Seulgi Pov
Şehir gerçekten isminin hakkını baya veriyordu. Yanımdan geçen yüzüme çarpacak yarasadan reflekslerim sayesinde kurtulabilmiştim. "Sanırım buraları sevmedin prenses." o gerçekten rahattı sanırım buraya hep geliyordu. "Her gün her yeri karanlık ve yarasa olan yerlere gitmiyorum." kıkırdayarak ilerlemişti. Peşinden ilerliyordum. "Buraya neden geldik?" dediğimi umursamadan griyi andıran uzun saçlı bir kadının yanına gitmişti. "Selam Taeyeon bayadır gelemiyordum." karşısında ki kadın onu görünce çok sevinmiş ve hemen sarılmıştı
"Seni ne kadar özlediğimi bilemezsin! Neden bu kadar uzun süre gelmedin annen ve baban da merak etti." kız telaşlı telaşlı kelimeleri söylüyordu. "Sakin ol bebeğim geldim işte." önüne gelene bebeğim mi diyordu o? Kıskanmıyordum bana söylemesin. "Gelsene Kang!" ben bunları düşünürken önden ilerlemişlerdi. Yanlarına doğru koşmuştum. "Ah yeon bu seulgi." "Tanıştığıma memnun oldum seulgi." bana doğru gülümseyen kadına sahte bir gülümseme bıraktım. Bunu farketmiş olacak ki yüzü düşmüştü.
Eve geldiğimizde İrene'nin genlerinin nerden geldiğini anlamıştım. Bayan Jisoo çok güzeldi kocası Namjoon da çok yakışıklıydı (shiplemiyorum sadece anne baba olarak en benzer idolleri seçmeye çalıştım.)
Ertesi Gün
Taeyeon ve irene ikilisi birlikte yatmışlardı. Ama beni ilgilendirmezdi öyle değil mi? "Seulgi hazırlan bu gün yola çıkıcaz." mutfaktan bana doğru bağırmıştı. Joy'un irene'den haberi vardı fakat pek de rahat olduğunu söylemezdim. Bu işten çıkmam için her şeyi yapıyordu. Gün boyu onunla mesajlaşmıştık.
Gelirken giydiğim kıyafetleri geri üstüme geçirdim. Sonunda o taeyeondan kurtuldum derken onun da geldiğini farketmiştim. Bu sefer arabayı süren ireneydi ve yanında da o kız oturuyordu. Bunu boş verip kulaklıklarımı takıp gözlerimi kapatmıştım.
İrene Pov
Seulgi Taeyeon u pek sevmemişti nedenini anlayamamıştım ama tahminimce beni kıskanıyordu. Aptal. Yıllardır Taeyeon'u elde etmeye çalışıyordum fakat o beni hep kardeşi olarak görmüştü. Mola vermek için parkedince Seulgi'nin uyuduğunu farkettim. Taeyeon arabanın dışına çıkmış sigarasını yakmıştı. "Benim çakmağım yok benimkini de yakar mısın yeon-ie." ilk defa aegyolu konuşmuştum. Aegyodan nefret ederdim ama Taeyeon tatlı şeyleri severdi. Sırıtıp sigarasını ağzımda tuttuğum sigarama yaklaştırmıştı. Peki bunu beklemiyordum. O anda gelen kapı açılma sesi ile benden uzaklaşmıştı.
Lanet kız şimdi uyanmak zorunda mıydı gerçekten? "Sözüm olsun Hyun-ie." kulağıma böyle fısıldaması yutkunmama sebep olmuştu.
Bizi izleyen Seulgi'yi farkettiğinde uzaklaşmış ve arabaya geri dönmüştü. Sert bakışlarımı ona atmıştım. Yüzünde yine o şapşal ifadesi vardı, bu ifadesi fazla tatlıydı. "Geç arabaya Kang." "Ne yaptım ki" diye fısıldamıştı ama duymuştum.
Seulgi Pov
Onu o kadınla basmıştım. Zamanında uyanmasam neler olabileceğini düşünmek bile istemiyordum. İrene ondan hoşlanıyordu sanırım. Bana da asılıyordu ayrıca. Beni eve bırakıp bir iyi geceler bile demeden o kadın ile uzaklaşmıştı. Eğer o kadın yarın da olursa buna katlanabileceğimi sanmıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Monster | Seulrene & Taegyu
Vampiros- "Beni canavara çeviriyorsun İrene." "Küçük canavarım olmanı istiyorum Kang." - Seulrene & Yan Ship Taegyu