➱15

5.7K 728 97
                                    


°

°

"Ben...şey..."

Jimin,huzursuz bir şekilde kıvranan kurdu duyduğu cümleyle hızla istekle ulamaya başlarken gözlerini yere indirip burnunu çekti.

"...bu-bunu nasıl yapacağım bilmiyorum,bir yıldır aramızdaki bağ-"

"Jiminie aranızdaki bağ ne pahasına olursa olsun hep güçlü,ister bir yıl ister daha fazlası bu sizi güçsüz yapamaz."

Namjoon sakin sesiyle omeganın umutsuzluk dolu sesini böldüğünde kısa beden başını kaldırıp parlamaya başlayan hareleriyle ona baktı.

"Baemin..."

Uzun beden gamzesini gösterecek şekilde gülümseyip pusette yatan bedene baktı.

"Seokjin ile buradayız,sen endişelenme."

Başını sallayıp pusette yatan oğluna son kez bakıp Jungkook'un bulunduğu odaya adımladı.

Kapıya ulaştığında elini kulpa koyup durdu.Gözünün önünden Jungkook'un hali gitmiyordu.Düşündükçe kötü hissediyordu.

Ona birşey olsa o zaman ne yapardı.

Alt dudağını ezip hıçkırıklarını tuttuğunda kapı birden açılmıştı,refleks olarak birkaç adım geriye gitti.

Seokjin asık yüzü ve gözlerinden okunan üzüntüyle odadan çıkınca gördüğü sülietle kaşlarını çattı.

"Hyung."

Her ne kadar karşısında gözlerinden mahvolduğu belli olan omegaya sinirli olsada sesindeki tını onu yumuşatıyordu.

"Jungkook'un yanında ol,kurduyla iletişim kurmaya çalış.Kurdu cevap verirse kurtulur eğer cevapsız kalırsan..."

Sesindeki düzlük Jimin'i kötü etkilerken duyduklarıyla gözyaşları tekrar çoğalmıştı sessizce.Uzun beden ona bakmadan yanından geçecekken Jimin hızlıca kolunu tuttu.

"Kalırsam?"

Başka bir yol arama derdindeydi ama Seokjin öyle bir yolun olmamasının sinirindeydi.

Histirik bir gülüş atıp omegaya döndü çatık kaşları ve sinirli bakan hareleri eşliğinde.

"Eğer cevapsız kalırsan o ölür..."

Konuşan bedenin kolundaki eli usulca kayarken beynine balyoz darbesi yemiş gibiydi.

Jungkook.

Ölüm.

Seokjin arkadaşının gözleri önüne gelen haliyle kendini tutma gereği duymadı,bunda o zehiri önleyememesinin katkısı da vardı.

Yetersiz hissediyordu.

"...ya da şöyle söyleyeyim,hayatında sadece seni koşulsuz seven ama senin mesleğini öğrendikten sonra onu dinlemeden ifade verip onu polislere verdiğin bir kere bile hatırlamadığın deltan ölür."

Omega duyduklarıyla başını eğip kontrol altına alamadığı gözyaşlarını dökerken Seokjin Jungkook'un ağladığı günleri hatırladı.

"Biliyor musun?Dün gece sabaha kadar bize Baemin'i anlattı,biz dinlemekten yorulduk ama bir çocuk gibi yerde bağdaş kurmuş şekilde sevinçle anlatmaktan bıkmadı,usanmadı..."

Seokjin dün hatırladıklarıyla burukça gülümsedi.Namjoon'un Jungkook'un susması için attığı kırlnetin arkadaki vazolara çarpasıyla kopan yaygarayla nasıl eğlendikleri gözünün önüne geldi.

"...bu sabah yerinde tepine tepine Baemin'i görmeye geleceğini,seninle konuşup herşeyi düzelteceğinizi söyledi bize.Ama biz ondan haber alamadık bizi asla cevapsız bırakmazdı.Namjoon evine gittiğinde sonrasında bana mesaj attı,işte o an Jungkook'un seni gerçekten ne olursa olsun herşeyden çok sevdiğini anladım..."

Jungkook,omegadan sonra en çok güvendiği iki kişiyi asla aksatmazdı.Belki Jimin kadar sevmiyordu,değer vermiyordu onlara ama hayatında önemli yerlere sahiplerdi.

Namjoon defalarca aradığı arkadaşına ulaşamamıştı.Her yere bakmıştı,sormuştu ama bulamamıştı.

Mesleğini kullanarak Jungkook'un telefonundan kaldığı yeri bulmuştu,eskiden Jiminle kaldığı evdeydi.

Anlam verememişti ama sonrasında Jimin ile konuşacağını söylediğini hatırlayıp yer olarak orayı seçtiğini düşündü alfa.

Bu onları yalnız bırakma fikrini desteklesede içimdeki endişe onu yine evin önüne getirmişti.

O an yanlış birşeyler olduğunu masanın üstünde bulunan puseti alan takım elbiseli adamdan anladı.

Jungkook'un korumaları vardı ama takım elbise giymezdi üstelik Jungkook sabaha kadar anlattığı oğlunu masanın üstüne bırakacak biri değildi.

Yan koltuğun altına sakladığı silahını alıp tedbir amaçlı susturucu takmıştı.Aslında Baemin'i düşünerek takmıştı.

Henüz küçüktü ve kulakları hassastı,yüksek ses ona zarar verebilirdi.

Arabadan gizlice inip eğilerek ve saklanarak kapıya ulaşmıştı.Aralık kapı işine gelirken sessizce içeri girmiş karşılaştığı manzaradan şok içinde kalmıştı.

Boynunda şırıngayla diz çökmüş Jungkook,pusetinde acıyla ağlayan Baemin ve beline sarılmış adamdan uzaklaşmaya çalışan Jimin vardı.

Beyninden vurulmuşa döndü,o adamı tanıyordu Jungkook'un gücünü kabul edemeyen aptallardan sadece biriydi.

Önce onu kafasından vurup ardından Jungkook'un arkasındaki korumaya yöneltti silahını.En son Baemin'i tutan korumaya gelince Jimin'in puseti almasıyla kolayca tetiğe basıp düşünmeden Jungkook'un tarafına koşmuştu.

Omega duyduklarıyla suçluluk yer yanını sararken başını kaldırmadı.Sessizce ağlayarak hıçkırıklarını yuttu.

Seokjin konuşmak istesedi ama daha fazla omeganın ağlamasına dayanamadı son kez konuşup arkasına dönerek ilerledi kısa bedeni duygu karmaşasında yalnız bıraktı.

"Tanrı'ya şükür sen ve Baemin iyisiniz,Jungkook'ta iyi olsaydı keşke."

°

°

Seokjin naptın?

Birde terliğini çıkarıp totosuna vursaydın🐥

Nasıldı?

Okuduğunuz için teşekkür ederim🌿💚

Dangerous Delta [JİKOOK]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin