakalım." Yaşlı kadın ağır aksamı ile konuştu yüzünde en ufak bir tebessüm yoktu ama Ezo onun aksine tebessüm ederek cevap verdi. "nasıl isterseniz kahveleri efendim." Herkesin cevabını alan Ezo gelin mutfağın yolunu tutmuştu.
Kahveleri hızlıca yapan Yeni gelin kapı eşiğinde duydu sözler ile oldu yerde durup dinlemeye başladı konuşulanları. "Belde yılardır bana olan sözünü tutmadın ağamız karı istemez diyip durdun Avşini yılardır bekletin bu ne şimdi." Belde Xanım başını eğdi mahçuptu Ablasına .
"Kevser Abla Çakırların kızından ne hayır gelir Şiyar Ağa'nın sabrı taşar bu kadından bebe yapıcak değil ya o zaman Allah'ın izini ile teli duvaklı düğünlü gelinim olur Avşin." Ezo yüzünde tebessüm ile içeri girdi herkes sus pus oldu yeni gelini görür görmez.
Kahveleri dağıtıp yerine oturdu Ezo gelin yüzündeki gülümseme ile Adını yeni öğrendi Kevser Hanıma döndü.
"Merak ettiğim için soruyorum yanlış anlamayın kızınızın istikbali konuşuluyor burada ve kuma olmak reva görülüyor ve siz susuyor musunuz ?" Daha cevabı beklemeden Belde hanıma döndü Asel ona da vericek cevabı vardı elbette. "Belde Xanım doğru dediniz ben telli duvaklı bu konağa gelmedim ben isteyerekte gelmedim berdel kurbanı olarak geldim lakin yanıldınız bir yer var Çakır kızı soyu kuru iması yaptınız ya dönün bakın bir aileme soyum kuru mu değil mi bakarsınız."
Belde Xanım gözlerini belerterek dili yılan misali olan gelininine baktı. "Terbiyesiz edep adap bilmez sen kayınvaliden ile nasıl böyle konuşrsun benim yeğenimin istikbali sana mı kaldı sus otur baba evinde pek şımartımışlar seni ! Eline bebe almasan oturup Kuman ile kocanın bebesini sevmesini izlersin."
Ezo gelin tam cevabını vericekken Azimet Xanım eli il gelinine sus işareti yapıp kumasına döndü. "Belde burada haddini aşan biri varsa o da sensin benim sabrımı zorlama ! Benim oğluma kadın aramak sana mı düştü hem benim oğlumun güzeller güzeli bir karısı var zaten evvel Allah hepinize yeter ben kuma yarası aldım gelinime de yaşatmam aynısını bu kız gelin olalı bir hafta oldu nasıl gebe kalsın ! Diyelim Allah'ın hikmeti olmadı bebesi bu kimseyi ilgilendirmez karı koca arasına karışmakta size düşmez ! Benim konağım da kimse gelinimi ezemez misafirler misafirliğini bilsin bazılarıda bu evin hanım ağası kim bir hatırlasın derim."
Herkes sus pus olmuştu Azimet Xanım'ın sözü ile bu kadının asaleti çok ama çok farklıydı. "Biz kalkalım artık." Misafirler ayaklanınca herkes onalara kapıya kadar eşlik etti kapı kapanırz kapanmaz Belde hanım kumasına döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaçış (Berdel ile Birleşen Hayatlar 2)
Chick-LitBerdel ile birleşen hayatlar 1 ile bir ilgisi yoktur. Kaçış Ben Asel Ezo Çakır... Hayatım bir gecede alt üst oldu... Hayatımın zehir olduğu o konak Zaza konağı... Benden ömrümü gençliğimi hayallerimi aldı kan aktı oysaki kan akmasın diye başlaya...