İki Hafta sonra ...
Elimdeki bezi sıktım ,kovayı ayağımla itip kenara çektim . Yerden kalkarken ağrıyan belimi elimle tuttup , yavaş hareketlerle kalktım yerden .
Piyanonun üstünde ki toz , bezi griye döndürmüştü .Tilyanın talimatıyla bu kata cila çekilmiş duvardan yere kadar her yer parıl parıl parlıyordu. Yerler için kilim istemiştim yerlerde kahvenin en açık tonu kilimler vardı merdivenin bittiği yerde, piyano duruyordu ve onun çaprazında koridoru aydınlatan cam, tam onun yanına köşe şeklinde bir sedir yapılmıştı. Üstüne kırlentler krem tonlarında yastıklar koyduk. Tilya iki haftadır yukarıya çıkmamıştı, zaten bir haftadır saraya gece vakti geliyor sabah erkendende çıkıyordu ,eğer burayla uğraşmasam sıkıntıdan patlardım . Merdivene en yakın olan oda Tilyanın eski odası ufak bir tezgah ve dolaplarla küçük şirin bir mutfak olmuştu koyu yeşil mutfak dolapları ,ahşap tezgahın karşı tarafında, ahşap iki kişilik bir masa yer alıyordu. Bu masa ve sandalyeleri sediri dolapları bu krallığın marangozları yapmıştı. Öğrendiğim kadarıyla Talya krallığı odunculuk , ahşap oymacılığı ve morangozcularıyla ünlüymüş . Sarayın tepeden tırnağa ahşap olmasındanda belliydi , kapının yan tarafında ateş yakip yemek pişirmek için , ufak bir ocak başı yapılmıştı .
Buranın hemen çaprazında bu kattın en küçük odasını, katta tuvalet bulunmadığı için tuvalet ve banyoya çevrilmişti kapıdan girince, ilk ahşaptan küvet ve bir paravan görünüyordu, paravanın ardında ise alaturka bir tuvalet . Eskiden oda olduğu için bulunan cam,üstünde Talya krallığının manzarası olan güzel bir tuvalle kapatılmıştı terasın kapısının yanında bulunan bu kattaki son oda ise, bir yatak odası olmuştu ahşaptan bir baza, üstüne yünden dikilmiş bir yatak ,uzun bir yastık ve kalın bir yorgan .
Baza camın önündeydi , sağ tarafta ucu tavana değen yeşil bitki odaya kahve krem tonlarında başka bir renk katan tek şeydi . Sol tarafta ahşap bir dolap hemen yanında bir masa ve sandalye duruyordu , kapının arkasına gelen kısımda ise ahşap çerçeveli uzun bir ayna . Hizmetlilerin merdivenin ucuna bıraktıği gaz lambaları ve mumları odalara dağıtıp terasa çıktım, Buraya ilk geldiğimde olan ahşap masa ve sandalyeler hala duruyordu, sadece terasın diğer ucuna geniş bir sedir yapılmıştı üstünede minder ve yastıklar koyuldu, hemen yanında içi battanine ve şal ile dolu olan hasır bir sepet vardı.
Burası yıldızları izlemek için gayet kullanışlı bir köşe olucaktı ,.dört gündür bu katta ki odada kalıyordum, eşyalarım bile buraya taşınmıştı. Artık bu katın temizliğide bendeydi hizmetlilerde muhafızlarda bu kata çıkmıyordu . Tilya bu katı evin yap demişti bende öyle yapmıştım mutfakta ,kuru bakliyat ve kurutulmuş meyve sebzeler vardı ve yumurta süt gibi şeyleri hizmetliler iki güne bir merdivene brakıyorlardı , merdivenin başına yürüyüp, çıkardığim terlikleri giydim ve alt kata indim. Oraya terlik ve ayakkabıyla girmiyordum çünkü öyle daha rahat ve temizdi evimde ki gibi ... Aşşağıya indiğimde ,Talya yanında ki muhafızlarla hararetli bir şekilde konuşuyordu .Onu görünce şaşırmıştım ,çünkü iki haftadır onu nerdeyse hiç görmemiştim.
Beni görünce duraksadı, gözleri üzerimde bir müddet oyalandı, bir şey hoşuna gitmemiş olucak ki kaşları çatıldı , Muhafızlar onun bir baş hareketiyle yanından ayrılırken endişeli bir ses tonuyla adım dudaklarından döküldü .
" Adin" efendim dercesine baktım, aramızda ki boşluğu kapatmak istercesine bana doğru yürüdü " noldu sana " endişelendiği yüzünde ki ifadeden belliydi . İki haftadır ilk kez, dün aynaya bakmış ve bende bu tedirginliğe kapılmıştım . Mor göz altlarım, kırmızı gözlerimle bir tezatlık içindeyken , yüzümün rengi adeta bir ruh gibiydi. Bir kaç kilo verdiğimi aynaya bakmadan anlamıştım zaten .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tekrar
FantasyHer insan düşünür delirdiğini, Adin sık sık düşündü . Kendi dünyası başka bir dünyaya aktığında, neden orda olduğunu sorguladı. Kendine yeni bir yaşam kurmalıydı aksi taktirde, ordan olmadığı kolayca anlaşılırdı. Adin'in farkında olmadan içine çekil...