6. Bölüm

49 7 0
                                    

"HARİKA! Hemen şimdi gidebilir miyiz? Ah... İlk önce eşyalarımı almam gereki- hayır hayır, ilk önce ellerimi yıkamam lazım veee- ve şey... Hepsinden önce tuzlu bir şeyler yemek istiyorum! Ağzımın içi öyle şekerlendi ki dayanamıyorum!"

Ranpo'nun ağzı kulaklarındaydı.

Fukuzawa'nın aklından da sadece bir düşünce geçiyordu;

"Belki de onu okyanusa atmalıyım."

****

Yol boyunca üç kez, Fukuzawa Ranpo'nun susması için yalvardı.

Fukuzawa, iki kez sabrının taşmak üzere olduğunu hissetti.

Ranpo, Fukuzawa'ya uçakların nasıl uçabildiğini üç kez sordu.

Fukuzawa, yorulduğu için yürümek istemeyen Ranpo'yu sırtına alamayacağına dört kez ikna etmeye çalıştı.

Fukuzawa dört kez Ranpo'yu sırtında taşıdı.

Zor da olsa, ikili nihayet varacakları yere varmıştı. Ranpo yol boyunca durmadan şikayet etmişti; "Yürümekten nefret ediyorum, fiziksel güç gerektiren hiçbir işe uygun değilim. Seyahat etmek çok zaman kaybı. Telefon diye bir şey var, madem kullanmayacağız niye icat edilmiş? Biraz daha şeker istiyorum. Şu marka da son zamanlarda çöp oldu. CEO'larını değiştirdikten sonra ürünleri baya kötüleşti. Şehir çok berbat ama kırsal daha da berbat. Kuş beslemek istiyorum. Cidden daha varmadık mı? Daha fazla şeker istiyorum. Ne demek daha gelmedik?! Bizi uzun yoldan götürmediğine eminsin değil mi?"

Neyse ki bir çocuğun sinir bozucu gevezelikleri, eski Japon dövüş sanatlarıyla ruhunu ve tekniğini terbiye eden bir adamın sükunetini kırmaya yakın bile değildi. Yüzünde hiçbir duygu belirtisi göstermeden varacakları yere varabilmişti.

Yine de, baş sallama ve birkaç basit kelimeyle yanıt verirken, kendi hayal dünyasında Ranpo'yu kaldırıma fırlatmıştı. Ranpo'yu bağlamış, ara sokakların birine bırakmış ve eve gitmişti. -Tabi bunlar sadece Fukuzawa'nın iç dünyasında yaşanmıştı. Fukuzawa Ranpo'u bıraktığı ve mutlu mesut eve döndüğü binbir senaryo kurmuştu kafasının içinde. Fukuzawa senaryolarına her bir yenisini eklediğinde yüzündeki ifadesizlik artıyor, öfkesini kaybedip bağırmasına engel oluyordu. 

Ranpo, bir süre Fukuzawa'nın yüzüne boş boş baktıktan sonra hayranlığını dile getirdi;

"Sen sabırlı bir yaşlı adamsın."


Dedektiflik Ajansının Anlatılmamış Kuruluş HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin