I'm small but dangerous

50 5 1
                                    

       Seulgi Pov

Karşıma baktığımda tanımadığım bir adamı gördüm. Aslında irene olsa daha hoş olurdu ama... "Ne yapıyorsun sen burda?" diye sordu tanımadığım adam. içeriye bi anda irene girdi ve tanımadığım adamı benden uzaklaştırdı. "Neden bu kadar yakınsın Jeno daha tanışmıyorsunuz öyle değil mi?" kıskanmış mıydı o? 

  "Oh doğru ben Jeno tanıştığıma memnun oldum." gerçekten güzel bir gülümsemesi vardı.

Uzattığı elini sıkıp gülümsedim. İrene beni bir anda bileğimden tutup sürükleyene kadar her şey iyidi. "Çok naziksin gerçekten." bir anda yüzüme bakınca olan o ifadeden hoşlanmamıştım, o gerçekten korkunçtu ve mimikler onu daha korkutucu hale getiriyordu. Susup beni sürüklemesine izin verdim.

   Beni bir çatı katına çıkarmıştı. İnsanı kıskandıracak türden güzel güller vardı. Huzur deyince akla gelen yer burasıydı sanırım. Ben bu ihtişamlı yeri incelerken İrene sandalyelerden birine oturmuştu. Onu çok bekletmeden yanına oturdum. "Seni başka birileriyle yakın görmek beni sinirlendiriyor Kang." bu kadar açık sözlülüğe gerçekten gerek yoktu.

"Sadece patronumsun bae, beni kıskanma." dediklerime ben bile hayret etmiştim irene'den gerçekten etkileniyordum ama daha demin kendi kendime onu intmiştim. Kıkırtı bırakmıştı. Kıkırtısını seviyordum. "İnan seninle duygusal anlamda bir bağım yok Kang. Benim olan benimdir öyle değil mi? Sen de artık benimsin." Bu sahiplik ekleri her zaman sinirimi bozmuştur. "Bir yanlışın var irene, ben ne senin ne de başkasınınım." yüzünde ki alaycıl gülümseme ile bana döndü. "Benim olduğunu kabul edeceğin günleri hevesle bekliyor olacağım." diyip kalkmıştı. Konuşmama bile izin vermeden hem de. Burada biraz daha otursam zararı olmazdı herhalde.

   bu huzur dolu anları canım arkadaşım Joy arayarak bozmuştu. "Ahh ne var Park tam da zamanında aradın.""Eve ne zaman geliceksin diye sorucaktım." sesi buruk geliyordu. "Bir şey mi oldu Sooyoung." iç çekti. "Yanıma gelebilir misin?" "Geliyorum bekle." arama kapanınca hemen Beomgyu'nun odasına gitmiştim. Tahmin ettiğim gibi Taehyun bu çocuktan hiç hoşlanmamıştı. "Abla gidiyoruz dimi" Taehyun bunu hevesle sormuştu fakat arkasında ondan bıktığını farkeden kırılmış Beomgyu da bırakmıştı. "Evet Beomgyu'ya veda et ve gidelim." Taehyun dediklerimi duymamış gibi eşyalarını alıp odadan çıkmıştı.

"Onun adına üzgünüm" deyip sarıldım. "Sorun değil, sanırım fazla gürültücü biriyim." bunu farketmesi güzeldi fakat üzülmesini istemezdim.

   Aşağıya inip kapıya yöneldim. "Nereye Kang?" "Eve gidiyorum bi sorun mu var?" "Burada kalırsın diye düşünmüştüm." Burada kalırsam bu kadın beni yerdi ayrıca en yakın arkadaşımın bana ihtiyacı vardı. "Acil bir işim çıktı." "Peki görüşürüz." Taehyun'un yaptığının aynısını yapıp evden ayrıldım.

  Taksiyi beklerken Taehyunla konuşuyordum. "Beomgyu'ya neden veda etmedin Tae?" "Yarım saat başımı şişirdi çünkü ve bunu pek de umursayacağını sanmıyorum." umursadı demek isterdim ama konu uzasın istemiyordum. O sırada taksi gelmişti.

      Taehyun Pov

Eve geldiğimizde Joy ablanın çok üzgün olduğunu gördük. Sanırım Yeri abla yine onu kırmıştı. Gönül işleri hiç bana göre değildi gerçekten. Biraz film izlemiştim fakat Beomgyu hala mesaj atmamıştı. İtiraf etmeliyim o güzel biriydi fakat bu kadar gürültülü olması gerekir miydi gerçekten? Bu gün yaptığım şeyi düşündüğümde kırılabileceğini şimdi anlıyordum.

   Sadece bir veda edip çıksaydım ne olurdu ki. Kendimi suçlu hissediyorum. Fakat yarın bunu telafi edeceğim.

 Fakat yarın bunu telafi edeceğim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Monster | Seulrene & TaegyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin