taehyungiem
aşağıdayım
insene
(02.38)_______
Apartman kapısını açtığımda gözlerim hemen etrafı taramıştı. Görmeyi umduğum beden sonunda karşı kaldırımda irislerime çarpınca gerçekten burada olmasıyla derin bir iç çekmiş ve elimde tuttuğum ne ince ne de kalın ceketle ona doğru ilerlemiştim.
"Taehyung."
Seslenişimin üzerine gözleri yerden, elleri de cebinden ayrılarak bana doğru adımlamaya başlamıştı o da. Adımlarımız karşıya karşıya geldiği an, onun elleri bana sarılmak için kalkarken benim ise direkt ellerim giydiği kısa kolludan açık kalan kollarına gitmişti.
"Buz gibi olmuşsun. Salak mısın sen? Havanın ne kadar soğuk olduğunun farkında değil misin?" diye söylenerek elimdeki ceketi omuzlarına örtüp giyinmesini izlemiştim. Onunsa dudaklarında ufak bir gülümseme oluşmuş ve ceketi giydikten hemen sonra elleri hemen belime yerleştirip çenesini de omzuma yerleştirerek sıkı sıkı sarılmaya başlamıştı bana.
"Sıcacıksın." demiş ve ellerini daha da sıkıştırmıştı.
Ben ise ne ellerimi ona sarmış ne de buna benzer herhangi bir harekette bulunmuştum.
Onun yerine omuzlarından hafifçe iterek benden uzaklaşmasını sağlamıştım.
"Ne işin var bu saatte burada?"
Yüzündeki on metre öteden belli olan affallamayla gözlerini gözlerime dikmişti.
Oysa ben ona sadece hakettiğini veriyordum.
"Doğru düzgün görüşemiyoruz bugünlerde. Ondan, hem-hem de özledim seni." diyerek bir elini cebine diğer elini de benim elime uzattığını farkettiğim an ellerimi ceplerime yerleştirmiş ve bomboş kaldırımda yürümeye başlamıştım.
Arkamda bir kaç saniye derin derin nefeslendiğini de duysam dönüp bakmamıştım. Daha sonraysa zaten hızlı bir kaç adımda yetişmişti bana.
"Aslında evet, bugün görüşürüz diye düşünmüştüm ben ama gelmedin sen okula. Üstelik dersin de vardı!" son cümlemi imayla karışık bir şekilde söylemiştim.
Aslında haklıydı.
Doğru düzgün görüşemiyorduk.
Hatta hiç görüşemiyorduk.
En son konuşmamız yüzleştiğimiz geceye aitti.
O gün üzerinden günler geçmişti ve bırakın yüz yüze olmayı mesajlaşmamıştık bile.
Ne komik ama, değil mi?
Üstelik daha iyi bir sevgili olmak için çabalayacaktı bir de...
"Namjoonlaydım bütün gün. Pek de gelesim yoktu açıkcası hem." demişti. Dudaklarımda anında kulaklarıma varan bir gülümseme oluşmuş ve "Öyle mi?" diye kafamı anlamışcasına sallamıştım aşağı yukarı.
Dudaklarımdaki gülümseme mutluluğu andıran bir gülümseme değildi.
Acı bir gülümsemeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
movies | taekook
Ficción General'çünkü bebeğim bu filmlerdeki gibi değil' tamamlandı.