Ahenk Barva~Binanın gerçek renginin, tam olarak benim de gördüğüm gibi turkuaz
olduğunu öğrendiğimden beri aklım karmakarışıktı.Önceden bu renk görme olayının beynimin başlattığı bir oyun
olduğunu düşünmüştüm.Ama gerçeklerle beynimin oyunları
birleştiğinde bunun sadece beynimdeki bir oyun olmadığını anladım.Belki de bu sadece beynimin içinde olan değil, etrafımdaki herkesin
içinde olduğu bir oyundu.Dokunduğum her şey, gördüğüm her şey, baktığım herkes; hepimiz bir oyunun içindeydik.
Hayatın aynı zamanda bir oyun olduğunu zaten herkes, sürekli
söylemez miydi?"Heyy Ahenkk?Burada mısın? Mars diyorlar kızım Mars..İnanabiliyor
musun?Şoktan konuşamıyor herhalde kız."Aysu ve Okyanus kalabalığın içinde dibime gelmiş beni inceliyorlardı.
"Evet duydum onu."Okyanus "Aksi mümkün değil zaten.O kadar ses oldu ki tüm şehir
duymuştur."diyerek uzaklara baktı.
"Hatta tüm ülke."diyerek onu destekledi Aysu."Tüm dünyaa." Diye Okyanus uzattığında ikisinin kelime oyunlarına
başladığını anladım."Yok artık ya biraz fazla abartıyorsunuz. Ayrıca kazananlar dedi
başkan. Ben daha makalemi yazmayı tamamlamadım bilee."Aysu başını iki yana salladı.
"Ne abartması Ahenk ya ben hayatım boyunca max 2 şehire gittim. Adamlar gezegen değiştiricez diyor, tabiki bu fırsatı kaçırmam."Aysu heyecanlı heyecanlı konuştu.
Okyanus onun heyecanını izledi ve yanıt verdi."Ay'ım benim."dedi."Sanki bu biraz Prens Charles'a bağlı."
Aysu onu küçümsediğimizi hissederek "Göreceksiniz."dedi. "Prens
Charles bile 8.evliliği yüzünden Dünya'dan renklerin kaybolduğuna
inanacak."Dudağımı büzerek ve kafamı sallayarak Aysu'ya -vay be- ifadesi
yaptıktan sonra "Tabi yaşasaydı."diye ekledim.Okyanus yüz ifadesini bozulmuş gibi yaptı.
"Benim sevgilim Ay'ım onu mezardan bile ikna eder."dedi.
Onları ve birbirlerini desteklemelerini seviyordum,eğleniyordum ama
daha fazla okulda durasım yoktu.Gerçekten bugün ruhsal olarak biraz
çarpılmıştım.Aysu "Hadi derse gidelim."dediğinde kafamı iki yana salladım.
"Siz gidin ben biraz evde dinlenicem, yarım gün yok yazılsam bir şey
olmaz zaten."dedim.Aysu yüzüne yerleşmiş endişe kırıntılarıyla "İyi misin?"diye
sorduğunda oturup her şeyi anlatasım gelmişti ama ben daha kendimi
anlayamadan bunu kimseyi anlatmak istemiyordum.Kimse bana inanmazdı.Deli olduğumu düşünürlerdi zaten ben de
kendim için aynı şeyi düşünmek üzereydim."Hasta falan değilsin değil mi?"
İnsanlar çoğu zaman hastalığı sadece bedensel anlarlardı, onun
dışında onlara psikolojik nedenler sunduğunuzda size garip bir
durummuş gibi bakarlardı.Sanki sadece bedenden oluşuyoruz
sanıyorlar herhalde.Bu maddesel zifiri dünyada üzerine yaşamak için kıyafetlerini ve
bedenlerini geçirmiş ruhlardık.
Neyse ki Aysu o insanlardan değildi, o çok değer verdiğim en yakın
arkadaşımdı."Son zamanlarda yeni okul falan filan beni yordu, bir şey yok biraz
dinlenmek istiyorum sadece." dediğimde söylediklerim eksik olsa da
çok da yalan sayılmazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zifiri Ahenk
FantasyBir gün uyandığınızda hayatınızdaki renkler solup gitse ne hissedersiniz? Dünyanız tamamen aynı ama renk kavramı hayatınızdan çıkmış olacak, hayal edebiliyor musunuz?... °°Bu zifiri ve simsiyah dünya Ahenk Barva için tanıdıktı. Çünkü o hayatında hiç...